gözlükleri ve elindeki not defteriyle bir köşeye oturur. sizin de yanıbaşındaki deri koltuga yatmanızı ister. sonrasında dinlemekten ne zevk aldıgını hiç anlamadıgım o meşhur çocuklugunuzu anlatmaya başlarsınız. genelde psikolojik sorunları olan insanlar bir çözüm bulmak için psikologa başvurur. unutulmaması gerekense her psikologun aslında zır deli oldugu gerçegidir.
cahiller tarafından tip okuyup doktor olduğu sanılan , bazı doktorlardan bile cok para kazanan , yardım alabilecegimiz ; her kesimin ihtiyacı olabilecek , sizi sonuna kadar dinleyip ortak çözüm bulabileceginiz , yardımsever rahatlatan meslektir.
Okuması zor, mezun olması zor, çalışacağın alanı seçmek daha da zor, insanların olmayacak sorularına maruz kalmak, hakarete uğramak, laf yemek daha da felaket olan meslektir. Hiç göründüğü gibi oturduğumuz yerden sallamıyoruz. Insanlar bu mesleğe haksızlık ediyor cidden...
4. sınıfta hatta yavaş yavaş 3. sınıfın sonlarına doğru başlar pişmanlık. hiçbir şey hayal ettiğiniz gibi değildir; hayal ettiğiniz gibi olmayacaktır. bölüme girerken hayal edilen şey; klinik açarım çılgınlar gibi parayı kırarım; hastalara da bol bol terapi yaparım hepsini çok güzel tedavi ederim ohhh miss. peki sonuç: klinik tabiki açamıyosun yüksek lisans+ tonlarca aşırı pahalı eğitimler alman gerekiyor. peki 4 yıllık mezun olan psikologlar napıyor? cevap: fellik fellik iş arıyor; batıda yaşıyosanız hele maaşlar çılıgn düşük; anaokulu, özel eğitim, bakım evlerinde falan çalışıyorsun. iş tatmini=0. yani olay şu ki; yazmayın, psikolog olmayın. çünkü istediğiniz gibi psikolog olamıyorsunuz hele ki bu ülkede sıfır sıfır sıfır.
uluslararası çalışmaya şahsımca biraz kapalı meslek. çünkü psikolog olmak için o dili anadili seviyesinden az bilme lüksün yok ki karşındakini yanlış anlamayasın onu yanlış yönlendirmeyesin. normal doktorluk böyle değil arıza daha gözle görülür çözüm de heryerde aynı ama psikoloji söz konusu olduğunda bu böyle değil.
ondan ilerde bu ülkeden uzaklaşmak isteyenlerin 7 defa düşünmesi gerekir. 8 de olur ama o kadar kendinizi yormaya gerenk yok.
saçma sapan herkesin yorum yaptığı meslektir. ülkemizdeki değeri hızla düşmektedir. herkese bir psikolog düşmesi gereken bu ülkede daha insanların psikolog ne demek bunun bile farkında olmamaları da zaten verilen değeri göstermektedir. oturup para alıyor diyenlerin öncelikle diğer meslekleri düşünmeleri gerekmektedir. acaba sadece inşaat işçileri gibi pek oturmayıp fiziksel şekilde yorulan kişiler mi para kazanmaktadır? özel üniversiteler sayesinde* artık tıp harici diğer bölümlerin puanları devlette de düştüğünden bu bölümün de puanları eskiye nazaran daha çok düşmüştür. gerçi aynı şekilde hala hemen hemen hukuğa yakın bir puan gerekmektedir ve o da düşmüştür tabi. 4 yıllık bölümü bitirdiğinizde oldukça hatta inanılmaz düşük maaşlarla rehabilitasyon merkezleri, anaokulları gibi yerlerde çalışabilirsiniz. para kazanmak isteyenlerin yüksek lisans, terapi eğitimleri, testler vs bunları almaları gerekir ve bunlar için de milyarlar harcamanız gerekir. iyi bir terapi eğitimi almak istiyorsanız 15 bin civarı para harcamalısınız mesela. tabi ki bunları yaptıktan sonra da yine şans faktörü devreye girer. yine o hayalinizdeki yere gelemeyebilirsiniz ve hala insanlar -yaa psikologlar napıyo ki? kafasında olurlar. mezun olunup kpss ataması ile atanıp memnun olmadığınız bir işi düşük memur maaşı ile de yapabilirsiniz ki büyük ihtimalle psikolojiyle alakasız bir iş yapıyor olursunuz. psikologların deli olduğu düşüncesine gelirsek kim normal ki diye düşünülmesi gerekir ki kime göre normaldir? dsm kitapçığına mı bakmış bu kişiler de böyle diyebiliyor?* fakat tüm bunlara rağmen yine de seçen kişi sever mi mesleğini evet sever. sadece bu durumlar canını sıkar bazen.
türkiye de yeteneksiz ve düşüncesiz dizi yazarları yüzünden içi boşaltılıp alay konusu haline gelmesine neden olunmuş meslektir. hala bu aptal 90lar dizilerinden kalma deli doktoru yaftası ile uğraşmaktadırlar.