üstteki bir entryde 'psikolog falan yalan iş boşver al içkini git sahil kenarınla dostunla dertleş yazılmış' maksat yazar arkadaşımızı bireysel eleştirmek değil yanlış bilinenleri düzeltmek,
işte o işler pek öyle olmuyor maalesef;neden mi?:
birincisi: dostun,arkadaşın vs seni her zaman koşulsuz kabul ile dinlemez,düşüncelerini ve davranışlarını yargılayabilir fakat bir psikolog seni ne yapmış olursan yap nasıl düşünmüş olursan düşün onun bilşsel çarpıtmalarından ve otomatik düşüncelerinden olduğunu bilip seni yargılamaz,seni koşulsuz kabul ile dinler.
ikincisi: arkadaşın 'kanka bence şöyle yap,böyle et' diye nasihat edecektir,oysa bir psikoterapist size akıl vermez,şunu yap demez,farklı bakış açılarını sizin görmenizi sağlar ve davranışın sorumluluğunu kendiniz alırsınız,zaten davranışlarınızın sorumluluğunu kendiniz alırsanız herhangi bir psikopatoloji yaşamanızın ihtimali azalacaktır.
üçüncüsü:psikolog size 4-5 seans belki vakaya ve yaklaşıma göre daha fazla,yapılandırılmış seans sunacaktır.Bunlar bilişsel davranışçı terapi,psikanaliz olabileceği gibi hipnoz,emdr,biofeedback gibi ek yardımcılar da olabilir.Ayrıca durum psiyatriyi ilgilendiyorsa 'örn:yüksek anksiyeteniz veya major depresyona ve intihar düşüncelerine sahipseniz bir psikiyatriste konsülte edip terapiyle birlikte ilaç tedavisi gerektiği durumlarda yardımcı olabilir.piyasada gittiğiniz ruh sağlığı uzmanı olmayan yaşam koçları,keçileri ise bu durumları göz ardı edip size sadece akıl verecektir.
denizci olmasaydım psikolog olurdum. bu düşüncemin oluşmasındaki iki etmen şöyledir;
1: Sigmund Freud ve psikoloji, psikanalize olan merakım haricinde insanları iyi dinleyebiliyor, tavsiye verebiliyor ve insanların sorunlarını dinlemeyi seviyorum.
2: Hannibal dizisi. Hannibal karakterini izledikçe insanın psikolog olası geliyor.
ayrıca ben olmadım umarım olanlar yeteri kadar kendini geliştiriyordur. geçenlerde bir psikologla muhabbet ederken Sigmund Freud hakkında görüşlerini sordum ve bana onu tanımadığını söyledi. ölür müsün öldürür müsün.
Bunları hastahane bünyesine katmaları tamamen saçmalıktır. Hasta adam hastahaneye gider. Psikoloğa sıkıntılarını, bunalımlarını anlatırsın. Ev ortamı gibi kliniklerde rahat ve ferah ortamlarda hizmet vermeleri gerekiyor. insanlar elinde numarayla hastahane sandalyelerinde sıra bekliyor sonra abir hastahane odasında rahatsız bir sandalyede oturup hemen psikoloğa birşeyler anlatmaya çalışıyor. Sizce doğru mu?
güzel döşenmiş bahçeli bir evde, villada hizmet vermeliler.
ücretli dert dinleyicidir. Çoğunun kafası karışık ve kendi derdine derman olmaktan uzak. Aslında modern kapitalist yaşamın bireysel tezahürleriyle ilgili bir bilim dalı, kimsenin derdine derman olmak gibi bir yükümlülüğü yok. Meteorolog yağmuru anlamaya çalışır, durdurmaya değil. Psikologda aynı durumdadır, kimse fazla anlam yüklememelidir.
Yaşamın herhangi bir aşamasında ve herhangi bir konuda zorlandığınızı, güçlük çektiğinizi, sıkıştığınızı, kapana kısıldığınızı, çıkış yolunu bulamadığınızı hissedebilirsiniz. Hayatın farklı dönemlerine rastlayan bu sıkıntılı süreçlerin üstesinden tek başınıza gelmek ise kimi zaman zor olabilir. işte böyle zamanlarda zihinsel, ruhsal ve bedensel sağlığınız için olduğu kadar daha iyi bir gelecek için de atabileceğiniz en doğru adım bir psikloga danışmaktır. Bkz: https://www.ozlemdurhat.com/
En son tm-3 puan türüyle öğrenci kabul eden, fen edebiyat fakültesinde öğrenim veren lisans programini bitiren kişilere verilen ünvan. halkimizin doktor mu terapist mi yoksa öyle bos bos konusan doktorumsu bir şey diye tabir ettiği fakat gerçekten duygu durumunu duzeltebilme yeteneğine sahip kişilerdir. Seviyoruz kendilerini. Hatta tm çıkışlı olsaydim okuyacağım tek bölümdü kendisi.
Toplumun genelinin gitmesi gerektiğini düşünüyorum. Sadece psikolojik olarak tedavi görenlerin değil de bunu toplumun yararlanabileceği şekilde yaymalılar.
Bir insan sadece anormal düşüncelere sahip olduğunda değil, o anormal düşüncelere ve davranışları kazanmadan önce de bir bilirkişi tarafından tedavi edilmelidir.
Bilmiyoruz ki hayatımıza dışarıdan bir göz baktığında bizim gördüğümüzden daha fazlasını görür.
Sana doğru görünen şey aslında düşünüşünü ve davranışını etkiliyor.
Bunun tespiti ve engellenmesi için çok önemli bir alandır. Kaliteli ve işini seven psikologların yetişmesi demek davranışsal bakımdan daha sağlıklı insanların yetişmesi demektir. Tabi bunun olması için kişinin istek duyması önceliklidir.
Psikolojiyi kelime manası ile ruh bilim olarak tanımlarsak psikologu da “ruhbilimci” olarak tanımlayabiliriz. Ruhbilim yani psikoloji insan ve hayvan davranışlarını inceleyen bir bilim dalıdır. Psikolog da bu bilimi yapan kişiye denir.
Onu yap şunu yap diyen meslek grubu. Sağol ya yapmamıştım zaten iyi akıl ettin.
Kötü şeyler düşünme demiştir ayrıca.
t: uzanamadığım ciğere laf attığım meslektir.
Psikiyatristlerin en sık karşılaştıkları ve içinde çıkmaya çalıştıkları sorulardan bir tanesi budur. Bu sadece ülkemizde değil, dünyada da önemli bir sorundur. Bu sorunun yanıtı çoğu zaman ’hayır’ olur, çünkü depresyon tedavisinde psikoterapiler işe yarasa da hemen sonuç almak zaman alır. Günümüzde, ağır depresyonlar, yani bizim tıp dilinde Majör Depresyon olarak adlandırdığımız, intihar eğiliminin de ortaya çıktığı durumlar, hastaneye yatırılarak tedavi edilmek zorunda olsa da, hafif ve orta şiddetli depresyonlar kolaylıkla ayaktan tedavi edilebilmektedir.
kaynak:https://www.psikologmeltemdemir.com/
Şu ana kadar 4 ayrı psikolog gezdim. 4 ü de şunu yap bunu yap onu takma bunu takma tarzı konuştu,habire süreye baktı. Saatine 300 tl veriyorsunuz karşınızdaki adam sizle degil de sürenin kaç dakıka kaldıgı ile ilgileniyor. Gerçekten bunları gördükten sonra kimseye bir şey anlatmamaya karar veriyorsunuz. iyi psikologlar vardır eminim fakat çoğu kısa yoldan insan yolma derdindedir.
Herkes ayda 1- 2 kere gitmeli bence. Hepimiz bir şekilde profesyonel bir göze ihtiyaç duyacak şeyler yaşıyoruz. insanın nefes aldığı; kendini, olanı biteni keşife çıktığı bir durak gibi. Ekmek, su değil kabul ama ihtiyaç ihtiyaç. Hatta arttırıyorum, bazen serotonin kaynağı.
