haha ha
21-22 yaşında baba parası yiyen
orta altgelir ( c ) grubunda,
metrobüs duraklarında kalabalikda bekleyip,
kahvede briç öğrenmek için,kenarda ücretsiz bir çay içmeye razı,
günde 1 simit ve 3,5 tl.lik bayat tavuk durumle karnını doyuran,
ahh bi sayisaldan para ciksa da ben de
bi araba alıp kız atsam diyen,
param olsa kızlar bana da bakar diyen,
bitirdiği bölüm sonrası nerede çalışıyorsun diyen teyzelere boynunu büken,
her ortamda hiimm ben psikoloji mezunuyum bu benim uzmanlık alanim deyip
yüksek lisansını soranlara yutkunup konuyu değiştiren,
içindeki ustbenlik kutusu sürekli aralık durup saldirganca ve hadsizce sağa sola
bulasan,
babasından bu yaşta harçlık almaya utanmayan.
sevgilisini daha insancıl ve yakışıklı işi olan birine kaptiran.
sürekli huzursuzluk ve uyum sorunu yaşayan,
başarılı olma hayalleri şimdiden suya düşen,
hayatına hergün kahredip su sikik bölümü nereden yazdım,kafamı sikeyim diyen,
psikolojik destek dükkanı adamlarınin bile
kira ve masraflarını karşılayamadığı haberlerine canı sıkılan,
boktan bir hayat bu diyen
bu umutsuz genç adama ben niye vuruyorum
böyle anlayamadım.:))
sıkma canını
takma kafana
sana lotodan para çıkacak.
fen edebiyat fakülteleri ne zaman uzman mezun eder oldu.
yüksek lisans olmadan kendini uzman olarak mı tanitiyorsun.
yalan beyanin ceza hukuku karşılığı vardır .
hava attığın 20'lik kızlara benziyomuyum.
psikiyatrinin hala psikolojiyi bilim dalı olarak kabul etmediğini hala ogrenmedinmi.
psikofarmakoloji dersinde gördüğün ilaç etkileşiminin etkilerini okumayı gerçek laboratuar farmakolojisimi sandın.
sen psikoterapi ile duygu-durum bozuklugumu tedavi edeceğini sandin.
ne zamandır antisosyal kişilik bozukluklari ilaçsız tedavi ediliyor.
psikopatoloji dersinde öğrendiklerini
anatomi dersimi sandin.
sen kendini ne sandın da.
ben liseden sonra 11 yıl tıp okuyan adama gidin diyorum da.
salakça
hadsizce
mesaj yaziyorsun.
şeyi ayrı yazamayan insanları ciddiye almayın. bunu tabii psikolog kimliğimle söylemiyorum.
organik davranış bozukluklarını ayrı bir çatı altında inceliyoruz biz zaten. nedir bu? kafaya alınan bir darbe, beyin hasarları, büyük travmalar sonucu gelişen kişilik bozukluklarıdır.
ya da, aşırı sinirli bir insansanız ya da kaygı yaşıyorsanız bu tiroid bezleriniz kaynaklı olabilir. psikolog sizi dinler gerekli testleri yaptırmanızı isteyebilir.
bunun için tıp okumamıza gerek yok, 4 senemizi bunlarla geçiriyoruz zaten ek olarak danışanın geçmişine bakıldığında bu net anlaşılır ve ilgili yere yönlendirme yapılır!
sahiden, bizim ülkemizin sorunu bilmediği konularda fazlaca atıp tutmasıdır. bakın, gerildim işte...
Para istiyorum çalışıp kazanıyorum, eğitim desen 2 dil biliyorum uluslararası ilişkiler öğrencisiyim, çevre desen memleket tanır karı kız gırla ama böyle bir yanlızlık var lan ben sevemiyorum doktor sevemiyorum çok istiyorum ama sevemiyorum lan. Yani şuan buna bile amaaan koy götüne gitsin diyor içim
not: sevgilim psikolog. şu an yanımda, ne mi yapıyoruz aaa çok ayıp, beni tedavi ediyor, bana iğne yapıyor, ama o iğne öyle olmaz güzelim deyip iğneyi şimdi ben ona yapıcam,, aaa bunları ne ara yazdım lan ben, hep benim yüzümden.
Sabah uyandığın zaman yapmak isteyipte yapmadığın eylemleri yap.
Somurtma. Her zaman gül.
Insanları mutlu etmek güldürmek bile bazen mutlu edebilir seni.
sözlükten gördüğünüz ' şu ilaç çok güzel yeaa iç bişeyin kalmıyor ' cümlelerine kesinlikle inanmayıp kullanmayınız. adı üstünde ilaç doktor tavsiyesiyle alınıp dozajında kullanılır.
anksiyete bozukluklarının görülme prevalansı da yüzde doksan değildir, anksiyöz bir semptom ortada olduğunda ilaç ya da terapi kullanımının gerekliliği de psikofarmakoloji bilgisi "ben de kullandım lustral, ama çok uyutuyor", psikoterapi bilgisi "takma kafana" seviyesindeki bireylere bırakılamayacak kadar önemli konulardır.