-siz deli doktoru musunuz?
-hayır ben sizin doktorunuzum.
-deli değilim o zaman
-ben sadece yardımcı olmak istemiştim.
-söylenen sözler geri alınmıyor malesef.
-ama siz deli değilsiniz ki.
Bir noktadan sonra, hayatım sadece ondan ibaretmiş gibi geliyor. Bana böyle bir şey yapmaya hakkı yoktu. Zaten kimsenin bana ve ya başkasına böyle bir şey yapmaya hakkı yok. Bir insanın hayatına girip, ondan daha önemli olamazsınız. insanın fıtratına aykırıdır bu. Peki o zaman sorum şu doktor bey, insan fıtratına aykırı olan şeyi nasıl başarabildi?
Peki ya bunu başarabilmiş bir kişinin, sizi bırakıp gitmesi adalet midir? Yarın beni bırakıp gidişinin, ölüşünün yıl dönümü. Bütün gün kendimi öldürmemek için bahaneler arayıp duracağım. Bundan önce bunları bulabildim. Ama bu sene bu kadar güçlü değilim.
Beni yarın kontrol edebilir misiniz doktor bey? Bunu yapacak başka kimsem yok.