Randevuma sayılı günler kaldı. Bu arada devlet hastanesinde gittiğim doktorum öldü sanırım. Çokta yaşlı bir doktordu. Önceki randevumda 182'den doktorumun rahatsızlandığına dair bir mesaj geldi randevu günü. Bugün tekrar randevu buldum ve yeni bir doktorun adı vardı bende onu seçtim.
Gelelim terapi olayına; yarım saat sürse de sahiden öyle böyle değil çok çok iyi geliyor. Sorunu olan herkese tavsiye ederim. Benim doktorum mükemmel bir doktor. Doğru doktoru bulmak çok önemli. Devlet hastanesinde doktorlar hal hatır bile sormuyorlar inanın. Yalnızca ilaçlarımı yazdırmak için gidiyorum. Bir ilacım 250 lira çünkü.
Kendinizden şüphe ediyorsanız, ilk olarak nörolojiye giderek kafa filmi çektirin. Olmadı beyin sinir Cerrahisine bakabilirsiniz.
Tipik olarak yirmi yaşına kadar zaten ihtiyacınız varsa bir şekilde psikiyatri sizi ele alıyor yani onun kucağına düşersiniz. Mamafih eğer yoksa çeşitli kan testosteron, östrojen tahlilleri testleri yaparak içinizi rahata kavuştura bilirsiniz.
Aksi halde sorun sizin içinizde olduğunu görürsünüz. Uyanık durun sıkı durun.
(bkz: intihar önlelebilir.) Medikal bilgim yok ama Klonzapin, benzodiezapin, haloperidol tarzı trankilizer ilaçların intihar girişimlerini önemli ölçüde azalttığını duymuştum. Ama siz gitmeyin, gerçekten yardıma ihtiyacı olanları götürmeyin. Deli diye adınız çıkabilir çevrenizde allah mufaza. onun yerine psikiyatri denilen bilime inanmayan hocalara götürün. Düşünmemeye çalış, her şey kafanda bitiyor tarzı öğütler verin. Bir psikoz, bir akatizi, bir insomnia yaşayanda, karar verme yetinizi kaybedin görüyüm sizi.
Bana bir sey olmaz Akil sagligim yerinde deyip uyuyan ve sabah kalktiginda sesler duyup halusinasyonlar gormeye baslayanlar cok fazladir. Boyle bir durum genellikle ani baslangicli sizofreni tanisi koyulmasini gerektirir ve psikiyatriste gitmeden 6 ay once veya psikiyatriste muracaattan sonra 6 ay ve daha uzun sure surmesi gerekmektedir.
itinayla gidilir konuşulur dertleşilir. reçeteye yazılan ilaç alınır, kullanılır ve beyin uyuşturulur. hayatınızı siz değil de bir başkası yapıyormuş da siz boşluğa sürüklenmiş gibi hissediyorsunuzdur. (bkz: işte öyle bir şey)
iki defa gittim. Normal galiba denildi. inandım...
Not; 2.de devlet hastanesine gittim. 10 dakika zor durdum oda da. Yani adam göndermeye çalıştı hemen antidepresan yazayım mı muhabbetine girdi. Diyemedimde ''hele yiğenim geç otur bi soluklan '' diye. Bu yüzden devleti tercih etmeyin desem 1 kişilik araştırmalarıam göre yeridir. Ayrıca hemen ilaç kabul etmeye meyilli olmayın. Anti depresan yerine bira içmeniz tadında daha iyidir.
tıp fakültesinden mezun olmuş ve 4 yıl psikiyatri ihtisası yapmış hekime gitmektir.
tarafımca da sık sık yapılandır. yok yok korkmayın hemen, onlar da insan neticede.
arada gidip hal hatır soruyorum kendisine, morelim bozuk falan diyorum, o da saolsun dinleyip geçer diyor. adamın bir bildiği vardır heralde bu işin kitabını okumuş geçer diyorsa geçer deyip yoluma devam ediyorum. tedaviye olumlu yanıt veriyorum velhasıl.
o değil de dibi hem muayene ücreti vermiyorsun hem de 5 muayenelik vaktimi çalıyorsun napacağız senle diyor bazen, en çok o ağırıma gidiyor.
ayrıca kendisi sözlükte yazardır. ferim devam etsin, sözlük kızlarına da selamı var. *
psikiyatrların çok güzel dinleyici olmaları ve konuştuklarınızı yaşam sırrı gibi ailenizden eş dosttan saklaması yüzünden çok güzel bir şeydir. Sıkıntıları hatırlamak istemiyorum tabi kide oraya gitmek zorunda kalmak istemiyorum ama iyi bir çaredir. Gidin konuşun çekinmeyin kimse size deli demez..
bu aralar deli gibi ihtiyacım olan hede. ama bu adamlarda aman hayat hiçte siklencek bişey değil havası biraz ta.şak geçiyormuş havası veriyor. hmm evet, çok güzel vs. baya bi s.kleniyorsunuz yani. dimi senin g.tüne girmycek şemsiye, he paşam he..
yanlış yönledirilme sonucu gerçekleşen eylem..
sizi uyarıyorum ebeveynler!!! çocuklarınızı psikiyatr'a göndermeyin!!!
aksi takdirde çocuğunuz kaybolacaktır.. ve onu kaybedeceksinizdir..
11 yaşındaydım.
boynum ağrıyordu benım başka bir şey değil.
psikolojikmiş vmeğerse doktora gitmem gerekmiş.
hiç bir şeye ağlamayan ben,ben deli değilim gitmem diye ağlamıştım.
nerden bilebilirdim ki 10 yasında başlayan psikiyatr serüveninin ömrümün sonuna kadar devam edeceğini, kullanılan ilaçlardan sonra bile tedaviye cevap vermediğimi,doktorun yıllar sonra bunlar genetik bunlarla yasamaya alışmalısın diyeceğini ve ilaçlara bağlı olacağımı.
bizim evde olağanüstü bir ciddilik hakimdir ama hiç bir şey ciddiye alınmaz.
ben de yıllarca deli diye anıldım,anılıyorum ama adım 46dan öteye gidemedi.
ilaç bağımlılığım için yapılan tek şey heyet raporu yazdırmak oldu.
yıllar sonra amy winehouse'un şarkısı aklıma gelecekti;
onlar beni rehabilitasyona göndermek istedi ama ben hayır dedim.
ve babam da benim iyi olduğumu düşünüyordu.
evet düşünüyordu ama yıllar geçtikten sonra git diyen o oldu bana.
annem hiç bir zaman ciddiye almadı,nasılsa alışkındı o deliliklere.
ya da konduramıyordu evlatlarına kım bilir.
kim isterdi ki 2 tane deli evladı olsun basında.
oysa benım sadece boynum ağrıyordu.
bu halüsinasyonlar nerden çıktı ki?