beraber koss marka kulaklık kullandığımız kaslı bro'm. beraber derken bir tane kulaklığı ikimiz kullanmıyoruz tabi, ıyy iğrenç lan, ikimizin de ayrı ayrı var, zenginiz biz. kendisi hip-hop guru'sudur. beraber her türlü arşiv alış-verişi falan yaparız.
aynı takımda olurlarsa %90 kazanırlar. çok koşarlar, pres yaparlar. çabuk yaptıkları 1-2lerle gole giderler. aynı takımda olduklarında sadece 1 kere berabere kalmışlardır. o da tabeladan yemişlerdir.
karşı takımda olurlarsa pek sık karşılaşmamaya dikkat ederler. biri çabukluğuyla, diğeri fiziki gücüyle oynar. birbirlerine ters gelirler. maçlardan sonra herkes tombul şişe efes içerken kırmızı tuborglarını birbirlerine kaldırırlar.
pseco&pstewie bursa zirvelerinde:
kesinlikle beraber gitmezler. orda karşılaşmaya, herkesin görebileceği şekilde selamlaşmaya özen gösterirler. 5er dakika aralıklarla buluşup karşılıklı rapor verirler.tam bir wingman özelliği gösterip birbirlerini övmekten çekinmezler. hiç bir zirveden sonra aynı evde kalmazlar.
pseco&pstewie beşinci yıl zirvesinde:
en güzel kıyafetlerini giyerler. kızları vücutları, renkli gözleri, gamzeleri ve eğlenceli kişilikleri ile etkilemeye çalışırlar. herkese yüz vermezler. yüz verdikleri kişiler asil insanlardır. satılan biranın tadı bok gibi olduğundan ve kızlar da önceden hayatlarına giren top modellerden daha güzel olmadığından içerde fazla durmazlar.
pseco&pstewie istiklal'de:
pek bir numaraları yoktur. gider büfeden kırmızı tuborg, lays ve kırmızı pall mall alırlar. galatasaray lisesi'nin önünde turistlerle beraber fotoğraf çekilirler. yer yer turist kızların tacizine uğrayabilirler. kaldırımın birine oturur, "şu kız da tam senin kaleminmiş bro" diyerek kırmızı tuborglarını içerler. üst üste pall mall yakarlar.
pseco&pstewie fuar kurulumunda:
birbirlerinden bağımsız ve habersiz giderler. diğer işçiler gibi atlet-kumaş pantolon-topuğa basılan kösele giyerek çalışmazlar. çalışırken hoody-bol eşofman-spor ayakkabı giyerler. ellerinde mutlaka eldiven olur. gün boyunca, her biri kendi başına 5 ton malzeme indirebilir.
pseco&pstewie dersanedeyken:
dersanenin adete belkemiğidirler. işlerini ciddiye alırlar. otoriteleri sorgulanamaz. öğrencileri motive etmek için herşeyi yaparlar. diğer öğretmenleri kıskandırır, onlara saygı duymazlar. sadece ömer abi'yi adamdan sayarlar. bol bol gözleme yerler, çay içerler. pazarları öğle yemeğini kaçırmazlar.
pseco&pstewie burgerking'de:
mutlaka kampanyadan faydalanırlar. sarımsaklı mayonez alırlar. genelde biri light kola içer. patatesini önce bitiren diğerininkine salça olur.
genelde umutckr'nin evinde olurlar. 2'li koltuğa muhteşem adaptasyon gösterirler. çaktırmadan birbirlerinin sigaralarını içtiklerini sanırlar ama diğeri buna mutlaka uyanır. yine de ses etmez. kesinlikle aynı anda gol sevinci yaşayamazlar. mutlaka biri daha önce sevinir.
pseco&pstewie ilişkiler hakkında konuşurken:
terzilerin kendi söküklerini dikemedikleri nadide anlardandır. mantıklı mantıklı konuşurlar ama bu konuşmalar onların işine asla yaramaz. millete bok atmak daha kolay gelir. muhabbet uzadıkça özeleştiri yaparlar. sonra üzülmesinler diye yine birbirlerini överler.
pseco&pstewie içki içerken:
kader asla zom olana kadar içmelerine izin vermemiştir. kararında içerler. aslında bayılana kadar içmek isterler ama ya paraları, ya içki alacak yerleri olmaz. içerken geleceğe dair plan yaparlar.
pseco&pstewie teknoloji marketinde:
kurcalanabilecek herşeyi kurcalarlar. teşhir için sergilenen tablet pc'lere adlarını yazar eğlenirler. genelde alışveriş yapmadan çıkarlar.
muhtemelen uyeolmadanlinkigoremeyenadam adlı yazarla birlikte liseli kızların dikkatini çekmeye çalışan göt panpalar. o değil de liseli kızlar yattı amk.
