playstation'ın, benim bildiğim ikinci konsol versiyonudur. ufak ve fakat işlev anlamında çok kullanışlı bir zımbırtıydı vaktiyle.
"kırdırmak" veya "chip taktırmak" dediğimiz eylem ile korsan oyun çalıştırabilir bir hâle geliyordu. movie card(çeyrek konsol fiyatına) yardımı ile film izlenebilen bir zımbırtı oluyordu.
playstation'ın bu versiyonunda en sevdiğim özellik, oyun oynarken cd'yi çıkartsanız dahi oyuna devam edebiliyor olmanızdı. bu da bizi, tasarımın yanısıra bellek olarak da eski konsoldan daha farklı bir işleyişe sahip olduğu sonucuna getirir.
kutusundan çıkan orcinal coystik, uzun ömürlü olmasına karşın tek olarak satılmadığından sıkıntı yaratırdı bu zımbırtının.
oraokul yıllarında "boş ev" ihbarı üzerine 8 kişilik dünya kupası turnuvalarında da sabahtan akşama ve akşamdan sabaha götürürdü.
liseliler bilmez demek istediğim bir zamanların en teknolojik aleti.ps 3 felan hikaye.bu konsolda pes (tabi o zamanlar winning eleven var) oynamamış adamı rakip diye karşıma almam.
çocukluğumun 8-12 yaş arası dönemini şenlendiren muhteşem alet. şimdi yapay zekalarmış, yok yüksek çözünürlükmüş, hede hedeymiş falan boş yani. haftasonları oynamama müsade olduğundan cumartesi-pazar sabah 8'de kalkar otururdum başına. fifa, crash serisi, medal of honor, tekken, nba live, driver, adını unuttuğum küçük küçük karakterlerle birbirine ateş ederek yarış yapılan oyun ve daha niceleri.. hala evimde durur ve keyifle anarım o küçük keyif kutusunu. *