kısa ve net saptamalar yazarı. seyrek aralıklarla olsa da halimi, hatırımı soran değerli insan. arama çalışmalarıma katkılarını artıracağını umar şimdiden kendisine teşekkürü borç bilirim. *
hayata küsme, kendine küsme, insanlara küsme... ve en önemlisi hayatın içinde saklı renklere. Her rengi bir yerde bul ve her zaman bir renge bürün kimi zaman; ateşli kırmızı ol çevreni tutuştur, Kimi zaman mavinin rahatlatıcı sihrine bezen.... kimi zaman siyahın zerafetinde yüz etrafındakileri kıskandırırcasına, kimi zaman gökkuşağı ol bütün renkleri içinde barındır Ama sakın hayata küsme... sensiz hayatın ne kadar zor ve çirkin olacağını düşün... tiyatro perdesi gibi hayatının bir daha açmayacağını; sensiz insanların ne kadar üzüleceğini... yapamadıkların için geri dönüş olmayacağını düşün... düşün sevdiklerini... onların sensiz ne kadar mutsuz olacağını düşün....HAYATıN KıYıSıNDAN DEĞiL TAM ORTASıNDAN TUT BOĞARCASıNA, ve mesela ben, varlığını hissettiğim için gülümsüyorum iyi ki varsın...
entry okumadan, entry'i yazana sövebilecek kadar seviyesiz olduğunu düşündüğüm ve uyarınca da hazmedemeyip bir özrü bile dilemekten aciz olan, gurur ve kibir deryasında kayık misali yazar.
güleç yüzlü, mantıklı, kabullenmeyi hazmetmiş, ısrardan uzak, bayan kahkaha... en sinirli ve rahatsız günlerimde tüm hırsımı, öfkemi sevecenlikle kucaklayan pozitif insan, gerçekte bulamadığım dostluğu bana sanalda yaşatan nadide yürek... kutup ayısının uzak takibinde... en kısa zamanda onu da kapsama alanından çıkarması temennisiyle...
kendisi için çok çok üzüldüğüm sözlük yazarı.
yazık günah, sabahtan beri benim mülakat için ne giyeceğime yardım etmekle uğraşıyor.
fakat bu dünyanın en zor işini hakkıyla yerine getirdiğini de söylemeliyim.
minnettarım, yine de kendisinin üstün çabasına rağmen hala ne giyeceğimi bilmiyorum. *
prozac kullanmak çok matah bişeymiş gibi insanı sorunludan ziyade farklı yapıyomuş gibi bi bilinçsiz nick almış kişicik...
ergen depresif lavuk kokuları geliyo burnuma...