az bile yapmışlardır. lakin anlaşılageldiği üzere, durum böyle değildir elbette. 2 günden beri bu büyük acıyla, korkuyla, psikolojiyle, sağlık çalışanları yine de acil ve yoğun bakım hizmetlerini aksatmadan vermişlerdir, yalnızca poliklinik yapmamışlardır.
sessiz kalınıp, hiçbir şey olmamış gibi yaşamaya devam edilecek bir durum değildir bu olay. ateş düştüğü yeri yakar. kendimizi o insanların yerine koyarak, bir nebze de olsa psikolojilerini anlayabiliriz.
mesleklerini icra ederken şiddetle karşılaşan ve bir meslektaşlarının haksız yere öldürülmesine tepki gösteren doktorların haklı eylemleridir.
ülkemizde polisi, taksicisi, askeri ve daha birçok meslek gurubu şiddetle karşılaşmaktadır. buna tepki olarak polisler olsun taksiciler olsun defalarca eylem yapmışlardır. askerlerin eylem yapması yasaktır, aman dökülmesinler zaten son döküldüklerinde darbe oldu.
peki doktorlar neden tepkilerini göstermekte özgür değiller?
hayat kurtarmaya çalışan insanların hayatlarına göz dikmiş yaratıkların yaptıkları doğru mudur?
ayrıca protesto esnasında tüm acil servisler açıktır.
polisin elinde tabancası sokaklara dökülüp "kahrolsun insan hakları" diye yürüdüğü bir ülkede meslektaşlarının ölümüne tepki gösteren doktorlarımızı eleştirmek komiktir ve adaletsizliktir.
en doğrusunu yapmaktadırlar.
göz göre göre bir doktorun hastanede öldürülmesine seyirci kalmak istememektedirler. neticede o olay onların da başına gelebilirdi.
böylece hasta doktora gitmez, doktor göte gelir.
hasta bitkisel tedaviye geçer, hasta göte gelir.
bitkisel tedavi uzmanı(!) ömer coşkun köşeyi döner.**
