Edit: boşu boşuna araştırma yapıp dünya' nın en prestijli üniversitesinin makalesini entry girmişim. Bizim sözlük hala okuma özürlüsü kaynıyor. Aşağıda hala hebele hübele birşeyler yazıyor adamlar.
Yapılan araştırmalara göre yüksek oranda toksik maddeler içerdiği ortaya çıktı. Ve yaklaşık 120 ağır metal içeriyor. Bunun yanı sıra uzun vadede oluşturabileceği yan etkileri de hala bilinmemektedir.
Harvard health' nin bu konudaki makalesinden bazı bölümleri incelemekte fayda var.
Riskler nelerdir?
Bir protein tozu kullanırken dikkate alınması gereken çok sayıda risk vardır. Onların arasında:
Bir protein tozu bir diyet takviyesidir. FDA, ürünlerin güvenliğini ve etiketlenmesini değerlendirmeyi üreticilere bırakıyor. Dolayısıyla, bir protein tozunun üreticilerin iddia ettiklerini içerip içermediğini bilmenin bir yolu yoktur.
Uzun vadeli etkileri bilmiyoruz. McManus, "Takviyelerden yüksek protein alımının olası yan etkileri hakkında sınırlı veri var," diyor.
Sindirim sıkıntısına neden olabilir. McManus, "Süt alerjisi olan veya laktozu [süt şekeri] sindirmekte zorlanan insanlar, süt bazlı bir protein tozu kullanırlarsa gastrointestinal rahatsızlık yaşayabilirler."
ilave şeker ve kalorilerde yüksek olabilir. Bazı protein tozları çok az şeker ekledi ve diğerlerinde çok fazla var (kepçe başına 23 gram kadar). Bazı protein tozları, bir bardak sütü 1.200'den fazla kalorili bir içeceğe çevirir. Risk: kilo alımı ve kan şekerinde sağlıksız bir artış. Amerikan Kalp Derneği kadınlar için günde 24 gram ve erkekler için 36 gram ilave şeker önermektedir.
Yeni bir risk ortaya çıktı
Bu yılın başlarında, Temiz Etiket Projesi adı verilen kâr amacı gütmeyen bir grup, protein tozlarındaki toksinler hakkında bir rapor yayınladı. Araştırmacılar, 130 tip toksin için 134 ürün taradı ve birçok protein tozunun ağır metaller (kurşun, arsenik, kadmiyum ve cıva), bisfenol-A (plastik yapmak için kullanılan BPA), pestisitler veya bağlantıları olan diğer kirleticiler içerdiğini keşfetti kanser ve diğer sağlık durumlarına. Bazı toksinler önemli miktarlarda mevcuttu. Örneğin bir protein tozu, izin verilen BPA sınırının 25 katını içeriyordu.
Protein tozu nasıl bu kadar çok kirletici içerebilir? Temiz Etiket Projesi, üretim süreçlerine veya toprakta (protein tozlarına yapılan bitkiler tarafından emilen) toksinlerin varlığına işaret eder.
Test edilen protein tozlarının tümü yüksek seviyelerde toksin içermez. Sonuçları Clean Label Project'in web sitesinde (http://www.cleanlabelproject.org ) görebilirsiniz.
Düzenli ve proteinsiz beslenen kişiler ya da sporcular için yararlı olan, ama hergün kebab, yumurta peynir alıp hareket etmeyenler için zararlı olabilecek besin kaynağı.
eğer sporcuysan en az kilonun 1.5 katına eş değer protein alman gerek bu türkiye şartlarında maddi olarak herkesin karşılayacağı türden bir şey değildir. protein ihtiyacını gıdalardan karşılayamanlar için protein tozları vazgeçilmezdir.
düzgün bir açıklama olmadığı için eklemek isterim.
~~
insanların günlük ağırlığının 0.8'i kadar protein alması gerekiyor.
~~
ağırlığı başına 0.8 gram alması gerekiyormuş. bu da 80 kiloluk birisi için 64 gram yapmaktadır. bir bardak sütte 3.3 gram protein bulunmaktadır. bir yumurtada yaklaşık 6 gram. buradan yola çıkın.
bence spor yapanlardan ziyade herkesin kullanması gereken bir ürün. Adı üstünde protein yani. insanların günlük ağırlığının 0.8'i kadar protein alması gerekiyor. Ama gündelik hayatımızda bu kadar proteini almak imkansıza yakın.
Bağışıklık sistemimizin güçlü olması için, vücudumuzun daha stabil çalışması için bence herkesin alması gerekiyor. Bizi biz yapan proteinlerdir sonuçta.
Protein tozunun zararlı olduğuna inanılıyorsa da, (ki en ufak alakası olduğunu düşünmüyorum. Çünkü insanlar yeterli protein ihtiyacını alırsa bir çok hastalıktan korunur, kişinin kendisini dinç ve vücut direnci zirvede olacağı için ilaç sektörü bu durumdan aşırı zarar görür. Bunun için çıkarılmış bir algı olduğuna inanıyorum) tercihen polen gibi proteini bol ürünler de kullanabilir. Ama günlük protein ihtiyacını, sadece polenden karşılamak da vücuda zararı dokunuyor. 1 yemek kaşığından fazlası sıkıntı sonuçta ama hiç yoktan iyidir tabi. o yüzden en iyisi protein tozu kullanmak. Çilekli olanı tavsiye edilir.
Yıllardır ben de zararlı olduğuna inandığımdan kullananları dışlıyordum ama kullanınca cidden herkes kullanmalı bence ya diyor insan.
bilmeden yorum yapma sanatını icra edip fazlası şunu yapıyor bunu yapıyor deniliyor. Suyun bile fazlası zarar, burada önemli olan ayar, herhangi bir şeyde aşırıya kaçarsan hayatın kayar.
Fazlası böbrekleri zorluyor diyorlar, kanda üre miktarı yükseliyor. Bol su ile dengeleyip diyetisyenle belirlenen limiti aşmadığımız sürece sıkıntısız gözüküyor.
bu vücut olayı çok para gerektiren bir mevzu. protein ile beslenmek çok pahalı ve etin kilosu uçuyor. hayvan gibi proteinli gıda ile beslenmek gerekiyor. kaslı arkadaşların aylık yemek masrafı 3000 lira benim maaşımın tamamından fazla. protein tozu daha ucuza geliyor ama fakirler asla öyle iri kaslı olamayacak çünkü fakirlik. acı gerçekler.
kas fakirlerinin varmış gibi şov yaptığını zannedip kardeşim toz kullanmıyorum deyip isteyene program vermeye çalışarak kendi kendini anlamsızca rezil rüsva ederek yanlış anlaşılmalara konu olan asıl kullanım sebebi yiyeceklerden yeteri kadar alınamayan proteinin takviyesini sağlayan tozdur. yan gelip yatarak gübre misali kola bacağa sürülmek suretiyle kullanmasının bir faydası olmamaktadır.
15 seneyi aşkındır düzenli olarak spor yapan biriyim. aikido, boks, güreş ve vücut geliştirme ile uğraştım. şu anda da düzenli olarak spor salonuna gidiyorum. dönem dönem protein tozu kullandığım oldu ancak neden kullandım? eğer gün içerisinde işteki yoğunluktan ötürü öğünümü atlamak zorunda kaldıysam veya seyahat halindeysem kullanmak zorunda kaldım. benim bu işte en sinir olduğum kısım ise, 70-80 kilo adamların gelip "abi yemek yiyerek o kadar protein alamazsın" veya "kana hızlı karışıyor abi" gibi şeyler zırvalaması. 70 kilo adamın yemek yiyerek yeterli proteini alamamasının imkanı yoktur. eğer aksini iddia eden varsa, saçmalıyordur. "kana hızlı karışması" konusu ise supplement firmalarının milleti yolmak için uydurdukları bir yalandır. anabolik pencere'de bu yalan için hazırlanmış bir kılıftır. sen ihtiyaç duyduğun proteini antrenmanı yaptıktan sonra, gün boyunca istediğin vakitte alabilirsin. kasların yıkıma uğradıktan sonra onarım süresi iki gün devam eder. bu yüzden spor yaptıktan sonra yarım saat içinde protein shake içmeye çalışanlara gülüyorum sadece. gelelim yeterince proteinli besin yiyemiyorum diyenlere. eğer sen 70-80 kg ağırlığınla, günde yaklaşık 150 g doğal protein tüketemiyorsan bu sporu yapma zaten, git fitness yap. çünkü 100 kg ve üstüne çıktığında, damardan whey protein almaya başlayacaksın demektir. bu sporun temeli budur arkadaş: hayvan gibi yiyeceksin, hayvan gibi çalışacaksın! matematiği gayet basit. sen şimdi 100 kg üzerine çıkarsın, gerçekten artık yemen gereken öğünlerin miktarları çok abartı hal almıştır, o zaman protein tozlarından destek almaya başlarsın. zaten o kilolara, kas kütlenle çıktıysan bu işi profesyonel olarak yapmaya başlamışsın demektir. gelelim zararlı veya zararlı değil diyenlere. dünyadaki hiçbir sporcu whey proteinin zararları yoktur diyemez, dememeli. isterse kırk defa mr. olympia kazanmış olsun. bunu diyebilmen için bu konunun uzmanı olman lazım. bu işin formülüne hakim olman ve bu konuyla ilgili deneyleri yapmış olman lazım. iki makale okuman veya bu ürünü kendin test etmiş olman, ürünün zararsız olduğunu söyleme yetkisini sana vermez. evet, senin üzerinde bir yan etki oluşturmamış olabilir ancak bir başka kişi üzerinde ne etki göstereceğini kimse bilemez. ayrıca en basit haliyle whey proteinlerin bile içerikleri sürekli değişmekte. çünkü piyasayı yakalamak zorundalar. bu değişen içerikler yeterli sürede ve kişi üzerinde test ediliyor mu? edilmiyor. ediliyor olsaydı zaten piyasaya bu kadar hızlı süremezlerdi. bu ürünler, kullanıldıktan bir ay sonra değil ama düzenli kullanımdan birkaç sene sonra ciddi rahatsızlıklar verebilir. bunun garantisi yok. son olarak da şunu eklemek istiyorum, mümkün olduğunca temiz beslenenin. her türlü işlenmiş gıdadan uzak durun. vücut birçoğunu tanımıyor. siz fayda gördüğünüzü sanıyorsunuz ancak hormonlarınız bu işlenmiş gıdalar yüzünden zarar görüyor. hormonal dengesizliklerde kanser gibi bir çok hastalığa davetiye çıkarıyor. her şeyi doğadaki en saf ve en azından en saf haline yakın şekilde tüketmeye çalışın.