Burası yokluk sahası,burası varlığın çölü,burası leylanın mecnun, mecnunun çöl olduğu yer.
Ey oğul!
Bu safha sana açılmış bir saf değil,
Sen varlık sahasında ne arasın?
yokluk burası oğul.
burası yokluğun varlığı.
Sen aşkı sana mecbur mu sanarsın?
Sen sevgiyi aşk mı sanarsın?
Ey oğul!
Sen aşka bir su kadar muhtaç, bir nefes kadar ihtiyaç,bir ekmek kadar sadakat duyarsın.
Sen yokluk sahasında varlık ararsın,mecnunun olmadığı çölde leyla ne arasın ?
sanma ki, ekmem senin rızkın,
sanma ki, su senin rızkın,
sanma ki, nefes sana rızkın,
San ki, sen ekmeğin rızkısın.
san ki, sen suyun rızkısın.
san ki, sen nefesin rızkısın.
Beni korur kollar sever bir yazar. Eğlenceli biri. Bir de :D, sdfgkf gibi gülücükleri sıklıkla kullanan kemalist ve beyaz tenli kız fetişisti. Gözleri kedi gibi.
küçükken Denizden korkardım, deniz köpürürdü ya içim ürperirdi. Dağlar ise kalbime sığmazdı.Yüksek gelirdi. Denize gidip kıyıda otururdum,derdim ne kadar alçak ama kızgın... ne kadar hırçın.. kızsa sanki beni savuracak beni alıp götürecek Garip gelirdi deniz... dağlara giderdim. ama pek yaklaşmazdım.. oturur uzaktan keserdim. Derdim; ne kadar büyük... kocaman, ama sessiz.. sanki büyüklüğü ondan bir şeyler almış.demek büyük olmak ,büyümek her şey değilmiş.. inanmak farklı bir şey ama öyle.. en azından bana göre öyleydi...
Şimdi büyümek ve alçalmak arasındayım, acaba denizin hırçın kollarına bırakıp gideyim mi ? yoksa dağın heybetinin altında bir sığınacak kapı mı bulayım ? çünkü ikisinin arası bana ağır geliyor.. bir gün kibirli bir gün alçak....
Gönül iki kapıdan oluşur. biri kalptir, birisi gözdür. gözden ırak olan kapıdan uzakta olur. kapı ki öyle çarpıp gidilmez..çarpıp giden kalp ile göz arasında ceryana sebebiyet verir. öyle ceryan deyip geçme oğul , bu kapı bir kere kapandı mi daha açılmaz . açılsa dahi ev sahibi aynı olur mu, hiç?
kalp kapısından girerim sanma o kapı yanmadan açılmaz. Bu kapıdan da girildi mi daha çıkılmaz.. bu kapı yokluk sahasıdır burada varlık aranmaz...sanma ki o kapı göz gibi gözden ırak sanma... oğul.... o kapı âşıkların kapısıdır o kapı kül olanın kul olmaya gittiği kapıdır. göz görmez ama o görür. . o bilir. ....
Beyaz tenli ve kemalist kızfetişisti bir yazarımız. insan kendinde olmayanı ister* sanırım kendisi akpli idi. Ama ilginçtir anlaşırım bununla. Bir de kendi nick6na şiirler girmiş kendi kendine mi yürüyor anlamadım.
gece sadece bir örtüdür.
gece bir izdir.... gece karanlıktan farklıdır.
gece sabahın içinden zar zor kendini köşeye atmış bir kimsedir. kimisi gecelerde uyanır kimisi sabahlarda ama gece karanlık değildir.
Çünkü karanlık görünmezdir, karanlık gözlerin arkasındadır.
madem öyle gecenin karanlıktan farkı nedir ?
.... ve ayyy geceye damgasını vuran ay geceyi gece yapar.
aynı bir kadına hak ettiği aşkı veren erkek gibi....
yoksa güzellik karanlık gibi ömür boyu keşfe muhtaç ve içine kapanık gizemli biri gibi kalacaktır.
.... keşif edilmemiş yerler...
kadın, tanrının keşif ettiği en büyük karanlıktır....
Keşke keşke diyorum bazen,
Diyorum ki olmasaydı daha iyiydi,
Sonra diyorum hangisi ?
Can yangısı mı yoksa canını yakan mı ?
Yanıyor işte bana sorarsan da yaksın,
Ona şikayetim yok,
Ama diyorum keşkeden sonra ,
uzaktan sevmek olmasaydı,
Yerin dibine girseydi de bende onla beraber,
Kimseler görmeseydi, bizde kimseyi,
Gözümüz haramdan sakınır ,
Kalbimiz de ateşten,
Aşık veyselin dediği gibi ya ,
""Anlatamam derdimi dertsiz insana""
diyeceksin dertsiz insan mı var?
Meraklanma cancağızım, benim derdim sadece bana dert..
Adının bir önemi yok,
Ya da harflerin ,
Gecenin rengi de önemsiz,
Ha siyahtır, ha kapkara,
senin ışığın yok ki gecede,
Ha varsın gündüz olsun
ha yok olsun gece olsun,
Sözcüklerin de önemi yok,
içine seni almadıkça,
Göz yaşlarında önemi yok,
için de ayrılık oldukça.
Her şey sensin aslında,
her şey tek bir şey,
tek bir şey,
tek bir kişi,
tek sen...
bana sorarsan, bana sorma,
eğer istersen, benden isteme,
yok eğer kalmak istersen kal,
gitmek istersen bensiz git,
ben bir körüm, ben bir dilsiz,
ben bir sağırım,ben bir bedevi,
sol yanımda yangın var benim,
sağ yanımda buzdan ötesi,
mesele,senin olman değildir,
mesele onun varlığıdır,
susarsam eğer, konuşurum,
konuşmak ama kimse olmadan,
ben bir yolcuyum yolunda,
yolunu kaybetmiş bir yolcu,
ne yolluğum var benim,
ne yolumun sonunda bir yol,
ben bir kayıp ruhum,mezarda,
ben yer yüzünde unutulmuş,
yerin dibinin sesiyim...
Fazla üstününe oynanan yazar. Eger diğerleri gerçekten barış icin ugrassalardi istemediğini bu kadar belli eden bi yazara gelip hdp resmi slogani vb konulmazdi. Güzel bir psikolojik oyun. oyun ama zaten sizden oyun harici bi sey de beklenemez dürüstlük beklenemez.
Edit: umursama bunlari gormezden gel promer.