kapitalist sistemin devamı için böyle bir sınıf olmaması gerekir. proletarya gibi bir sınıfa dahil olduğunun farkında olan işçi gücünün de farkına varıp sistem için tehdit unsuru oluşturabilir. işçinin üyesi olduğunu bilmediği bir sınıfın varlığından da söz edilemez.
üretim sürecinde asıl katma değeri yaratmasına karşın bu süreçten en düşük payı alan kesimdir. marks proleteryayı lümpen olarak tanımlamıştır. yani sınıf birliğinden ve ortak çıkar güdüsünden yoksun, sadece hayatta kalmaya ve gündelik hayatını idame ettirmeye çalışır.
proletarya hareketi olarak wall street işgal eylemini gösterebiliriz.
bu tanım her ne kadar orta sınıf halk hareketleri olarak algılansada sonuçta mesele ekonomiyle doğrudan ilişkilidir.
ama bir gerçek var ki hayat borsa ekranlarını görmediğimiz denizleri seyretmekle, bir bardak çay eşliğinde kalbimizi iyi eden dostlarımızla yaptığımız keyifli muhabbetlerle güzelleşiyor. yaşasın devrim http://www.on5yirmi5.com/...konomi-masali.i62897.html
sanayi devriminden sonra memleketlerinden, köylerinden; haftada 7 gün, ağır koşullar altında, iş güvenceleri olmadan, şehir merkezlerine bu koşullar altında çalışarak, zümre kesime daha fazla yatırım veya hayatlarını daha da lüx hale getirmelerini sağlayan, ezilen sınıf.*
işçi sınıfını tanımlamak için dölünden yani çocuğundan başka mülkiyeti olmayan manasına gelen kelime. dünya hayatı çocuk ve mal sayısı bakımından insanların birbirine karşı böbürlenmesi olarak tarif ediliyor kuran'da. buraya bir mistik atıf var sanki. çocuk da bir mülkiyet olarak görülüyor neticede. ikinci yaşam şansı gibi kibirli ve yaratıcıya başkaldıran bir düşünceyle..
babamın bana hitap şekli. ciddiyim. bir gün babama(ki kendisi komünisttir) içinde komünizm ve proletarya kelimeleri geçen bir cümle kurdum. o da "vay benim kızım proletaryayı da bilirmiş." dedi ve o günden beri yarı şaka yarı alay bir şekilde bana öyle hitap eder.
doğunun tamamen rusya emperyalizmi altında olmasını isteyen ve ona göre ayaklanma gerçekleştiren sınıf.
doğuda müslüman ve türk halklarının gazeteleri, dergileri, bilimadamları ülkeden ülkeye koşardı. orta-asya uyanıyordu. doğulu halklar kendi bağımsız federasyonlarını kurdular, kuracaklardı. bugün tarihçiler şöyle düşünür: bolşevik ihtilali on yıl kadar gecikse, orta-asya bağımsızlığına kavuşacak, yıllardır süregelen sömürgecilere pençelerini geçirebileceklerdi.
lakin bağımsızlık mümkün olmadı çünkü doğulu halkların emparyalistler karşısında verdiği amansız dil, bilim ve siyaset savaşı yıllarında, rusya'da da çar'a karşı dünya'nın en büyük devrimlerinden biri gerçekleşiyordu.
işçi sınıfı demektir. dünya için her şeydir, dünya onun ellerinden çıkanlarla yükselmektedir. ama bunun bilincinde olmayan işçiler kendilerine hala ihanet etmektedirler. (bkz: sınıf bilinci)