7 haziran seçimleri için hiçbir projesi olmayan akp, chp nin projelerini karalayarak oy toplama çabasındadır. ahmet davutoğlu'nun tek projesi; beldelere, ermişlere ve şeyhlere selam göndermekten ibarettir.
he amk deniz baykal gibi genis zamanli cumleler kurdunuz ya kesin haklisiniz, soyledikleriniz dogru. siktirin gidin kaos yaratin belki iktidar olabilirsiniz.
2015 yılında koc gün boyunca tüm ülkede elektriklerin gitmesi,
ihale yolsuzlukları
hastanede yapılan soygunlar (başım ağrıyor diye gitseniz asprin size 30 liraya mal olur)
askeriyenin tamamen akp nin eline geçmesi
ekonomik kriz içinde olmamız
her ülkenin bize düşman olması
ülkedeki yoksul yüzdesi
biz konuşalım, onlar çalar çırpar..
hiç yormayın kendinizi,
amk ameleleri açlıktan ölecekler hala devletim de devletim..
ya varya şu konu harbiden canımı o kadar sıkıyor ki geçenlerde sizle bir akp ile sohbetimi anlatacağım. konu siyasete geldi. işte başladı chp nin vaatlerine bok atmaya.
+ lan konuşuyorsun da savunduğun akp ne yapıyor, ne vaat veriyor?
önce biraz sustu, belli ki ilk defa böyle bir soruyla karşılaştı. ardından saçma bir cevap verdi.
- adamlar vaat vermiyor, yani demek istiyorlar ki yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır diyorlar.
+ hee bunu sen anladın yani ?
- evet.
+ iyi sen böyle devam et.
ayan beyan ortada olan gerçektir. bir chpli, şu seçimde chpnin asgari ücretlilere, yoksul vatandaşa, emekliye verdiği vaatlerden bahsedebilir.
akpliler ise şu ana kadar klasik "duble yol, tünel, kanal" projelerinden başka bir şeylerden bahsedemiyor. o yolların, kanalların kimler için yapıldığını da artık millet yavaş yavaş anlamaya başladı. akplilerden bahsetmiyorum elbette. ama yolsuzluk kasetleri patladıktan bu yana kanal istanbula destek verenlerin sayısında da bir hayli azalma oldu.
bu yüzden de akp saçma salak argümanlarla chpye saldırmaktan ötesini yapamıyor şu ana kadar. dün davutoğlu kılıçdaroğlunun emekli ikramiyesi için noter tasdiği almasını eleştirdi, "millete gidemiyorlar da notere gidiyorlar" dedi. gerçekten bu sene duyduğum en saçma siyasi argümanlardan birisine imza attı davutoğlu. kaldı ki kendisi akpnin akademisyen kadrolarından. geri kalan akplilerin halini varın siz düşünün.
akp bu saatten sonra proje falan üretemez. üretmeye çalışsa, altından kalkamaz. öyle kadrolara sahip değil her şeyden önce. yakın gelecekte uzman olacak olan uzman yardımcılarının hallerini görüyoruz. iki kelimeyi bir araya getiremeyen, dandik üniversitelerden mezun sapları sırf akpli diye uzman yardımcılığı kadrolarına doldurursanız elbette onlara iş gördüremezsiniz. beceremezler, yüzlerine gözlerine bulaştırırlar. şu anda yaşanan da tam olarak bu. devlet kadrolarında ciddi bir eleman sıkıntısı çekiliyor. bunu akpli olan olmayan bir çok bürokrattan duyuyorum.
tüm bunlar bir anlam ifade etmeyecek, biliyorum. akpliyseniz şu kısma kadar okumamışsınızdır bile büyük ihtimalle. muhalifseniz de şimdiye kadar en az on defa duyduğunuz bir şeyi tekrar duyuyorsunuzdur muhtemelen. ama şu bilinsin; akp'nin ilk iki dönemine muhalefet etmekle bugünkü akpye muhalefet etmek arasında çok fark var. ilk iki dönem ki akp, doğru veya yanlış çok büyük projeleri olan ve bunları gerçekleştirmek için toplumun farklı kesimleriyle işbirliği yapabilen bir akp idi. ama artık akp, konumunu korumaktan başka bir şeye gücü yetmeyen bir partiye evrildi. bu seçimi de kazanmaları durumunda, akp'nin yoksul kesime, orta halli vatandaşa yapacağı şeyler çok az. şu son iki seneyi gördünüz. hükümet sürekli toplumun hararetini yükseltmekten başka hiç bir şey yapmadı. bir düşünün allah aşkına, paralelden, muhalefetten, faiz lobisinden, siyonistlerden başka ne duyduk akp saflarından on iki senede? gezicilere kin kusmalar, ısıtıp ısıtıp kabataş yalanını tekrar sürmeler, paralelci avlamalar, yargıya müdahaleler...
akp için türkiye artık bitti. bundan sonra tek projeleri var, o da türkiyeyi akpleştirmek.
Sadece temeli atılmış, müdürlüğüne ilahiyatçı getirilen, yarını belli olmayan nükleer santral.
Dış borçlar alınarak, yanabcılara yaptırılmış, ilk gününden bozulan marmaray.
Sadece hayali var olan savaş araçları.
2002 yılından bu yana kişi başına düşen hastahane yatak sayısının azalması.
Hastahanede alınmayan, eczanelerde alınan muayene ücreti.
imf'ye olan borcu bitse de cumhuriyet tarihinin en büyük borç batağında olan türkiye.
Teröristlerin karakollara, okullara saldırıp yakmaları.
Sözlükteki tüm müslümanların tayt giyen kız orospu, bikini giyen kız orospu başıkları açması.
Merkez bankasının türkiye cumhuriyetine ait olmaması ve sayın yazarın bundan haberinin bile olmaması.
Bu yazdığım yazı 6 numaralı entryi giren d3ter'e ithafen yazılmıştır.
