1.Tasarlanmış şey,tasarı.
2.Değişik alanlarda önceden plan ve programa alınmış,maliyeti hesaplanmış,kurum ve kuruluşların yönetim organları tarafından onaylanmış,kısa ve uzun vadeye bağlanarak özel kurum veya devlet adına gerçekleştirilmesi kabul edilmiş bilimsel çalışma tasarısı.
3.Mal sahibinin isteğine göre yapılacak bir yapıyı,belli bir programa göre inşa edilecek bir yapı bütününü,bir makine veya bir kuruluşu plan durumunda gösteren çizim.
Müdürler tarafından olmayacak sürede bitirilmesi istenen şeydir.
Aklıma bir fıkra geldi anlatayım. Müdür odaya girer size dilediğiniz olanağı sağlayacağım, ne isterseniz vereceğim ama bu projeyi bir ayda yapacaksınız.
Elemandan cevap gelir. Size dilediğiniz kadar kadın versek bize bir ayda bebek verebilir misiniz? Yani uzun lafın kısası proje denilen şeyler iyi planlanmalı ve ona göre hareket edilmeli. Yazık değilmi elemanlara canım. Sabahlara kadar çalış allah çalış.
kimilerinin ağzına yapışmış kelime.
mana itibariyle mühendislik yönü olan, ciddi bir yönü olan proje kavramı; kıytırık müzik arayışlarındaki zatların gündelik yaşamlarına girmiş haldedir.
projenin kaynakları planlanır, amacı, yöntemleri, bir ton şey belirlenir.
öyle kenan doğulu project demekle proje olmaz.
Akparti sağlık alanın büyük reformlara imza attı, aynı zamanda özel hastanelerin önü açıldı. Bunlarla beraber hızlı trenler ile ulaşım kolaylaştırıldı, her ilde havalimanları yapıldı, istanbulda marmaray, 3.havalimanı, 3.köprü Yavuz Sultan Selim köprüsüne imza atıldı ve bunlara devletin hazinesinden bir kurş çıkmadı. bunlar yap-işlet-devret projeleri ile yapıldı.
akparti diyince akla gelen şey, icraat.
Özellikle hedef 2023 projeleri ile sadece bugunu değil geleceği düşünen bir partidir.
Her kesimi düşünüyor. Kimseyi hor görmüyor.
kafein içerir. gerçekten proje tasarlamak insanı diriltmektedir. değil gerçekleştirmek, tasarlamak dahi. tasarladığı projeyi layıkıyla gerçekleştiremeyip pes eden tek bir girişimci göremezsiniz.
birkac ay once sanayi de calısıyordum. bildigin ustaların icinde. resmen kendimi bulmustum:) kendimi sanayinin gulu gibi hissediyordum. hep iste kucuklukten kalma bi dus, ben ilerde cok guclu olucam, butun gucsuzleri koruyacagım. bir arkadasım var. muhattap oldugum erkekleri asagılayıp duruyor. cunku ben insanlara ilk olarak mesleklerini sormuyorum. hayallerini soruyorum. gece onları uyutmayan seyleri soruyorum. onları neyin heycanlandırdıgını soruyorum. konu meslege gelene kadar bizim muhabbet ilerlemis oluyor:) yoksa kasten alaksız mesleklerden insanlarla hukuk kurmuyorum. ben insanları bir tek mesleklerinin tanımladıgını inanmam. fırsat esitsizligine inanırım. pek cok basit is yapan insanın kapasite yetersizliginden ziyade fırsat eksikligi olduguna inanırım. hic unutmam, bir is yerinde cok sevdigim bir abla vardı temizlikci. bulbul gibi sesi vardı. bir gun icli icli bana dedi ki şan egitimi almak cok isterdim ama imkanım olmadı:( dolayısyla ben kendi kisisel dunyamda sosyal sınıflara da inanmam. benim kimseden ustunlugum yok, kimsenin de benden ustunlugu yok. farklı farklı yeteneklerimiz var sadece her birimizin. ben basbakanla da sucuyla da aynı saygıyla konusurum. velhasılı siyah adam olarak adlandırdıgımız ezilen kesimin problemleri beni ilgilendiriyor. hep cıkacaksak hep beraber cıkacagız demisimdir. gelelim beyaz adamın problemlerine.. bir odadaki en zeki insansan oda degistirmen gerekir. senden daha basarılı insanlar sana ornek olurlar ve seni daha ileriye tasırlar ornek olarak. basarılı insanlarla kusatıldıgında konusulan konular bile degisir. trajedilerden degil hayallerden konusulur. ileriye gitmek icin hep cabalamalı hayatından. her gun dun olan kendinden daha iyi bir sen. ve sanat olsun, ic sıkıntısı olsun, yalnızlık buhranları olsun, yuzyıllardır ilham olmustur pek cok seye. ciddi meselelerdir. dolayısıyla beyaz adam, onun yasama bakısı ve onun problemleri de beni ilgilendiriyor. bu sınavda bi o şıktan bi obur şıktan yapamıyor muyuz? tek proje secmek zorunda mıyız? benim iki projem olsa olmaz mı?