populer müzigin koyduğu limitlerini reddeden, caz, klasik ve halk müzikten esintiler taşıyan müzik türüdür.amiyane tabirle, müzisyenlerin kafalarina göre takıldığı müzik türüdür.kafaya göre takılmak derken sololarin havada uçuştuğu pozitif bir durum söz konusudur.
1960larda britanyada ortaya çıktığı görüşü hakimdir.akımın ilk başarılı temsilcileri Jethro Tull, pink floyd, yes gibi gruplardir.
progressive rock'ın karakteristik özelliklerinden biri şarkıların bir hayli uzun oluşudur.dream theater'ın *, jethro tull'ın 40 dakikadan fazla süren şarkıları vardır.bazen bu şarkılar parçalara bölünse de tek bir isim altinda toplanirlar.zaten albümler de genelde konsept halindedir, belirli bir tema tüm albümde işlenir.
progressive müzigin bir başka hoşluğu, bir çok müzik aletinin bir arada kullanilmasi ve birbiri ardina sololar patlatilmasidir.
günümüzde bu tanimlara en çok uyan grup, kanaatimce dream theaterdır.
içine girdikçe çıkılması mümkün olmayan, ciddi bağımlılık yapan rock müzik dalı. "artık bayağı grup dinledim, bilmediğim şey çıkmaz" demeye gelmez. bir bakarsınız auralmoon da şahane bir müzik kulaklarınızı bayram ettiriyor. kimmiş diye bakar, ilk defa görür şaşırırsınız. çalan şarkının 1970 bilmem kaçta yapıldığını görünce daha da ohannesss.
bu müzik türü ilginç bir müzik türüdür. ilk başlarda (rock altyapınız olsa bile) belki pek birşey anlamazsınız. aylar sonra dinleye dinleye müzik kulağınız gelişir ve basları, davulları, klavyeleri vs. ayrı ayrı duymaya başlarsınız. hepsi ayrı telden gibi ama uyumlu nasıl oluyor? bu albümleri iyi, acaba şu albümde iyi mi? Hımmmm bu gitarcı süper çalıyor, acaba başka hangi gruplarla çalmış? Bu ses hangi enstruman, klavye mi gitar mı? Sizi araştırmaya iter.