bunu en iyi icra eden grupların başında şüphesiz ki porcupine tree gelir. steven abinin inadı olmasa daha ne işler çıkaracaklardı ama huyu kurusun yaşlı kurdun.
insanın tüm gündelik yaşantısında olumlu olumsuz olaylar bi kenara dursun, böyle küçük şeylerle mutlu olmayı biliyorsanız sizi şu hayata çok az şey üzebilir.
Evet tam da bu..
Bu türü ilk keşfettiğim grup osiris isminde bahreynli bir rock grubu..
Sonra sırasıyla camel, yes, genesis, pink floyd, marillion, dream theater falan derken iyice kayboldum gittim.
Dinledikçe çevreyle çok daha az muhatap oldum. Gündelik işlerin bir çoğundan elimi eteğimi çektim.
Müziğin beni dinlendirdiğini anlayınca insanların beni yorduğunu fark ettim.. Ve en nihayetinde şarkı keşiflerim öyle bir raddeye vardı ki telefonu bi kenara bırakıp son model bi mp3 çalara zibilyon tane rock şarkı attım. Beğendiklerimi içinden ayıklayıp yepyeni bi müzik listesi oluşturmaya çalışıyorum.
Gecenin şarkısına jetro tull boure diyelim o zaman..
rock veya metal müzik olsun, bizleri farklı serüvenlere sürükleyen türlerdir. burada kullanılan enstrümanlar, gitar soloları, bas ritmleri ve şarkı sözlerindeki ''ince'' derinlik.
camel, eloy, genesis, porcupine tree, rush, gentle giant, tiles, king crimson, tool ve daha niceleri. hepsinin kendine has tarzında farklı birer etkileşim vardır.
albüm kapaklarındaki ince detaylardan, sözlerindeki evren-metafizik-felsefe-duygu/durum değişimleri-aşk temaları. bazı gruplar var ki (`pink floyd) onlar zamanın ötesinde yaptıkları müziklerle bize kendilerini gösterir.