gelişmiş ve sahte değil, gerçek demokrasi ile yönetilen ülkelerde olur.
türkiye gibi riskli coğrafyada şarttır.
adı üstünde profesyonel güçlü ordu daha güçlü daha profesyonel olacaktır.
abd'nin, ingiltere'nin, fransa'nın gelişmiş ve güçlü ülkelerin hep profesyonel ordusu var.
çünkü devir teknoloji ve akıl devri, duygusal edebiyat devri değil.
kalkıp amatör ruh abi, can vermeyen vatan hainidir, ülkeyi suriye ırak gibi yapar, 100 sene önce senin gibi can vermemeyi düşünenler olsaydı sonumuz Suriye, ırak, iran gibi olurdu gibi kuru laflarla buna karşı çıkarsan daha 20'li yaşlarında hayatı yarıda kalmış gençlerin kahpe terör örgütleri tarafından can vermesi, kan dökmesini daha çok görürüz.
canı çok kıymetli ılık g*tlü ayşecik diye laf atanlar, ben bu canı pazardan bulmadım. Sen benim canıma kıymetsiz mi demeye çalışıyorsun?
profesyonel orduya karşı çıkanlar otokrasi övücü oldukları gibi, potansiyel terör örgütü sempatizanı da olabilir, çünkü zorunlu görev esnasında öldürecek hayatı yarıda kalmış gencecik birileri aramaktadırlar, ve profesyonel düşman görmek istemiyorlar.
zorunlu askerlik, zorunlu işçilik, zorunlu doktorluk, zorunlu mühendislik gibi birşeydir.
mesela her erkeğe zorunlu olarak doktorluk yaptırırsan sağlık sistemi çöker, ülkenin sağlığı çöker, hastalıktan kırılır.
yani kalkıp herkesi, her erkeği ayrıcalık olarak zorunlu olarak asker olmasını bekleyip, yetenekli olmasını bekleyip, 300 kişilik koğuşta 50.000 liran varsa 1 ay, yoksa 6 ay tutarsan o ordu güçlü olamaz. ve sadece vatan savunması için de değil, vatan borcu bahanesiyle seçmediğin birilerinin keyfi fantezileri ve emirleri için ona itaat etmek için bakkaldan bulmadığın gencecik canını verebiliyorsun, ya da keyfi savaş suçuna ortak olabiliyorsun.
yani hem gencecik evlatların zorunlu görev yapıp, hem de politik fanteziler uğruna ölmesi yerine hem profesyonel orduyu, hem de keyfi politik fanteziler için savaşmayan, vatan savunması için savaşan orduyu savunuyorum.
bu orduya geçilmemesinin sebebi ise tamamen politik ve ideolojiktir.
ve buna türlü türlü bahanelerle karşı çıkıyorlar.
birileri zorunlu olarak emir verecek, uğrunda ölecek uşak arıyor da olabilir.
bir de profesyonel ordu olursa ordu halktan tamamen kopuk akp ordusu olacak diyenler var.
şu an akp ordusu değil mi bu ordu zaten.
ve seçmediğin birilerinin emrinde olmuyor musun.
ve seçmediğin birilerinin ideolojisine, grubuna sahip komutan sana "tatbikat var" diyecek, sonra herşeyden habersiz darbeci terörist olacaksın, köprüde linç edileceksin, hapis cezası yiyeceksin, boğazın kesilecek vb.
bir de bazılarının eşitlik anlayışı "neden sadece fakir ölüyor, zengin de ölsün, neden okumamış ölüyor, okumuş ta ölsün" anlayışında.
"fakir de zengin de okumuş ta okumamış ta ölmesin" demiyorlar.
o kadar hayallerle umutlarla üniversite okumuş, mühendis olmuş ailesinin gencecik tek evladı eskişehir'den tee hakkari'lere sınır karakollarında bombalanarak can veriyor, şehit oluyor, hayatlar, hayaller, umutlar yarıda kalıyor.
profesyonel ordu, siyasi parti ordusu değil, ülkenin ordusudur.
hem iş alanı olur hem de daha kabiliyetli olur.
karşı çıkanlara şunu söylemek lazım.
her gün bir sürü polisimiz de canını tehlikeye atıyor. onlara yardım edeyim diye silahını alıp gidiyor musun. tabi ki hayır.
profesyonel ordu da böyle. adamın işi o olacak, savaşmak. öyle oluncada ordunun eğitim süresi en az 8-10 yıl olacak ortalama.
sen git üni de kimya okumuş, eline silah almamış adamı sahaya sür. başarı ihtimali ne kadar olabilir ki? elbet sıfır değil ama 10 yıl tecrübeli bir askerinki kadar değil.
mantık ne diyor, bir işi yapmak için önce eğitim alacaksın, sonra tecrübeni artıracaksın, sonra da uygulamaya girişeceksin.
bu konuda şu korku da var. ya savaşta kaçarlarsa ya da silah gücünü farklı amaçlar için kullanırlarsa.
anlamsız bir korkudur. poliste silahlı güç ne silahlı gücünü farklı amaçla kullanıyor ne de suçluların karşısında kaçıyor.
ha şunu da ekliyim. gencleri tamamen yurt savunmasından uzak tutmamak ta gerekir.
belli bir eğitim verilir.
gerekirse sık sık seferberlik tatbikatları yapılır.
madem ki ülkemizin stratejik ve coğrafi konumu gereği güçlü bir orduya ihtiyaç var, o halde ordu personelinin son derece iyi yetişmiş olması gerekmektedir.
bu iyi yetişmiş personelin en az 1 ( bir) yıl süreyle eğitim görmesi elzemdir. her türlü teçhizatı ve mühimmatı iyi kullanabilmelidir. bu da profesyonel askerlik sistemiyle olur. tabii ki burada zorunlu askerliğe de bir çeki düzen vermek gerekecektir. zorunlu askerlik sisteminde bir erin maliyeti ne kadardır ? bu sistem yerine profesyonel bir orduya geçildiğinde maliyet ne kadar olacaktır ?
bunları konuşmak, tartışmak yanlış değildir. ülke menfaati profesyonel orduyu gösteriyorsa, bu sisteme geçmek lazımdır. eminim ki aklı selim herkes de bunu düşünüyordur.
şu zamana kadar ülkemizde olması gereken ordu. tamam askerlik yine vatandaşlara temel eğitim olarak öğretilsin harp durumunda ihtiyaç olacağı için, ama ordu tamamen profesyonel maaşlı birliklerden oluşmalıdır.
zorunlu askerlik fransız ihtilali şartlarında ortaya çıkmış bir uygulamadır. günümüzde ise toplumdaki karmaşıklaşma, uzmanlaşma ve branşlaşma temayülü sebebiyle verimli olmaktan çıkmıştır. zira köylü ağırlıklı bir toplumda zorunlu askerlik pek bir emek kaybına yol açmaz ama aynı olguyu bir sanayi toplumun için söylemek zordur.
düşünün! bir mühendisin eline silah verip pkk peşine salmak ne derece akıl kârıdır. ölecek olsa, işin insani yönü bir yana, onca emek, masraf boşa gidecek ve ülke için ciddi bir fikrî sermaye kaybı söz konusu olacaktır.
başbakanın bu akşamki söyleşisinde olumsuz bakmadığını söylediği ordudur.
onun ifadesi ile yarı profesyonel hale gelmiş olan ordunun tam profesyonel olmaması için hiç bir sebep yoktur.
bir yandan gerekli olan ordudur çünkü pkk ile savaşan askerlerimiz, daha yirmi yaşındaydı ve bir aylık askeri eğitimle doğuya savaşmaya gönderildi. profesyonel ordu olsa daha az şehit verirdik.
sıkıntıları şöyle olur: peygamber ocağı diye adlandırılan asker ocağı, değerini yitirir; askerliğe bir meslek gibi bakılmaya başlanır. çünkü profesyonel orduda asker maaş alır, görevini yapmak zorundadır. tam bir gelişmiş ve vurdumduymaz yurttaşları olan ülkeler için gerekli olan ordu.
halen karşı çıkılabilen ordu sistemidir. kimdir karşı çıkan? 1) örgüt. 2) siyasi muhalefetin kahvehane şubeleri.
karşımızda yıllanmış bir yapı var. ve bu yapının personeli de artık profesyonel. 3 leş almak için kaç füze atıyoruz.
tek baskında 4-5 zayiat veriyoruz. nereye kadar?
olması gerekendir. türk ordusu deniyor ama katılan gençlerin ki henüz 18 yaşında daha yeni yetme oluyorlar, ellerine veriyorsunuz koca koca silahları "hadi çıkın dağlara, öldürün teröristleri" diyorsunuz. counter strike mı oynatıyorsunuz çocuklara?
oldu olacak verin can hilesini de ölmesinler. bu kadar aklınız çalışır zaten.
içerisinde bulunduğumuz postmodern çağda, uluslararası güvenlik açısından en faydalı uygulama olduğu ayandır. sürekli olarak; tecrübesiz şekilde silahlandırdığımız gençlerin sevkiyatı ve konaklamasında harcanan bütçeler değerlendirildiğinde; önemi daha da, artıyor. 600-700 bin tecrübesiz askeri sürekli komuta altında tutmaya çalışmaktansa; işi sadece askerlik olan 50 bin profesyonel asker çok daha sağlıklı ve ergonomiktir.
-profesyonel ordu değil profesyonel birlik lazım
-askerlik çağı gelmiş olanlara kısa süreli temel eğitim verilmeli ve önüne seçenek sunulmalı profesyonel birlik yada tezkere.
