hikayesi, üçlemeden farklı olacağı duyurulan oyun. yeni oyun; kullanılacak cell-shade teknolojisiyle daha sanatsal bir yapı içerecek, daha az düşman barındıracak ve çok zorlu boss savaşlarına sahne olacak. assasin s creed kadar olmasa da, oyun lineerlikten bir nebze kurtulacak.
ne prince in oğlunu ne de kendisini yöneteceğimiz açıklanmış 2008 yapımı prince of persia oyunu. oyundaki prince önceki trilogy dekinden çok daha farklı bir karakter yapısına sahip olacak.
286 bilgisayarlar piyasadayken oynandığında 4. levelden sonrasını geçmek için kendinizi bilgisayara mahkum etmeniz gereken bir oyundu ta ki hile kodlarını bulana dek.
adının dastan olduğu öğrenilen prens. ayrıca Jake Gyllenhaal muhtemelen taklalar atamayacağı için yapımcıların bilgisayar efektleriyle beğenmemizi bekleyecekleri film.
4. versiyonu çıkmış oyundur. Çizgi film tadında mükemmellik yaratmış ve serinin devamı olarak değil başlı başlına yeni bir tür olup, güzeller güzeli Elika adlı prensesle beraber oynanan bulmacalarla dolu prince of persia 3 hafta önce çıkmıştır. Vatana millete hayırlı olması dileğiyle.
son oyunuyla beni hayal kirikligina ugratmistir. halbuki neler beklemistim ondan butun zamanlarimi ona vercektim. cunku ayni seyi warrior within de yasamistim, sabahlara kadar oynamistim. ''o ne guzel bir oyundur'' dedim beni benden aldi. the two thrones da ayni sekilde ama bu olmadi be ubisoft bu olmadi. neden cizginden ciktin ki neden farkli olmak icin guzelim seriyi bir cirpida elinin tersiyle ittin.
ancak sen prince'sin basimizin ustunde yerin var. yeni oyunlarini yine gozumuz yollarda bekliycez, combolarinla cosucaz bundan eminim..
son oyunu ile prensin karakterindeki 180 derece değişimin açıklanması gereken oyun. ilk 3 seride sürekli düşünen, ciddi olan, amacı dünyayı kurtarmak olan adam gitmiş, yerine yavşak bir hırsız gelmiş.
ne lan bu?
grafikleri de olmasa 10 üzerinden 3. (o da öyküsünden dolayı)
commander keen'le birlikte çocukluğumu güzelleştirmiş destansı dos oyunu. Kılıcı aldığımda "gölgelerin gücü adına" deyip ya allah diye naralar atarak "cabbar"lara ve iskeletora saldırırdım.
60 dakikada oyunu bitirme limiti yüzünden çok zor bir oyundu ama birkaç kere başarıyla sıfırladığımı hatırlıyorum.
zamanında disketleri bilgisayarımıza takar heyecan içinde oynar, oynayan büyükleri seyrederdik.
o değil bir bıçaklar vardı altlı üstlü hep arasında kalırdım, bak bunu hatırladım gece gece.
o ilk oyununu bozuk çalışan bir atarivari tarzı şeyde* oynamıştım.
o zamanlar ekranda çok az seçilebiliyor, ne oynadığının farkında olmuyordun. o arada elime bir disket geçmişti. hemen gittim taktım ve o da ne! görüntü bozuk herşey siyah beyaz ve aşırı karıncalı, ama oyun süper... hemen oynamaya başladım tabii. ve o disketin üzerine de "adam oyunu" yazmıştım. o zamanlar ne güzel gelmişti bana. nereden bilebilirdim pop'un daha ilk oyununu oynadığımı...
tabii daha sonrasında yıllar geçti, pc versiyonları çıktı. koşa koşa gidip aldık, allah'ım o da ne öyle diyerekten daldık oyuna. bir, iki, üç derken son gelen oyunu da geçen haftalarda bitirdik.
öyle fazla oyun oynamam fakat oynadığım bir iki oyun içinde yeri apayrıdır.
ilk versiyonu kesinlikle unutulmayan efsane oyun. unutulmamalıdır. mavi bir kale içinde geçitler, taşlara döşenmiş dikenler, kesici aletler, bazı katlarda sizinle savaşmak için bekleyen vezirler, 3. level'da canlanan ve size kılıç çeken bir iskelet, 6. level sonunda mücadele etmekte zorlandığınız şişman vezir, yüksekten atlamayı kolaylaştıran yeşil iksir, gizem kokan 12. level ve esas mücadele etmek zorunda olduğunuz 60 dakika.
tarihi kesin belirlenmemiş olmakla birlikte 2010 yılı içinde filminin çıkacağı oyundur. merakla beklemekteyiz. afişler bile basılmış yakın zamanda gelir inşallah vizyona biz de gider izleriz güzel güzel.
prens dasdan rolüyle jake gyllenhaal un kendisine deli gibi aşık ettiği film. filmin konusu güzel olmasa bile jake in duvardan duvara atlaması, kıvrak hareketlerle savaşması bile izlenir.
