pride

entry29 galeri1
    29.
  1. Pentagramın yayınladığı son şarkısı.

    Abi bence olmuyor.

    ilahi gibi metal müzik mi olur ya. Şu doğu(ortadoğu) ezgileri olayı olmuyor ya. Metal müzik dediğin cayır cayır olacak, sert olacak. Böyle soft soft, uhrevi uhrevi metal mi olur abi.

    Korkuyorum sordum sarı çiçeğenin falan metal coverını yapacaklar ve birileri gene çok iyi falan diyecek.
    2 ...
  2. 28.
  3. Utanmadan bı de LinkedInde de paylaşır oldular . Geçen bı salak ikci 2 tane ibnenin paylaşımını beğenmiş önüme dustu ne günlere kaldık...
    0 ...
  4. 27.
  5. 26.
  6. yönetmenliğini Matthew Warchus'un yaptığı 2014 yapımı harikulade film.

    bir arkadaşım ile birlikte bu filmin değerlendirmesini yaptık birkaç ay önce. onu aktarıyorum buraya:

    "Pride filminin değerlendirmesini süregelen toplumsal normlar karşısında eşitsizliğe maruz kalmış sosyal tabakaların -kendilerini nasıl adlandırdıkları, başkaları tarafından nasıl adlandırıldıkları değişken olsa da - bu eşitsizliği farklı şekillerde yeniden üretmeleri üzerinden ele alacağız. Filme baktığımız zaman eşitsizliğe ve baskıya –bu baskıyı devlet ve toplum baskısı olarak ikiye ayırabilirsek eğer ilerde işçi sınıfının uğradığı baskının ne tür bir baskı olduğunu tartışacağız- uğrayan iki topluluk görüyoruz. Bu iki topluluğun da kendilerini ne olarak adlandırdıkları, konumlandırdıkları ve en azından neyi dışarda bırakarak bu adlandırmayı sürdürdüklerine bakacak olursak filmde de işlendiği gibi bu iki topluluk arasında bir ayrış(tır)ma söz konusuyken bir yandan da yaşam pratikleri bakımından birçok noktadan bir deneyim ortaklığı (hem gayler ve lezbiyenler içerisinde hem de maden işçileri içinde bu ortaklığı kurmak isteyenlerin karşısında, aradaki bağlantıları henüz göremeyen bireyler de mevcut) söz konusudur.
    Filmde öncelikle gay ve lezbiyen grubun protesto ettiği meselenin belki ufuk açılması belki de odak genişlemesi olarak adlandırabileceğimiz bir şekilde sendikalaşmış maden işçilerinin dertlerine ortak olmak istemesi üzerinden işlenen bir birlikte olma/ol(a)mama, deneyimi paylaşmak adına ortak karşı çıkma, başkaldırı adına deneyim ortaklığına giriştiğini görüyoruz. Bir örnek olarak; bir tarafta normu kırmaya çalışan gayler ve lezbiyenler varken diğer bir tarafta ise polis zincirini kırmaya çalışan maden işçilerinin deneyim ortaklığı verilebilir.
    ilk olarak bu iki topluluk arasındaki ayrışmanın ve ortaklığın nasıl gerçekleştiğini ortaya koyabiliriz. Filmde karşımıza çıkan bu iki topluluk, normlar ve iktidar tarafından çeşitli şekillerde, sokakta, medyada, işte baskıya ve şiddete maruz kalıyorlar. Aslında ortaklaştıkları noktaların önemli bir kısmı da budur. Burada gaylik ve lezbiyenlik için bir yandan toplumsal normları yeniden üretmemeleri, bir çeşit norm dışılıkla eylemlilik haline geçtikleri veya zaten menkul norm dışı bireyler olmaları, bir yandan da devlet politikalarının, “üreme”, “geleneksel çekirdek aile” vs. anlayışının dışında kalması dolayısıyla devletin makbul vatandaş tanımının da dışında kalan bir yerde durmaları açısından işçi sınıfının -filme özelleştirirsek de maden işçilerinin- baskıya uğradığı mekanizmalardan farklılaşır diyebiliriz.
    Burada bu “normal” birey ol(a)mama durumunu Sibel Yardımcı’nın Sakatlık Çalışmalarında Queer Ufku: Türkiye’de Bu Etkileşimin Zorluğu ve Olası imkanları Üzerine adlı makalesiyle birlikte düşünebiliriz. Sakatlık ve queerlik, gaylik, lezbiyenlik ve sendikalı maden işçiliği aslında zor fakat bir o kadar da özdeş bir alan sunuyor. Alanın zorluğu özüne varana kadar birçok duvara çarpmaktan kaynaklanıyor aslında. Normalin, makbulün çeşitli formları yukarıda adını geçirdiğimiz tüm toplulukların çarptığı duvar. Bu duvarı fark edip ortaklaştığı yerden tek bir ses çıkarmanın öneminden yukarıda bahsettik. Tam bu noktada yapılanın toplumsal eşitsizliklerin de toplumsal kabul alanları içerisinde bir hiyerarşi dizgesine koyulması, hatta toplumsal eşitsizliğin bir paydası olan toplulukların içerisinde bile bu dizgenin kabul edilip korunması tam da yeniden üretme alanıdır. Yani “öteki”nin başka bir “ben” ve “öteki” kurgulaması diyebiliriz buna. Kurgulamak kelimesi burada önemli bir noktayı işaret eder.

    "Bu iddiasında, Butler’ın heteroseksüel kimliğin imkansızlığı üzerine söylediklerinden yola çıkıyordu: Fantazmik bir idealin tekrarlanan taklidine dayanan, ancak başarısızlığa yazgılı performatif bir kimliktir bu. McRuer’a göre, sağlam-bedenlilik de aynı şekilde düşünlebilir: Tıpkı “cinsiyet belası” gibi, “sağlamlık belası” (ability trouble) da zorunlu görünen sağlam-bedenliliğin kaçınılmaz imkansızlığına işaret eder."

    Dolayısıyla buradaki önemli husus bahsi geçen tüm grupları hatta genel anlamda tüm yaşam pratiklerini bir sınırdan, tanımdan, genelden azadelikle, devinen ve durduğu yerde izi çıkmayan olarak varsayabilmektir. Burada queer yaklaşımının özcülüğe karşı ve kategorizasyona koyduğu mesafeyle birlikte düşünüldüğünde devletin sunduğu veya toplumun belli kesimlerinin benimseyip tekrar ürettiği bedensel veya eylemsel idealleştirme, makbulleştirme, heteronormatifleşme kurgusu yerini içiçe geçmiş yeri belirsiz çerçevelere bırakır.
    Heteronormatif düzenin benimseyicisi olan maden işçileri, filmin başında gay ve lezbiyenlerle birlikte mücadele vermeyi reddederek, gay ve lezbiyenlerin kendileriyle olan ortaklaşalığının farkında olmayarak ve onları dışlayarak bu ayrışmanın yeniden üretiminde rol oynarlar. Böylelikle şiddete ve baskıya maruz kalan iki grup arasında sosyal bir tabakalaşma meydana gelir.
    Filmde bazı maden işçilerinin gay ve lezbiyenlerle birlikte mücadele vermekten çekindiğini görüyoruz. Bu sözü paranteze alarak, şundan bahsetmek elzem olacaktır ki, maden işçileri ve gay ve lezbiyenler olarak ele aldığımız iki farklı grup birlikte mücadele verdiği zaman, maden işçileri gay ve lezbiyenlere atfedilen değerleri, gay ve lezbiyenler de maden işçilerine atfedilen değerleri kaçınılmaz olarak benimsemiş, üstüne almış, birlikte anılmış olur. Bu durumun, basite indirgeyerek bugün hala kullanılmakta olan bir atasözüyle analojisini yapmak mümkün olabilir belki, daha da anlaşılır kılabilmek adına: “bana dostunu söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim.”
    Bu durumda da filmde bazı maden işçileri, gay ve lezbiyenlere atfedilen değerleri üstüne almamak, benimsememek için onlarla birlikte mücadele vermekten kaçınmıştır filmin başında. Ki maden işçileri ve gay ve lezbiyenlerin birlikte gerçekleştirdiği bir protesto sonrası maden işçileriyle gay ve lezbiyenlere atfedilen değerler üzerinden alay edildiği filmde görülür.
    Değinebileceğiz başka bir konu olarak, maden işçilerinin eşlerinin bu mücadelenin birlikte verilmesi açısından daha ılımlı ve kabul etmeye yönelik tavır benimsediğini filmde görürüz. Çünkü erkek egemen düzende erkekler, kadınlara göre erilliğin ve heteronormatif düzenin daha fazla taşıyıcısı ve benimseyicisidirler. Çünkü düzenin kendisi erildir. Filmde maden işçilerinin eşlerinin gaylerle olan ilişkisine bakacak olursak, bir kadın için bir erkeğin dişilliği bir erkek için bir erkeğin dişilliğinden daha az sorun teşkil ettiğini söylemek pek de yanlış olmaz herhalde.
    Heteronormatif düzenin benimseyicisi olan maden işçileri ve eşleri(maden işçilerine nazaran daha az), toplumsal alanda dezavantajlı bulunan, baskıya, şiddete maruz kalan bu iki sosyal grup, daha çok gay ve lezbiyenlerin teşvikleri ve önayak oluşlarıyla, birbirleri aralarında olan ortaklaşalığın farkına vararak kendi dezavantajlı konumlarına, maruz kaldıkları devlet şiddetine, baskısına ve bununla birlikte heteronormatif düzenin de sınırlayıcılığına ve baskına karşı birlikte mücadele yürütürler."

    ayrıca filmin şu harikulade eğlenceli dans sahnesini de buraya bırakayım:

    https://www.youtube.com/watch?v=pBn3gTMD-yg
    4 ...
  7. 25.
  8. Elimde olsa tüm faşistlere ,dincilere, homofobiklere izlettirirdim. Sai ile meclise girip, dai ile sol yumruğumu kaldırdım. " Insanları ya gerçek kahramanlar ya da zalimler bir araya getirir."
    11 ...
  9. 24.
  10. bir (bkz: amy macdonald) şarkısı. klibi, sözleri, amy'nin güzelliği derken insanı uzak diyarlara götüren, iskoçya'ya aşık eden eser.

    I never felt like this before
    Try to hold it back and I feel it even more
    Sweat drips down my spine and my knees are weak
    I can not move, I can not speak

    But then you came and I held it together again
    I managed to stumble through
    Fifty thousand voices singing in the rain
    There's nothing that I wouldn't do

    Cause I'd move mountains if you asked me to
    I'd swim the seven seas
    I'll be the one to hold your torch again
    I'll do anything you ask of me

    Cause I'd move mountains if you asked me to
    I'd swim the seven seas
    I'll be the one to hold your torch again
    I'll do anything you ask of me

    I never knew how proud I would feel
    Just standing in the rain.
    These three words mean everything to me
    And I'd sing it again and again.

    Cause I'd move mountains if you asked me to
    I'd swim the seven seas
    I'll be the one to hold your torch again
    I'll do anything you ask of me

    Cause I'd move mountains if you asked me to
    I'd swim the seven seas
    I'll be the one to hold your torch again
    I'll do anything you ask of me

    Well the blue and the white of the flag shines bright
    And it's blowing there for me.
    With my hand on my heart, the honest truth
    There's nowhere I'd rather be.

    Cause I'd move mountains if you asked me to
    I'd swim the seven seas
    I'll be the one to hold your torch again
    I'll do anything you ask of me

    Cause I'd move mountains if you asked me to
    I'd swim the seven seas
    I'll be the one to hold your torch again
    I'll do anything you ask of me

    https://www.youtube.com/watch?v=pTvAiMkj4QU
    0 ...
  11. 23.
  12. çok başarılı ve yerli yerinde bir filmdir.
    3 ...
  13. 22.
  14. birbirini anlamanın aslında hiç de zor olmadığını kanıtlayan filmdir. kanıtlayan, çünkü gerçek! muhteşemdir. izleyiniz, izletiniz! *
    3 ...
  15. 21.
  16. cok begendigim film.

    cok gercekti, nasil bitti anlamadim. ne bu kadar komik olacagini ne de bu kadar bogazimi dugumleyecegini tahmin etmemistim. Oyunculuklar cok basariliydi, herkes cok iyiydi. Muhtemelen filmin etkisi de bu yuzdendi, bir de konunun gercekligi.

    --spoiler--
    When you're in a battle against an enemy so much bigger, so much stronger than you, well, to find out you had a friend you never knew existed, well, that's the best feeling in the world.
    --spoiler--
    4 ...
  17. 20.
  18. insana önce insan olduğu için değer verenlerin bulunduğu film. Ayrıca eğlenceli, duygulu iyi hisset filmlerden. izlenip üzerine düşünülüp tartışılması gerek. 34. Istanbul Film Festivalinde gösterilen filmlerden biri ayrıca.
    2 ...
  19. 19.
  20. Gallerliler, geyler, maden işçileri, lezbiyenler, feministler, pridelar, dayanışmalar, falanlar filanlar... Pembe Hayat KuirFest'te de yayınlanmış Pride şahane bir film olmuş. Hikayede gerçek olaylardan esinlenilmiş olması da ayrı bir güzellik.
    Pride (2014)
    2 ...
  21. 18.
  22. 17.
  23. 16.
  24. 15.
  25. U2'nun the unforgettable fire albümündeki Edge'in ne kadar büyük bir gitarist olduğunu daha da iyi anlayabildğimiz muhteşem şarkı. Sözleri:

    One man come in the name of love
    One man come and go
    One man come here to justify
    One man to overthrow
    In the name of love!
    One man in the name of love
    In the name of love!
    What more? In the name of love!

    One man caught on a barbed wire fence
    One man he resists
    One man washed on an empty beach
    One man betrayed with a kiss

    In the name of love!
    What more in the name of love?
    In the name of love!
    What more? In the name of love!

    ...nobody like you...there's nobody like you...

    Mmm...mmm...mmm...
    Early morning, April 4
    Shot rings out in the Memphis sky
    Free at last, they took your life
    They could not take your pride

    In the name of love!
    What more in the name of love?
    In the name of love!
    What more in the name of love?
    In the name of love!
    What more in the name of love...
    0 ...
  26. 14.
  27. aynı zamanda bir seether parçasıdır.

    Take it. Break it. Rape it. Forsake it.
    In time you will
    Find me. Maim me. Thrill me and shame me.
    In time you will
    Steal my pride
    Leave me blind
    Steal my pride

    Take it. Break it. Rape it. Forsake it.
    Take it. Break it. Rape it. Forsake it.
    In time you will
    Find me. Maim me. Thrill me and shame me.
    In time you will

    Steal my pride
    Leave me blind
    Steal my pride
    And leave me blind, blind, blind now.
    Leave me blind, blind, blind now.

    I am silence sent to find you
    I am violence sent to find you
    I am silence sent to find you
    I am violence sent to fuck you up

    Take me and break me. Rape me. Forsake me.
    In time you will
    Find me and maim me and thrill me and shame me
    In time you will
    Hate me. Hate me. Hate me. Hate me.
    Well now kill me. Kill me. Kill me. Kill me.

    Steal my pride
    Leave me blind
    Steal my pride
    2 ...
  28. 13.
  29. (bkz: state of the world address) (bkz: biohazard)

    You don't care about
    Self doubt coming out from inside out
    Knock you down, across town all around the underground
    Shooting and disputing you're always persecuting
    With your attitude and fucked up views tattooed, rude and crude
    Denying, glorifying your way of life while crucifying
    Close your eyes for the ride while you glorify your false pride
    In any case you're blue in the face 'cause you lost your place in
    the human race
    That pushed you to do what you do so fuck you and your point of
    view
    I used to doubt myself because I lived without
    What I needed inside
    My pride, comes from inside
    Nothing to hide enough tears cried
    My pride won't be denied
    Moan and groan and chew the bone about the zone you call your own
    Grow your own backbone hold your own and stand alone
    Why pretend and be content with all the hate you hold innate
    Pull your weight, it ain't too late to recreate your inner state
    Discontent with time ill spent time has come and time has went
    Now you vent while you torment why resent ? misrepresent
    The scene between the lean and mean serene, extreme, the American
    dream
    Live alive revive and thrive on life deprived as I survive
    I'm fuckin' pissed off I used to be so angry
    I'd disagree with anything that went against inside me
    But things have changed I've rearranged in exchange for all the
    pain
    I kept inside and tried to hide denied and lied, but kept my pride
    By my side in good supply all the while, hostile
    And senile, I never smiled at anyone but now I'm done
    A battle won for number one so look and see and you'll agree
    I live life free, I now know me I am a man who knows he can
    I know I can, I take my stand
    2 ...
  30. 12.
  31. 11.
  32. ing. özsaygı, izzetinefis gibi anlamları da vardır.
    2 ...
  33. 10.
  34. damageplan parçası. (bkz: New Found Power)

    I'M SICKENED
    I KNOW I'VE BEEN BETRAYED
    BUT I KEEP IGNORING
    THE WARNING SIGNS

    YOU TELL ME
    THAT I'M NOT BENEATH YOU
    BUT YOU ACT ABOVE ME
    KNIVES IN MY SPINE

    NOW WITH ALL THE MONEY IN THE WORLD
    YOU CAN'T BUY MY RESPECT
    YEAH, IT'S JUST A MATTER OF PRIDE
    BUT THAT'S ALL I'VE GOT LEFT

    I REACH UP
    FOR YOUR HAND AS YOU STAND
    LOOKING DOWN ON ME BUT
    YOU TURN YOUR BACK

    I BELIEVED YOU
    NOW EVERYTHING THAT WE HAD
    THAT I THOUGHT WAS SACRED
    HAS TURNED TO BLACK

    NOW WITH ALL THE MONEY IN THE WORLD
    YOU CAN'T BUY RESPECT
    YEAH, IT'S JUST A MATTER OF PRIDE
    BUT THATS ALL I'VE GOT LEFT
    0 ...
  35. 9.
  36. aslan sürüsü anlamına da gelir ingilizcede.
    1 ...
  37. 8.
  38. 7.
  39. 6.
  40. 5.
  41. white lion grubunun albümlerinden biri. kanımca en güzel parcası tell me'dir.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük