ilk bölümden sonra tercihler yaparak, kendi sonunuzu kendiniz belirliyorsunuz, kitabı okumuyor adeta yaşıyorsunuz. son zamanlarda okuduğum en iyi kitaptır...
beni cennete yollayan hem de yüksek bir puanla gittiğimi söyleyen kitap. tek hatam bana kötülük yapan birini öldürmememdi onu da kıyamadığım için yapamamıştım sevgili kitap, puanımı biraz daha yükseltirsin artık.
sunduğu seçenekler sınırlı bazen ikisini de seçmezdim falan dediğin oluyor ama yine de bi göz atılması gereken kitap bence. mesela ben ilk denememdeki hayatımın sonunda kilisede çalışmaya başlayıp sonra papazla evlenip çoluk çocuk sahibi olan biri oldum çıktım. ne bedbaht! *
kitabın en büyük eksiği sadece kadınlara yönelik olması. bu yüzden pek erkeklere göre olmayabilir ama ne bileyim, kokoloji gibi hoş, eğlenilesi geldi bana.
1.5 ay önce aldığım ama gerek vizeler gerek başka işlerim yüzünden bugün bitirebildiğim kitap. yanılmıyorsam kitaptaki bütün hayat hikayelerini okudum. gerçekten çok sürükleyici bir kitap. yalnız yazarın her hikayede farklı bir seks fantazisi var dikkatimi çekti.
okuduğum ve okumaya devam ettiğim süper bi kitap ... tekrar tekrar okuduğunuz da yepyeni sonlara ulaşacağınız harika bi kitaptır..kendi sonunuzu kendiniz seçimlerinizle yapıyorsunuz yani başrol sizsiniz.
erkek başınıza okumaya başlayınca, bir süre sonra kendinizi arkadaş grupları arasında "ay, ayol" tarzında konuşurken bulabiliyorsunuz.
bu kadar değişik bir kurguya sahip orjinal bir kitaptan beklentileriniz doğal olarak yüksek oluyor, ancak beklentilerinizi o kadar yüksek tutmayın derim. yine de eğlenceli bir kitap. çöpe giden 25 tl diyemeyiz.
uyarı: acımadan eleştireceğim.
çeşitli seçimler yaparak ilerlediğiniz, ölmemeye çalıştığınız, pornografik mario iğrençliğinde olan kitap.
hayatımda okuduğum, daha doğrusu okumaya çalıştığım en saçma, gereksiz kitap. kitabı alan arkadaşımdan alıp
sadece göz gezdirdim. ve bu kitap türkiyede en çok satanlar arasında. en fazla göze sokulacak raflarda. en büyük
kitapçılarda, en ön saflarda. ve nedense en çok okuyanlar kadınlar. acaba neden?
nedeni çok ayrıntılı anlatmak istemiyorum ama şu bir gerçek, kitapta eğer karakter erkek olsaydı gene okumazdım.
özellikle cinsellik üzerinden kadınlar hedef kitle seçilmiş.
sözlükten on yazar seçip bu kitaptan daha güzel bir kitap yazacağımıza kalıbımı basarım. on kişi bir karakter hakkında
liseden sonra yapabileceği şeyler hakkında ihtimaller yazsa. sonra bunları derleyip toplasak, yıkarız ortalığı.
ilk okuduğum da baya heyecanlandığım kitap ama bir arabanın altında hayata gözlerimi yumduğum da biraz ayar oldum fakat okumaya devam ettim kitap sürekli yönlendirmesine yönlendiriyor ama kitap sürekli okunacak cinste değildir çünkü başladığınız yol aynı olduğundan ara vermek daha iyidir, sıkılmadan arada neşelenmek için okunur.
--spoiler--
Bu kitabı okumaya normal bir kitap gibi birinci sayfadan başlayın. ilk bölümün sonunda, önünüze bir yol ayrımı çıkacak. Kararınızı verin ve ilgili bölüme gidin. Her bölümün sonunda seçimlerinizle kaderinizi kontrol etmeye devam edeceksiniz. Kitabı okurken bazen hiç beklemediğiniz bir yere ulaşacak, bazen de kendinizi daha önce olduğunuz yerde bulacaksınız. Hayatın size neler hazırladığını asla bilemezsiniz. Ama bunu biliyorsunuz, iyilikler her zaman ödüllendirilmiyor ve bazen hatalı kararlar, şahane olayların başlangıcı olabiliyor. Her yolculuğun sonunda başa dönüp tekrar başlayın, unutmayın, herkes ikinci bir şansı hak eder. Yuzlerce farklı hayat sizi bekliyor. iyi şanslar.
"Tıpkı hayatın kendisi gibi, ne zaman ne olacağını asla tahmin edemeyeceğiniz, dopdolu bir kitap."
Forbes
"Uyuşturucu, tecavüz, patlama, sevgi, aşk, huzur. Duygulu anlatım, kapkara mizah."
Publishers Weekly
"Raydan çıkmaya hazır mısınız?"
NY Times
"Başroldesiniz, hakkını verin."
Newsweek
--spoiler--
hayal kırıkılığı yaratması muhtemel kitaptır. beklentiyle okumaya başlarsanız daha baştan sıkılır bırakırsınız. anlattığı hikaye sonunda iki seçenek sunuyor size, kendinize uygun olanı seçip yönlendirdiği sayfadan devam ediyorsunuz. devam ettiğiniz de iyi ki böyle düşündün bak, doğru karar bu tadında bi'şeyler geveliyor. merakıma yenik düşüp tercih etmediğim seçeneğin yönlendirdiği bölüme gittim. orda da aynı geyiği çeviriyor. kendimi salak gibi hissettim. 24 lira etmez bu kitap, okuyacaklara şimdiden söyliyim.
anasını satiim iki peynirli poğaça almaya param yok oturmuş bu kitabı okuyorum:
"20 milyon dolar kazandınız.. bir ada satın alacaksanız sayfa 349 a geçin, hollywood a ortak olacaksanız 353 e geçin..... adayı satın aldınız.. otel kurdunuz. teras katı size ait oldu. tabi tüm döşemeleriniz istediğiniz gibi kaplandı. sadece yatak odanızı düzeltmek için iki hizmetçiniz, kalan kısımların temizliği için 4 hizmetçiniz var. bolu mengen den aşçı getirttiniz. önünüzdeki gece için zeytinyağlı dolma yaptırdınız. havai fişek patlattınız sizin balkondan görünüyor. bir anda masanıza bir şarap geliyor.. direkt dolduracaksanız sayfa 538 e geçin, yok önce bi tadına bakiim diyosanız sayfa 290 a geçin.... ne şarabı lan rakı getir rakı diyosanız..."
yemin ediyorum adama gülerler. valla gülerler. dünya üzerindeki hiçbir aç tavuk kendini bu kadar darı ambarında görmemiştir. göremez.
tam bir plaj kitabı, oldukça eylenceli sıkıcı olmadığını düşündüğüm kitap.
kısa kısa bölümlerden oluşuyor.
normal bir kitap gibi ilk sayfadan başlıyorsunuz birinci bölümden itibaren tercihlerle devam ederek birdenbire kendinizi kitabın sayfalarında kaybedebiliyorsunuz. sona gelince tekrar ilk bölümlere gidip tercihlere başlıyorsunuz. sürükleyici bir yazım tarzı, tasfirleri çok net ruslar gibi boğmuyor;
... adam dağınık ofisinde prezervatif takıyor ve sizi kahverengi vinil kanepesiyle tanıştırıyor. adamın göbeğini fark ediyorsunuz.
kütük gibi suratını. tek kelime ile iğrenç. minimum temas için sweatshirtünüzü ve çoraplarınızı giyiyorsunuz, ancak yinede yağlı eldivenlerini her tarafınıza sürtmeyi başarıyor. canı sıkılmış sarı labradoru köşede oturmuş sizi seyrederken kendinizi çubuğa takılmış yumuşak kabuklu bir yengeç gibi hissediyorsunuz...
tek kelimeyle vakit kaybı. okumayın efendim. şahane bir ''hata'' olmuş bu kitap; ötesi değil. kitabın okunuş şekli orjinal ama olaylar, fikirler vasat.
bana büyük bir hayal kırıklığı yaşatan kitap.
dikkat ileriki bölümler spoiler içerebilir!
neyse efendim, ben bu kitabı arkadaşımda gördüm, arkasını okudum. çok hoşuma gitti. dedim aa bak ne güzel sen seçiyorsun sonunu falan diye. şahane bir şey. hayal ediyorum böyle, kitap aslında küçücük seçimlerin hayatı nasıl etkilediğini, hiç beklemediğin anda neler olabileceğini, kararlarının hayatını ne yönde ve nasıl etkilediğini gösterecek, sana kendi kişiliğin ve kaderin hakkında ipuçları verecek, hayatı, ölümü, kararları kısaca hayatı sorgulatacak bir kitap. ben öyle hayal ediyorum yani.
sonra açtım kitabı, daha 10 dakika falan geçmeden ölüverdim. olayın şokunu atlatamadım, bir bölüm daha okuyayım dedim, bir 10 dakika sonra gene öldüm. neyse bir kaç kararımı değiştirip bir kaç farklı kader kombinasyonu okudum. ve az önce bahsettiğim beklentilerden zerresi karşılanmadı. bir kere, bu hanım kızımız benden bağımsız karar veriyor. ben mi dedim sana metamfetamin iç diye, veya eddieyle birlikte git diye, ya da o temizlikçiye ver dedim diye? bu kitapta tercih hakkımız gerçekten olsaydı bu gibi asıl önemli şeyleri seçebilirdik. ama seçemedik. edebi bir dili asla yok, kitaptki kimsenin duyguları yok, herşey çok hızlı ve özet halinde, olaylar çok çocukça, cinsellik ve insan ilişkileri çok garip, cinsellik çok ön planda, kitabın yazarının kader algısını düşündüğüm zaman çok bencilce, yani bencilce kararlar verdiğimiz zaman daha mutlu oluyoruz falan.
zerre zeka içermeyen bir kitap. seçim yapma olayı bana çok zekice gelmişti başta ama sonradan öğrendim ki kitabın yazarının fikri değilmiş bu, daha önce de çok yapılan birşeymiş, o benim cahilliğimmiş. neysem.
böyle seçimlerin yapılabildiği bir kitap, çok daha zekice, felsefi ve edebi yazılabilirdi, olaylar daha gerçekçi ve zekice kurgulanabilirdi . o zaman da, hayatımızı kökten etkileyecek, kararlarımızı sorgulamamıza neden olacak, bizi sarsacak muhteşem bir kitap çıkardı ortaya.
eğer böyle bir kitap varsa haberim ola.
kısaca, okumayın arkadaşım, zaman haybu+hayal kırıklığı. yazarın 8. sınıf öğrencisi olduğunu düşünüyorum. anca o olur. o bile olamaz lan. bu ne oğlum ya. böyle kitap mı olur.