Mesela bir adam hiç gördün mü sorusunu simple past tense ile yani did ile sormak yerine bu tens ile sordu anlamadım. Şimdi birisi birşeyi gördüyse bu geçmişte olup bitmiştir ne alaka yani hiç gördün mü sorusu. Bişeyi gorduysen gormussundur geçmişte kalmıştır görme fiilin in etkisi nasıl hala sürebilir ki.
Ortaokulda öğretmenimin "yağmur yağdı ama yerler hâlâ ıslak" örneğiyle aklımda kalan konu. "It has rained", "the rain has gone" yani, ileride ben de kullanabilirim. Olayın etkisinin hâlâ sürdüğünü belirtiyor.
ingilizce ogretmenlerinin en cok tekrara maruz kaldiklari ingilizce dilbilgisi konusur. ingilterede gunumuzde hemen hemen hic kullanilmamasina karsin, amerikada haddinden fazla itibar goren zamandir.
perfect'liği sebep-sonuç ilişkisini belirttiği için kullanılır. zira ingilizler olayları sebep-sonuç açısından incelemeyi seven insanlardır.
ayrıca bir noktaya daha dikkat etmek gerekir ki;
he has gone to france cümlesinde asıl fiil "has"dir. "gone" fiilin üçüncü hali diye saçma sapan birşey değildir. "gone" participle'dır. yani sıfat-fiildir.
deneyimlerden bahsedilirken bu zaman kalibi kullanılır. olayın gerçekleştiği zaman tam belli değildir ve ayrıntıya yer yoktur. Diyalogda ayrıntıya girildiği an konuşmanın akışı pasta kayar.
A: Have you ever been to izmir ?
B: Yes, I have.
B : Where did you go there ? *
A : I went to karşıyaka.
since ve for gibi -den beri, -dır anlamına gelen kalıpları kullandığınız, boşuna öğretilen zaman kipi. ingilizler doğru düzgün kullanmazken, okullarımızda hala öğretilmektedir.
basit bir zamandır. ingilizcedeki geçmiş zamanlardan sadece bir tanesidir. bir fiilin etkisi geçmişte başlayıp hala devam edyorsa, cümleyi bu zamanla kurarız.simple past tenseile karıştırılmamalıdır. örneğin; "yağmur yağdı" cümlesini simple past ile anlatırsak, yağmur yağmıştır sonra güneş açmıştır üzerinden epey bi zaman geçmiştir. fakat aynı cümleyi present perfect ile kurarsak;yağmur yağmıştır fakat yerler halen ıslaktır. yani etkisi devam etmektedir.