Olay gecmis bir zamanda başlamış,şimdiki zamanda ya kendisi hala devam etmektedir,ya da etkisi devam etmektedir,belki gelecekte de devam edecektir.
yardımcı filli "have/has" dir,asıl fillin 3.hali kullanılır.
"I have gone" gibi.
dünya tarihinde bu zamanı tek bir * kelimeyle ifade edebilen birinin çıkmaması ve herzaman yağmurun yağıp, yerlerin hala ıslak olması örneğinden yola çıkarak anlatılması öğrencileri baymıştır çoğu zaman, ki simple present tense'e nazaran çok daha anlaşılırdır aslında.
perfect tense ögrenilse bile türkler tarafından pratikte pek kullanılmaz.perfect tense ögrenmekle bitmez pastlı,continuouslu hatta tüm tenseleri bir tek perfect tense yapısı altında barındıran halleri bile mevcutdur.
bir arkadaşımın anlamamakta ya da yanlış kullanmakta ısrar ettiği zaman. eleman haksız da değil aslında. I saw it ile i have seen it before arasında ne fark var aq diye dertlenir durur zavallım.
ingilizceye yeni başlayanlar için kabus gibi olabilecek kalıptır. zira niye geçmiş zaman ya da şimdiki zaman kullanmadık da bu kadar gerginlik yarattık diyebilir kişi.
sadece miş'li geçmiş zaman değildir. di'li geçmiş zaman gibi de çevrilebileceği * bağlamlar da vardır, ki daha yaygındır böylesi kullanımı bu ele avuca sığmayan muğlak zamanın...
simple past, present, future gibi pek ayrıntısı olmayan basit zaman kiplerinden sonra çok karmaşık gelir bünyelere, ama bilinmez ki daha past continuous vardır, past perfect vardır...
basit bir zamandır. ingilizcedeki geçmiş zamanlardan sadece bir tanesidir. bir fiilin etkisi geçmişte başlayıp hala devam edyorsa, cümleyi bu zamanla kurarız.simple past tenseile karıştırılmamalıdır. örneğin; "yağmur yağdı" cümlesini simple past ile anlatırsak, yağmur yağmıştır sonra güneş açmıştır üzerinden epey bi zaman geçmiştir. fakat aynı cümleyi present perfect ile kurarsak;yağmur yağmıştır fakat yerler halen ıslaktır. yani etkisi devam etmektedir.
since ve for gibi -den beri, -dır anlamına gelen kalıpları kullandığınız, boşuna öğretilen zaman kipi. ingilizler doğru düzgün kullanmazken, okullarımızda hala öğretilmektedir.
deneyimlerden bahsedilirken bu zaman kalibi kullanılır. olayın gerçekleştiği zaman tam belli değildir ve ayrıntıya yer yoktur. Diyalogda ayrıntıya girildiği an konuşmanın akışı pasta kayar.
A: Have you ever been to izmir ?
B: Yes, I have.
B : Where did you go there ? *
A : I went to karşıyaka.
perfect'liği sebep-sonuç ilişkisini belirttiği için kullanılır. zira ingilizler olayları sebep-sonuç açısından incelemeyi seven insanlardır.
ayrıca bir noktaya daha dikkat etmek gerekir ki;
he has gone to france cümlesinde asıl fiil "has"dir. "gone" fiilin üçüncü hali diye saçma sapan birşey değildir. "gone" participle'dır. yani sıfat-fiildir.
ingilizce ogretmenlerinin en cok tekrara maruz kaldiklari ingilizce dilbilgisi konusur. ingilterede gunumuzde hemen hemen hic kullanilmamasina karsin, amerikada haddinden fazla itibar goren zamandir.