neresinden bakarsan bak sikim sonik bir şey.
çevrenden edindiğin ya da yaşadığın olaylar neticesinde kendine uyguladığın bir sınır. farklı bir durumla karşılaştığında yarra yemene sebep olan ayrıca. hatalarını kabullenmemene sebep olacak şeyler bunlar. prensip sahibi olmak demek hatalarını kabul etmekten geçmesi demek. hatalarını kabul etmek de körü körüne inanmaman gereken kurallardan geçer. bu işler ilginç hafızım.
her şey değişir. tek prensibin her şeyin değişken olduğunu kabullenmek bence. neye göre , kime göre , nasıl değişir orası zaten çok ince ayarlarında yer alır bu durumun. hatalar üzerine kurulu sanırım bu sistem. ne kadar çok hata yaparsan prensiplerinden o kadar uzaklaşırsın.
yok ben babamı bile saymadım olayı değil yani bu. yaşanmış bitmiş bir olayın sana örnek teşkil etmesi elbette çok güzel bir şey. ama her yaşanılanın farklı değerleri var. ve bu farklı değerler farklı prensiplerle anlaşılmaya çalışılmalı. prensip güncellenmeli yani.
ne zaman kendine bir prensip edindiğini düşünsen oradan koşarak uzaklaş.
şarap da iyiymiş ha.
bazı firmalarca web sitesinden yayınlanan olgulardır. tamam prensiplerin olabilir ama bunu alenen yayınlamaya ne gerek var. yaptığın işle, firma olarak zaten prensiplerini yansıtırsın. bu kadar basit.
hiçbir bağlayıcılığı olmayan kurallardır.
örneğin ben:
- korku filmi izlemem.
- canan tan okumam.
- vampirlerden hiç hoşlanmam.
- freud vs jung'da jung'u haklı bulmama rağmen freud'u savunurum.
- doğruluğuna asla inandıramayacağınız şeyleri savunmak konusunda tereddütlerim yoktur.