ormanların dingin uykusunda uyuyan pamuk güzel: al al yanaklarının pembe-kırmızı tezahürü sadece dik ve sivri gögüs uçlarında ve bacak aranın yüzeye en yakın ayrık yerinde var. sen uyurken, masumiyetinin sessiz çılgınlığı neden tam tersi oluyor azgın sevişmelerinde, hıı? bu kadar keskin bıçak mı bu ikiyüzlü edan?
*fida film*: filme on dakka ara...***
nihayet, pamuk prensesi öpen ve daha sonra da şöminede yanan ardıç ağacının çıtırtısında, ayıltma öpücüğünden ön sevişmeye, ön sevişmeden şuh sevişmeye yumşak yumşak geçiş anı gelip çatmıştır. prens kafasındaki kukelatasını çıkarır ve o kırmızı-pembe bölgeye yavaşca dalar. ama o da ne? bir kaç damla kan töbe gelmez...prens sinirlenir. öküz esnemesi kadar ağzını açarak camdan dışarı çıkarak bağırır:
+ cüceleeeeerr. bulacam olum sizi bulacam!
the end
biz anaokulunda size böyle öğretmiyoruz ama nerden uyduruyorsunuz çocuklar. hayal gücünüz için ayrıca olimpiyat tertip edecem vallahi.
(bkz: anaokulundan kerhaneye)
(bkz: büyük sıçrayış)