Koyu bir Redd hayranına bile kendisini sonuna kadar seyrettirememiş film. Redd gibi özel bir grubu klişe işlerde görmemeyi arzu edenlerin sevemeyeceği film. *.
redd grubunun başına gelip gelebilecek en başarılı pr çalışması olmuşa benzeyen filmdir. erkek oyuncu grubu çok çok başarılıdır ancak aynı şeyi redd ve sevinç erbulak için söyleyemeyeceğim.
bu filmle bir kez daha kendini özdeşleştirme furyası patlayacak gibi gözükmekte.. ulan herkes hakettiğini alamamış prenses ve prens zaten.. bu filmde size yapılmış koşun izleyin geç kalmayın..
sinemada ilk 10 dakikasını kaçırdığım film. sonlara doğru sıkıldım. herhalde başını kaçırdık ondan anlamadım diye avutuyordum kendimi. kaçırdığım yeri izledikten sonra anladım ki gereksiz bir film.
askerde olduğum için sinemada izleyemeyip dün akşam farklı yollardan * izlediğim , bazı kişi ve çevreler tarafından fazlaca eleştirildiği halde benim beklentilerimin çok çok üzerinde olan türk filmi. özellikle genco erkal ın canlandırdığı karakterin devreye girişi ve senaryonun çok fazla klişe içermemesi filmin dikkate değer artıları.
izlediğim en iyi filmlerden birisiydi. çağan ırmak'ın bir sanat eseri yaratmış. sürekli gülen insan ve onun hayal gücü. ve aslında onun gibi olan küçük kız.
herşeyden önce redd'in şarkılarında boğazımın bu kadar işkence çekeceği aklıma gelmezdi. özellikle redd gitaristinin küçük kızın eline penasını sıkıştırdığı sahnede iptal olmuştum. çünkü bir bu çok anlamlıydı. güzel düşünülmüş ve vurucu olmuş.
kızın annesinin umutsuzluk içindeki değişimi, o gülen çocuğun anneyi değiştirmesi. umut vaad etmesi.
genco erkal güzel oyunculuk çıkarmış, film ters köşe yapmıştı bizi. biz redd gitarken genco erkal ölecek ve kız hayat bulcak sandık. klasik senaryo yapmamış çağan ırmak tebrik etmek gerek.
yetiştirme yurdu sahnesi etkileyici. iki dost hala beraber.
kısacası bana göre sağlam bir film olmuş. bugüne kadar izlemediğim için pişmanlık duydum.
soundtracklerini redd'in üstlendiği, soundtrack albümünü indirdiğim ancak izlemediğim iç burkan çağan ırmak filmi. aldığım durumlara göre gişe hasılatı ıssız adam'ı hatta babam ve oğlum'u bile sollamış.**
redd yine harikalar yaratmış diyorum, başka da bir şey demiyorum arkadaş.**
öncelikle şunu itiraf etmeliyim ki, filme gitmemdeki büyük etken müziklerini redd'in yapmış olmasıydı. tam da beklediğim gibiydi zaten. harikaydı. ama benim söylemek istediğim şey başka. çağan ırmak'ın önünde saygıyla eğildim ben. çoğu insan filmi vasat ve beklentileri karşılamadı diye yorumlamış olsa bile. hep bu adamın nasıl bir hayalgücü var derdim bu filmde anladım o 40 yaşına gelmiş dünyaya farklı bir pencereden bakan çocuk. 'en güleryüzlü filmim oldu' demiş, gerçekten de öyle. gidin bu filme ve gülümsemenin umudun nasıl bir his olduğunu hatırlayın. yaşama sevinci aşılanmış şekilde çıkıyorsun filmden. çağlar çorumlu nun o gülen yüzü hipnotize ediyor, istem dışı sizde gülüyorsunuz. bir de genco erkal faktörü var ki, o oyunculuğun üstüne söyleyecek tek bir kelime yok. sen daha çok yaşa..
"uyandırmak için anlatılan bir masal anlatıyorum sana
dünyadaki bütün masalların aksine
uyanınca okunacak bir masal
bizim masalımız
dünyanın tüm masallarının tersine"
geç olsada izleyebildiğim filmdir. oyunculuklar iyi, hayal gücü harika... seyirciyi bir gülüp bir ağlatıyor; gözlerinizden gülmekten gelen yaş bir anda kendisini filmin dramından gelen göz yaşına bırakabiliyor. müzik konusunda ise redd zaten tartışılmaz; prensesin uykusu isimli şarkıda 'bir filme bu kadar yakışırdı' denilebilecek düzeyde. kısacası; tekrar tekrar izlenesi, tavsiye edilesi bir film olmuş.***
olmamış çağan ırmak olmamış... aslında bekliyordum ama yine de babam ve oğlum filminin kredisi daha henüz bitmemişti. senaryoya benzerliği açısından emin ol komser şekspir filmi 15' e katlayıp 5' e böler. yani o derece. tamam konu ve kişiler sade ama bu kadar da olmaz. ne o öyle, illa masalsı olacak diye peri sahnesi canavar sahnesi falan. bunlar artık klişe oldu ya. ulak filmi bile bundan daha iyiydi. çağan ırmak ilerleyeceği yerde geriye gidiyor. hiç yakıştıramadım doğrusu..filmde tek beğendiğim sahneler çizgi animasyon kareler ve redd şarkısıydı. ilk defa o zaman bir duygu verdi. haa bir de redd solisti elaman adı neyse, kızı öpen o olmamalıydı. gitar çalan elamanlardan biri öpmeliydi. o, eğreti ve samimiyetsiz durdu.
çagan ırmak tarzında daha vurucu daha değişik bir son bekliyorsunuz filmden ama çok normal ve sakin bir şekilde bitiyor film.
ama genel olarak new york ta bes minareden sonra ilaç gibi gelen film.
popüler şeylere ön yargıyla yaklaşan kişilerin çağan ırmak isminden ve bir kaç klişe övgüden etkilenmeden; beklentileri bazal seviyede tutup tarafsızca izlendiğinde sıcak bir gülümseme bırakan film. izlenesi, özellikle çizgi film ve animasyon kısımları bakış açısını yansıtabilme açısından çok efektif olmuş. izlenir, özellikle de yalnızken.
redd in mükemmel ötesi son albüm şarkısı. "bana gelince hayat neden masalsız" kısmıyla beni benden alır. ama film konusunda aynı düşüncelerim yok, fragmanını izlemem yetti, dandik olarak nitelendirebilceğim bi filmi izlemeye gitmem, indirip izlemem. illegal yollara değmez.
afişinin paintte yapıldığını düşündüğüm film.
tamam detay olabilir ama güzel şeyler de küçük detaylara özen göstererek çıkıyor ortaya.
bahsi geçen rezalet afiş için; https://galeri.uludagsozluk.com/r/83641/+
--spoiler--
küçük kızın ay redd grubundakiler çok yakışıklı, bir gün onlardan biriyle evleniceeeem cümlesiyle benim için bitmiş filmdi.
--spoiler--
yapma bunu çağan, bu sefer cidden batırdın. yine de genco erkal'ın varlığı filmi izlenebilir kılıyor.
çağan ırmak, babam ve oğlum ile öyle bir yer edindi ki kalbimde, diğer bütün filmlerini gittim izledim. fakat üzülerek söylüyorum ki olmamış bir film daha izledim.
vasat bir film.
oyunculuklar inandırıcı değil, hikaye çok sıradan ve de zoraki..
ayrıca filmin adı ''prensesin uykusu-redd'' şeklinde de olabilirmiş. çünkü filmde kızın hastalığından ziyade redd grubuna olan hayranlığı anlatılmış..
yalnız dikkat! ağlatabilir. zira ben ağladım. benim anormal boyuttaki duygusallığımdan kaynaklı da olabilir gerçi bu durum.. ya da redd şarkılarından.
müzikleri redd grubu tarafından yapılmış, güzel kurgulanmış, içine animasyon konularak renklendirilmiş bir çağan ırmak filmi.
babam ve oğlum ya da ıssız adam'la kıyaslamak yanlıştır. çağan ırmak'ın daha önceki filmleri çok yankı uyandırmış, çok izlenmiş olabilir.
her filmi ayrı izleyici kitlesine hitap ettiğinden aynı başarıyı yakalaması beklenmemelidir.