anafikri:
"kaderinizi değiştiremezsiniz, ama değiştirebileceğiniz bazı şeyler vardır. bunun için henüz vaktiniz varken sevginizi dile getirmekten çekinmeyin."
olan, güzel düşündürücü, sıradışı bir filmdir.
nip tuck'ta önüne geleni düzen sonrasında da üzen julian mcmahon'ın evin beyi rolüyle karşımıza çıktığı amma ve lakin hiç inandırıcı olmadığı film. sonu da pek anlaşılır değil.
--spoiler--
adam yine öldü, kadın hamile. eeee yani?
--spoiler--
sonu daha farklı olsa julian'la sandra da iki sevişseymiş güzel olurmuş. çoğunluğun filmi beğenmeme sebebi de kaç senedir seyrettiği troy'un bir atraksiyonda bulunmaması zannediyorum.
yönetmenliğini türk asıllı amerika'da yaşayan yönetmen mennan yapo nun yaptığı çok güzel bir film.
(bkz: mennan yapıcıoğlu)
(bkz: hollywoodda bir türk)
Sandra Bullock üzerine kurulu bir film olduğu için oyunculuğunu izleyebilmek adına güzel bir film. Duruşu, bakışları, çok güzel oturmuş filme.
--spoiler--
Anlamadığım nokta filmin başında veya ortasında inançsızlık adına hiçbir şeyden bahsedilmezken filmin sonunun inançsızlığa bağlanmasıdır.
--spoiler--
--spoiler--
Peder: inançlarını yitirmiş olanlar boş araçlara benzerler. Bedenlerini kendilerinden daha güçlü olanların ele geçirmesi daha kolaydır.
Linda: Lanetlenmek gibi.
Peder: Ya da bir mucize.
Linda: Evet, mucizelere inanmam.
Peder: Yaşadığımız her gün bir mucize olabilir Linda.
Linda: Bana hiç öyle gelmiyor. Kötü şeyler olmak üzere. Yol göstermenize, inanmaya ihtiyacım var.
fena sayılamayacak ve insanı en başta beyin jimnastiği yapmaya zorlayan, olayı çözdükten sonra da günleri tahmin ettirmeye zorlayan ve yine ne olacağında tahminlere zorlayan film.
ilginc bir senaryosu var aslında. filmi izlerken sonu ile alakalı defalarca tahminde bulunuyorsunuz ama surekli bu tahminlerinizi degistiriyorsunuz. hatta sonunda bile son saniyeye kadar olayın oyle bitecegini dusunmuyorsunuz. ama yine de bu filmi sıkıcılıktan kurtaramıyor. sadece son sahnesi bu filmi anlamlı kılıyor. sadece film bittikten sonra bir seyleri dusunup 'hmm..tamam guzelmis' dedim, ama film boyunca acaba ne zaman o buyuk olay olup da film guzellesecek diye bekledim. psikolojik gerilim filmi sevenler icin guzel bir film, izlenebilir.
dün izlediğim film. efendim salon şahane, yemeğim kucağımda, arada içilmek üzere sigaram hazır, moralim yüksek ve motor! böyle kömür film olur mu ya! gnçtrkcll laneti midir nedir, ne zaman şu indirim olayına girsem s.çış filmler izliyorum karrrdeşim, vodafon'a geçeceğim şerefsizim! matrix4'ü getirecek inanıyorum!
lüzumsuz bir gerilim hın hın hın hın müzikler yok yere, sandra teyzemin oyunculuğuna laf yok da filmi kurtaracak gibi değil. öyle klişe öyle öyle...oy oy oy.. filmin ana fikri de "allahın dediği olur."* tanıtımda "kocamın ölmesine izin vermekle onu öldürmek aynı şey mi?" gibisinden alengirli laflar etmeye çalışıyor ama yok annem yok, tık yok! gitti 5.50ytl.!
Diger ismi Yogen olan japon ne idigi belirsiz bir film. afişinden korku anlaşılıyor ama sadece biraz gerilim var.
ismi gibi kehanetler, gelecek görme durumları ile ilgi çekmeye çalışılmış ama nafile, ne olucaksa olsun göreyimde bir an önce bitsin diye bekliyor insan sadece.