Güvencesiz olarak, gelip geçici çalıştırılan, yarı zamanlı genel anlamda kadınlardan gençlerden ve emekli olup da tekrar çalışmak zorunda kalanlardan oluşan katman, misalen; mağaza çalışanları, bilgisayar programcıları, anketorler gibi kesimlerden oluşur. ne işçi sınıfına dahildir tam anlamıyla ne de işsiz kesime.
(bkz: Ücretli çalışmanın tarihçesi) isimli kitabın başlangıcından sonuna kadar değinilen bir konudur bu. Tam olarak prekarya kelimesinin ne olduğuna dair bir kesinlik yok. Üstteki yazarın entrysine katılmakla birlikte bu konudaki akıl karışıklığını ve birçok insanın aslında hangi düzlemde olduğuna farkındalık katmak amacıyla aşağıdaki linkleri paylaşmakta yarar var:
Yeni bir kavram sayılır. Proletarya'nın 21. Yy. Ifadelenişi aslında. Sözcüğün türetimi de ordan yapılmış.
Dünya'nın ve türkiye'nin de içinde oluşmakta olan yeni bir sosyal tabaka. Kavram tanımı bir hayli geniş o yüzden üzerine okumalar yapılması taraftarıyım.
Özet: üniversiteden mezun oldun diplomanla ne işini yapabiliyorsun ne de işi'nin tanımına uyan kariyer basamaklarını çıkabiliyorsun. Ordan oraya atladığın iş değişimi yaptığın genellikle vasıf ve liyakat istemeyen işlerde kısa süreli çalışmalar yapmak. Tanıdık geldi değil mi?
Gelişen yapay zeka ve endüstri ataklarıyla bu tabaka'nın durumu daha da "vay haline" konumuna erişecek. Bol şans.
guy standing (duran adam) tarafından yazılmış kitap. "yeni tehlikeli sınıf" alt başlığı kitabın. cihan tuğal yanlış hatırlamıyorsam gezi olaylarını bu prekarya hareketi olarak görüyordu. bunu teyit etmem gerek. hoca'yla da bununla ilgili bir mailleşmemiz olmuştu ama bak gitmiş aklımdan. neyse.
yeni neslin özeti. Güvencesiz plaza işlerinde çalışıp iş çıkışı starbucks'larda mocca peşinde gidip herhangi bir birikim yapamayan. sendikal güvencesi olmayan.
freelance tasarımcılar, office boy'lar, junior art director'lar, yönetmen asistanları, mağaza reyon şefleri vs.