dünyadaki azılı katiller deplasmana gider ve olaylar gelişir, ama nasıl gelişir bilmiyorum.yalnız cok korktukları belli, trailerda agızları hic kapanmıyor masallah.
adamım danny trejo da filmde, hemen öldürmeseler bari.yalnız bizim piyanist, danny trejo nun yanında katil olarak değil de, en fazla sanal korsan gibi duruyor, o da değişik olmus.
öncesini anlatan dört sayılık bir çizgiroman serisi de yayınlanan film.
--spoiler-- adrien brodynin karakteri filmin öncesini anlatan çizgiromanda ormanda onlarca kişiyi takip edip kolayca avladıktan sonra bir sonraki avın daha zorlayıcı olmasını umdugunu soylemiştir. kendisinin av olacağını tahmin etmiyor tabii.
predatorlar arasında bir klan savaşı olduğunu anlatan filmdir ayrıca.
--spoiler--
predator görsem veririm o derece seviyorum bunları, filmerini çizgi romanını her bokuu alıyorum, metal dökme heykeli var evimde.
sonra sen bana diyorsun ki; adrien brody predator öldürecek. amına koyayım bu adrien brodynin oynadığı her film sucks zaten kafadan. seyretmedim henüz ama sikerim öyle işin aşkını.
--spoiler--
fragmanda adrien brodynin üzerine onlarca predator lazerinin geldiği bölüm filmde yoktur.
rodriguez bu konuda izleyici kandırdığı yönünde fazlaca eleştiri almıştır.
--spoiler--
birer birer piç edilen, güzel film serilerinin son kurbanıdır.
ayrıca hayatımda izlediğim ilk "konusuz" macera filmiydi, kutluyorum.
yarıya kadar tamamen bayık bir modda geçen filmde, dünyanın en alakasız oyuncuları, kötü bir senaryoyu, hiçbir aksiyon sahnesini doğru düzgün göstermeyen bir görüntü yönetmeninin yardımıyla canlandırmaya çalışmışlar.
neticede ortaya, geceleri tv'de yayınlanan b movie'lerden farkı olmayan bir şey çıkmış.
yani şunu sırf arnold'un ilk filmden hatrı var diye izledim, daha da gelmem.*
-you speak english? (fransızca konuşabiliyor musun?)
-fuck you (kıçımı yala)
gibi çeviri saçmalıklarına maruz kalmış olan orta derece bi predator filmi, eski filmlerini mumla arıyoruz efendim.
boktan bir devam filmi beklediğim için derli topluluğu ile şaşırtmıştır.
hani şahane ya da başyapıt değildir, ancak aksiyon meraklılarına ve predator severlere ilaç gibi gelecek. devam filmi olarak tuttum kendisini.
ayrıca 87'deki arnold'lu orjinal predator ile karşılaştırıp bunu beğenmeyenler iddia ediyorum ki tribünlere oynamaktalar. eskilere takılıp kalmaktalar hehheh.
bize bir predatorun başka bi predatore kafa atabileceğini göstermiş olan film. ağız tadıyla bir "preadtor çığlığı" bile dinletmediniz lan ! onu bile bozmuşsunuz ! vücutla girerim böyle predator filmine.
iyi sayılabilecek bir senaryoya sahip bilimkurgu-aksiyon filmi. Senaryoyu beğenmeyenler galiba senaryonun aktarılış tarzını beğenmemiş.
Filmin artı yönleri:
- senaryo güzel.
- ilginç karakterler.
- karakterlerin beklenmedik davranışlar göstermeleri biraz ilginçlik katmış.
- hayatta kalma mücadelesi.
- predatörlerin av taktikleri.
Filmin eksileri:
- senaryo güzel ama yönetmen filmi batırmış.
- karakterler gerçekçi davranışlar sergilemiyor. izleyiciyi şaşırtmak için anlamsız davranışlar seçilmiş.
- predatörler yüksek teknoloji kullanmalarına rağmen saçma sapan tuzaklar kuruyorlar. işi eğlenceli kılmaya mı çalışıyorlar anlaşılmıyor. Yeri gelince ortalığa lazer topları yağdıran bir predatör 2 dakika sonra smack down tarzı kavgaya girişiyor sille tokat dalıp kafa atıyor.
- savaşçı insanlarla savaşçı bir tür olan predatörler arasında bir çekişme duygusunu veremiyor film. Görünmez olabilen predatörler mantıken insanları rahatlıkla yok edebilmeliyken bunun yerine ormanda geziye çıkıyorlar. Hatta insanları takip etmiyorlar bile.
- filmin sonlarında brody düşmanı tüfekle vurmak varken baltayla saldırıyor.
adrien brody, danny trejo gibi ünlü oyuncuların da oynadığı 2010 amerikan yapımı aksiyon, macera, bilim-kurgu, gerilim türlerindeki filmdir.
--spoiler--
ben beğendim filmi. zaten predatorlara saygı duymaktaydım* bunun üstüne her ne kadar bu filme ve karakterine hiç yakışmasa da adrien brody ve nam-ı değer machete, yani danny trejo da eklenince film'in değeri gözümde daha da arttı. filmin her film'de olduğu gibi artı ve eksi yönleri var ;
film'in açılış sahnesi çok başarılıydı. yani dakika bir gol bir hesabı. ilk anda filme bağlıyor sizi. adrian brody'i de her filmde filmin başında gökyüzünden hem uyur hem de açılmayan bir paraşütle inerken görmüyoruz sonuçta. danny trejo'yu daha geçen gün machete'de izlemek insanı farklı duygulara sevkediyor doğrusu. hep eline uzunca bir kılıç alıp yautja'ları doğruyacak sandım ama nafile o işi yakuza olan arkadaşımız yaptı (ki kendisinin samuray kılıcını kullanarak predator ile rüzgarla dalgalanan çalılar arasında düello yaptığı sahne çok güzeldi)
zaten koskoca machete daha yarım saat anca dolarken mortu çekiyor. tabi "burada israilli kaltağın haricinde hiç dişi yok o zaman yaşamak da benim neyime" (tabi machete'de jessica albalara, lindsay lohanlara, rodrigezlere alıştı pezeveng) demiş olabilir.
bir diğer güzellik de fena olmayan senaryosu. yani yautja'ların oyun alanı olarak yepyeni bir gezegeni seçmesi egzantrik olmuş. işin eksisi şurada ki buranın farklı bir gezegen olduğunu ancak bir tane farklı türde hayvan, bir tane farklı türde bitki ve gökyüzündeki gezegenlerden anlıyoruz. yani orjinal senaryo'da olup da çıkartılan değişik bir çok uzaylı türünün bu gezegen'de bulunması gerçekleşseydi, yani bu it, çakal gurubunun farklı bir gezegen'De oldukları iyice hisettirilseydi daha iyi olurdu diyorum. yani filmi izlerken amazonlardaymış gibi bir intiba yarattı ortam.
film'De aklıma gelen bir diğer artı da yautja'ların yine şerefiyle avlanan yaratıklar olmalarıydı. yani yakuza kılıcını çektiğinde o lazer zamazingolu silahını kullanarak adamı patlatmadı, kendisi de çakma kılıcını çekip düelloya cevap verdi.
ayrıca film'deki tek müslümanın el kesen ve acı çektirme gibi bir avlanma taktiği olan sierra lone isyancılarından (ruf) olaması da dikkatlerimizden kaçmadı. yabi abarttım mı bilmiyorum ama en azından benim dikkatimi çekti. müslümanlar ne zaman iyi insanlar olacak bu hollywood filmlerinde bilemiyorum doğrusu. ama bu gurubun hep manyak olması lazımdı demeyin. amerikalı pezeveng (oynayan oyuncuyu demiyorum) ve israilli kaltağın (oynayan oyuncuyu demiyorum) kötülük çetelesinin "arkadaşıma yardım etmem lazımdı ama yapamadım"'dan ya da "ben parayı seçtimden" öteye geçmediğini de gördük. ne bileyim filistinli sivilleri ya da ıraklı çocukları avlardık işte falan da diyebilirdi hani*
bir diğer eksi de karakterlerin zaman zaman saçma davranışlar sergilemesi. filmin başında sürekli birbirlerine saldırmaları gibi, israilli kadın askerin sürekli adrian brody'ye böyle bir ortam'da yavşaması gibi mesela. bunun yanında film birçok klişe de içeriyor zaten. ama predator aşkına görmezden gelmeliyiz bunları.
belli ki filmin devamı gelecek. film'in sonunda yeni gurup iniyordu gezegene. ve matrix'Deki zenci abimiz (morpeus ki kendsi bu film'De de var) demişti ki eğer birileri bu yautja'lardan birini öldürmeyi başarabilirse yautja'ların dikkatleri buraya yöneliyor. yeni taktikler, silahlarla geri geliyorlar. umarım bu daha iyi olabilecekken olamayan film'Den daha iyi bir devam filmiyle karşı karşıya kalırız.
--spoiler--
umarım devam filmi çok gecikmez.
predators serisi filmi olduğundan benden 1/5 alan film. ismi başka olup b-movie kategorisinde olduğunu ilan etseydi 2.5 alabilirdi. böyle predator filmi mi olur lan ? adrien brody kas yığınıymış gibi film boyunca makineli tüfeği omzunda taşıyor, latin kıza hava atma peşinde; laurance fishburne 10 dakika gözüküyor, tek hamlede paramparça oluyor, öteki 6 elemandan japon olanın harici olayı yok. takımda birer birer azalıyoruz havası yok, tak diye 3 kişi kalıyorlar. bunların hepsini geçtim seriye yakışır filmmiş gibi ilk filme gönderme yapıyor, ayıp ulan.
ps2 de oynadığım predators filminden aklımda kalan o uzun mızrağı döndüre döndüre insancıkların götüne sokan benden biraz feyz alması gereken film. nerede o mızrak hı? ama genede hoşuma giden bir film oldu. aceleci bir işlenişi olsada filmin sevdiğim bir tarzda oluşu olayı kurtardı.
film aslında güzel olabilirdi. mekan çok güzel seçilmiş gergin bir atmosfer var başlangıcı lostu andırıyor nerdeyiz lan biz modu. fakat piyanistin her boku bilmesi şıp diye aha oyundayız ona bubi tuzak kuralım gibi lafları filmin içine ediyor. japon reyis filmin en karizmatik adamı. birde zenci adamın çıkış imkansız türevi laflarından sonra aklıma direk hatunu kim kapacak geldi bu da biz türklere has düşünme şekli.
