marx'a göre; düşünce ya da kuram soyut bir standart, eylemden kopuk, uygulamayla ilişkisi olmayan bir ideal olarak değerlendirilmemelidir.
düşünce ya da kuram; eylemin, pratiğin sonucudur, eylemden doğar, eylem tarafından geliştirilir ve dönüştürülür. bundan dolayı; ideal olanla gerçeklik arasındaki yarık, ancak praxis ile, dünyayı anlamak kadar dünyayı kuram-eylem bağlamında değiştirme projesiyle, dünyayı dönüştürmeyi amaçlayan toplumsal sınıflar arasında teorik bir bilinç geliştirmek suretiyle kapatılabilir.
marksist felsefe'de ele alınan yabancılaşma olgusunun, dayanak noktasını akıl alarak yenmenin tek koşulu, panzehiri, dünyayı değiştirme edimidir.
işletmesinde, kendisine verilen ücrete ve çalışma saati dayatmalarına karşı gelmeyen kişiler, hem kendi mentalite ve fizyolojilerine hem de, topluma yabancılaşırlar. bu da, toplumda deformasyonlara, çözülmelere sebep verir.
endüstri devrimi ile uzunca saatler çalışmaya zorlanan çocuk işçilerin, diledikleri gibi çocukluklarını yaşayamamaları, yabancılaşmanın trajik yanlarından birisini teşkil eder.
işte bu yabancılaşmaya tek çare praksis'dir, marksist felsefede. aklı kullanarak bir başkaldırı öngörülmektedir..
ne kadar başarılıdır? bugünkü sınıf prototipi buna ne denli el verir, burası tartışmaya davetiye çıkarır niteliktedir.
Praksis, Türkiye'de süreli yayınlanan sosyal bilimler dergisi.
"Hakemli dergi" statüsündeki Praksis dergisi üç ayda bir yayınlanmak üzere 2001 yılında yayın hayatına başlamıştır. Bahar 2010 tarihli 22. sayısından itibaren yayın periyodu "dört aylık" olarak değiştirilmiştir.
özgürlük doğanın,toplumun ve kendinin efendisi olmak demektir.yani doğaya,topluma ve kendi eylemlerimize egemenliğimizde özgürlük ortaya çıkar.bu da yabancılaşmadan kurtulma ile ortaya çıkar.yabancılaşma psikolojik ,entelektüel ,metafizik,dinsel sosyolojik,politil alanlarda gündeme gelir. kendis kendisinin efendisi olmayan insan yabancılaşır.insanın özgürleşmesi yabancılıktan kurtulması gerekir.bu da praksisle olur. evreni yorumlauan insan onu değiştirecektir.böylece praksis,her an tüm varlığı ile hareket eden düşünen insan görünümüdür.emeği,gücü politik etkinliği elinden alınan insan yabancılaşmış insandır.