Düşüncelerin, politikaların ve önerilerin değerlerinin yararlılıkları, işlerlikleri ve uygulanabilirlikleri ile belirlenmesi ilkesine dayanan görüş. 20. yüzyılın ilk çeyreğinde özellikle ABD'de etkili olmuştur. Eylemin öğretiden, deneyimin sabit ilkelerden önce geldiğini, düşüncelerin anlamlarının sonuçlarından, doğruluklarının da doğrulanabilirliklerinden elde edildiğini savunur. Önemli temsilcileri Charles Sander Peirce, William James, John Dewey ve Richard Rorty'dir
Pragmatistlere göre bir düşünce, yaşamımız için elverişli olduğu sürece 'doğrudur'.iyidir yerine doğrudur diyebiliriz; çünkü bu iki kavram birbirinin aynıdır. Doğru sözcüğü inanç alanında iyi olduğunu ispat eden her şeyin adıdır. Doğru olan, belirli sebepler ölçüsünde aynı zaman da iyidir. Bizim için neye inanmak doğru olurdu desek bu söz şu anlama gelir: Neye inanmak zorundayız? Bu sorunun karşılığı şudur: inanılması bizim için daha iyi olan şeye inanmak zorundayız. Şu halde, bizim için daha iyi olan ile bizim için daha doğru olan arasında hiçbir başkalık yoktur.Pragmatizm doğruyla iyiyi birleştirmektedir. Yani Erdem yaşayışımız için elverişli olduğu sürece, pratik fayda sağladığı hallerde doğrudur. Her şey pratik fayda ölçüsüne vurulmalıdır. Her şey pratik faydaya göre değerlendirilmelidir.
Onlara göre doğru düşünce pratikte doğrulanabilen düşüncedir. Bir düşüncenin gerçeği, ona yapışık hareketsiz bir özellik değildir. Gerçek düşüncenin başına gelen bir şeydir. Bir düşünce kafamızda dururken doğru olamaz. Ancak doğru hale gelebilir, olaylar yüzünden doğrulaşır. Onun gerçekliği geçer hale girmesiyle olur. Benim için bir şeyin herhangi bir zaman için faydası olabilir, ama başka bir zaman o şey faydama değildir.
Pragmatistler dünyanın nesnel gerçekliğine gözlerini kapamışlardır. Gerçek, kendi yararımıza belirlenmekle özneldir.
insanoğlunun pekçok davranışını istemeden de olsa şekillendiren felsefi belirteç. birey, her şeyi sağladığı fayda ölçütünde değerli saymaktadır. bu yolda; ahlak ve etik kavramlar ard sıralara itelenmektedir.
ekonomik yetersizliği çözümlemek için hırsızlık yapmak isteyen bir kişi; hırsızlık olayına yeltendiğinde doğacak sonuçları göze almak durumundadır. bu yolda; yakalanabilir, yaralanbilir veya öldürülebilir. bu sebepten kaçınılması gerekir. o halde hırsızlık bize pratik ölçüde fayda sağladığında zararlı veya zararsızdır; etik açıdan doğru olup olmadığına bakıldığında değil.