ayrıca abartının dibine vurmuştur kendileri. yok poşet çay gibi değilmiş de, yok aynı demleme çaymış da... yok çay uzmanları bile* aradaki farkı anlayamıyomuş da... bilmem ne.
yok öyle bişey kardeşim. kanmayınız. kananları uyarınız. mümkünse.
herşey hormonlu yetiştirilmeye başlanınca reklam ajanslarıda geleceği görerek ''lan nasılsa ilerde doğal çay kalamayacak bi şekilde poşet çay üreten ağaçlar çıkmaya başlatılır.'' diye düşünüyorlar. ''ne güzel işte hem doğadan hemde poşet çay ikisi bi arada olur.'' diyerekten insanları 50 yıl sonrasına hazırlamaya başlayan reklam sloganıdır yani.
Üreticisine göre doğadan poşet çay ürünü poşet çay değilmiş . Ürününüz adında bile poşet çay geçiyor. Nasıl bir yaklaşım mantığı var bu reklamcıların belli oluyor yaptıkları işlerden kısaca ; reklamın iyisi, kötüsü olmaz .
poşet çayı sevmem diyenlerin geneli aslında poşetin içersinde yer alan siyah çayı beğenmemiş olurlar. siyah çay keyif çayıdır ve eğer çay tavşan kanı gibi olmazsa ve o burukluğu vermez ise içilmez. yani sorun poşet değil, siyah çay aslında. zaten türk siyah çayı zor demlenir, hep açık kalır. bir de poşete girince hiç bir tadı kalıyor sanki
reklam sloganı küresel ısınmayı biz hiç siklemiyoruz hatta üzerine birde dalga geçiyoruz demektedir.
doğadan poşet çay. poşetin (yani pvc olan poşetin) doğada (yani toprakta) en az 100 yılda (en fazla 1000 yıl) yok olduğu düşünülürse doğadan poşet çay sloganı götümüze girmektedir.