lise yıllarının sonuna kadar ben bu kelimenin doğrusunu bu sanıyordum. ve hatta öyle emindim ki kendimden poğaça şeklinde telafuz edenleri yavşaklıkla suçluyordum. neyse zaman geçti, ben de hasbelkader üniversiteyi kazandım ve her türk erkeğinin yaptığı gibi sınıftan bir kıza abayı yaktım. ve bir gün -nasıl bir şanssızlıksa- kantine indim ve baktım benim güzeller güzelim de orada. hemen gittim yanına sokuldum ve havalı bir şekilde kantinci abimize "bana porça(!) bir de çay" dedim. müzmin suskun olan abimiz tam da o sırada dile geldi ve asrın esprisini yapıp benim aşk hayatıma kibrit suyu döktü: "porça kalmadı, poğaça var yir misin, ehöhühe"
gün bu gündür ben poğaça (bak düzgün yazdım) yemem sözlük. her poçağa gördüğümde o hoşlandığım kızın boka bakar gibi bana baktığı gözler gelir önüme. poğaça yemem ama bir zeytinli porça olsa da yesek ha.