pozitia copilului

entry3 galeri0
    1.
  1. 10 ocak 2014 tarihinde ülkemizde vizyona girecek olan romanya yapımı film.Altın Ayı ve FIPRESCI ödüllerini kazanmış.tam bir avrupa sineması meraklısı olduğum için sinemada veya en azından evde izlemek istediğim bir yapım.
    0 ...
  2. 2.
  3. dün itibariyle izlediğim, Calin Peter Netzer 'in 3. uzun metraj filmi. yönetmen, her ne kadar romen yeni dalgasından farklılıklar taşıdığını söylese de bence ona dahil bir çalışma. o, son dönem orta-üst sınıfın filmlere pek konu olmadığını düşünüyor ve bunun farklılığı yarattığı kanısında. neyse biz filme dönelim işimizi severek icra edelim. *

    film de ailenin iki şekilde analizini yapabilmek gerekiyor. siyasi analiz olarak, anne ve baba geçmişte komünizm tarafında olmuş insanlar. hani komünist bir terbiye söz konusu. ve komünistlerin çocukları için neredeyse hayatlarını feda ettiğini gözlemleyebiliyoruz. kısa ve öz, feda edilmiş hayatlar üzerinden çocukların merkez alındığı bir dünya mevcut. işin sosyal analizi çarpık bir aileyi resimliyor. anne son derece baskın ve yıpratıcı. baba daha pasifize olmuş. çocuk hep annesinin sorumluluğu almasından mütevellit, bu kişisel mühim iradeden yoksun. ki bu yaşadığı ilişkiye dek uzanmış. özellikle anne rolünde, Luminita Gheorghiu son derece iyi bir iş çıkarmış. fakat diğer oyuncular için bu denli olumlu bir yorum yapamayacağım. yalnız başrol oyuncusu bu gerçeklik duygusunu fazlasıyla vermiş ki bu filmin büyük bir artısı. omuz kamera kullanımı bu gerçeklik duygusunu verip filmin içinde olmaya neden oluyor.

    kamyonet sollanıyor ve kamyonetin hızı 110. bu hızlı sollama aracın hızını en az 140-150 yapıyor mantıken. otoyolda hız sınırı 110. bunu esas alan annenin hızı 110'a çekmek istemesi, rüşvet vs. gene yukardan bol telefon trafiğiyle iş bitirme çabası gibi sınıfsal farklılıklar üzerinden sosyal göndermeler de mevcut. ölen çocuğun cenaze masraflarının karşılanması gibi, onların basit insanlar olarak zikredilmesi gibi...

    filmde yönetmenin senaryodan çıkardığı bir yoga sahnesi varmış. filmin ismi de ordan geliyormuş zaten. ''çocuk pozu!'' esas oğlanın, bir nevi ölen çocuğun ailesini ziyarete gitmeden önce yaptığı dinlence seansları... kesik yemiş.

    annenin oğlunu merkez almasında kendisine dair yapacak bir şeyinin kalmamış olması önemli bir detay olarak durmakta. özel ilgi alanları olmayınca ister istemez evlat her şeyden mühim bir noktaya çekiliyor. hastalıklı bir merkez alma durumu var. sadece ona odaklanma. portakalın sıkıldığı ve dolaba konduğu sahne gibi, oğulun küfürlerinin havalarda uçtuğu sahneler de dikkat çekiyor ama asıl zirve annenin ziyaretteki söylediği sizin bir çocuğunuz daha var benim barbu'dan başka kimsem yok lafı ve bunu izleyen barbu'nun ölen çocuğun babasıyla annesi arabadayken konuşması. bu diyaloglar duyulmuyor ve olan biteni sadece arabanın aynasından takip edebiliyoruz.

    sonuçta izlenmesi gereken fakat çokta bir şey umulmaması gereken bir çalışma. aynı ülkeden cristian mungiu 'nun kotardığı yoğun bir hazla izlediğim Dupa dealuri ve 4 luni, 3 saptamâni si 2 zile daha öncelikli tercih edilmesi gereken çalışmalar.

    Luminita Gheorghiu'nun performansı hatrına 10 üzerinden 7,5!

    edit: nobel ödüllü yazarımız orhan pamuk 'tan bahsedildiği bir satır arası da mevcut, unutmadan belirteyim.
    0 ...
  4. 3.
  5. Ağır ve durağan işleyen bir Avrupa draması Pozitia copilului.Ben Avrupa sinemasını sevdiğim için filmin ağır işlemesi beni sıkmadı fakat Avrupa sinemasına alışkın olmayanlar için Pozitia copilului filmi sıkıcı gelebilir.Filmden baştan sona gerçekçilik akıyor,yani ne yapmacık bir oyunculuk ne olağan dışı bir olay yok filmde,sanki tanıdığımız birinin bize anlatmış olduğu bir hikayenin filmi,fakat dışarıdan böyle gözüksede filmin daha derinlerinde aile ilişkiler,anne-oğul ilişkisi gibi mevzular da işleniyor,hatta anne-oğul ilişkisine dair Freud ve Adler vari fikirlerin bir anlatımı da söz konusu diyebilirim.Film,dediğim gibi baştan sona gerçekçi,ciddi ve salt bir dram filmi,sanırım gerçekçiliği arttırmak için de filmde (cep telefon müziği hariç) herhangi bir fon müziği yok,sade ve gerçekçi bir anlatım söz konusu filmde.Oyunculuklar başarılı,fakat ben özellikle Luminita Gheorghiu oyunculuğunu çok beğendim,adeta tek başına filmi götürmüş.Filmin finalindeki ölen çocuğun ailesiyle olan görüşme de bence filmin en vurucu sahnesi olmuş.Son olarak ben filmi beğendim diyebilirim,kesinlikle izlenmeli diyebileceğim bir film değil belki,ama Avrupa sineması severlere tavsiye edebilirim.

    6.5/10
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük