çocuk mahkumlar başka cezaevine nakledilecekmiş...
nakledin.
nakledin de o 200 çocuğun bilinçaltında tamiri mümkün olmayan başka yaralar da açın.
bakınız sayın okurlar,
cezaevinde bir mahkumun başka bir cezaevine naklini bir kenara bırakın, başka bir koğuşa geçmesi bile hoş karşılanmaz.
altında birtakım sebepler aranır.
"acaba ne yaptı da başka koğuşa geldi" tarzı sorgulamalar olur.
şimdi bu çocuklar, başka bir koğuşa değil, başka bir cezaevine nakledilecek...
devlet eliyle 200 çocuğun yok edilmesidir bu.
pozantı'da bu suça ortak olanların değil, bu suçta ezilen tarafın cezalandırılmasıdır.
ne yazık...
ne acı...
zaten olayın başlangıcı trajikomik bir durum.
devlet kendi kontrolundeki bir kurumda işlenen insanlık ayıbını, avrupa insan hakları mahkemesine dilekçe verildiğinde öğreniyor ve harekete geçiyor.
ya sahi ben başka şeyleri de sorgulayacağım.
çocuk cezaevi-çocuk mahkum nedir allah aşkına?
bakın içeride olan çocuklar masumdur demiyorum, ama onlar çocuktur diyorum.
yani bu çocukların cezaevlerinde olmasının yegane suçlusu devlettir.
çocuk hırsızlık mı yaptı?
suçlusu devlettir.
yangın mı çıkardı?
suçlusu devlettir...
zira tc anayasası'na göre; Madde 5 - Devletin temel amaç ve görevleri, Türk milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır.
Madde 19 - Herkes, kişi hürriyeti ve güvenliğine sahiptir.
Madde 41 - Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır.
Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar.
Her çocuk, korunma ve bakımdan yararlanma, yüksek yararına açıkça aykırı olmadıkça, ana ve babasıyla kişisel ve doğrudan ilişki kurma ve sürdürme hakkına sahiptir.
Devlet, her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alır.
bu durumda türkiye cumhuriyeti devleti suçludur.
her organıyla, tüm kimliğiyle.
ve bu olay neticesinde devletimiz sadece 4 kişiyi görevden almıştır.
allah kimseyi düşürmesin.
ama düşenin dostu olmaz...
çocuklar bizim geleceğimizdir.
onlara sahip çıkmak ve topluma mal etmek de vazifemiz.
şu unutulmamalıdır ki pozantı cezaevinde olanlar bugün sokakta selam verdiğimiz birçok tanıdığımızın çocukken yaşadıkları olabilir, ya da sizin çocuklarınızın ileride işleyebileceği bir suçtan yahut uğrayacağı bir iftiradan ötürü cezaevine düşmesi halinde başınıza gelebilir.
devletin vatandaşına karşı suç işlemesine ve suç işlenmesini teşvikine daha ne kadar sessiz kalacaksın?
belki literatürde vardır bilemiyorum, ama bakın biz de cinsel şiddet diyoruz. tecavüz cinsel şiddet değildir. öldürmeden cinayettir. ki bunun savunmasız kişilere halka kapalı alanda gerçekleştirilmesi kesinlikle açıklanabilecek bir durum değildir. cinayeti gerçekleştiren kişilere en ağır cezaların verilmesi ve maktullere ise yeni bir can verilmesi dileğiyle.
kürt vurgusunun çocukların kürt olmalarından ve temsil ettiği değerlerden ötürü tecavüze uğradığı için yapıldığı mide bulandırıcı,alçakça,onursuzca,sistemin kendisine yakışan ve bir halkın iradesini aşağılamaya yönelik yapılmış köpekliktir.
kan donduran bir olaydır. insanlıktan nasibini almış herkes tarafından lanetlenmesi gerekmektedir. ama ana tema kürt değil çocuk olmalarıdır. sene olmuş 2012 pes olmuş 2012 hala devlet çocuğu koruyamamaktadır. keşke ergenekona, şikeye verilen önemin yarısı bu içler acısı hallere verilse ve çocuklar istismar edilmese.