dizinin bana göre en belirgin özelliği gerilimi yükselten öğeleri sündürmüyorlar. misal poyaz ile ayşegül kavga etse bile bu yüz bölüm sürmüyor. makul bir süre içinde olay bağlanıyor.
sinan denen velet de artık eskisi kadar uzun cümleler kurup bizi bayıltmıyor daha normal bir çocuğa evrildi. dizinin aksayan yönü şu an için yok gibi.
güneşi beklerken gibi bozmazsa önü açık olan dizi.
öncelikle emniyette ayşegül'ün sahnesine geçerken Atatürk'ün fotoğrafını kullanmaları çok ince bir mesajdı ve biraz siyasi bir ince de mahkemeden çıkarken isa'nın "bu daha başlangıç" sözünü sinan'ın "mücadeleye devam" diye tamamlaması çok hoştu. dizilerde inceden bu mesajları görmek güzel oluyor.
--spoiler--
ayşegül ve poyraz'dan başlarsak, ayşegül nedenler arayışında ve poyraz da söyleyememe sıkıntısı çekiyor ama barışarak araya toparladılar güzel zaten böyle olmalılar. poyraz'ın zaten derdi başından aşkın bir de aşk acısı ile uğraşması kötü olurdu.
olaylara gelirsek, sadreddin ulan insan gram ya gram olsun babasına çekmez mi. yok amk. adamın babası dürüstlük ve şeref üzerine master yapmış oğlu ilkokul 1 terk. zafer yine her zamanki gibi ince oyunlarına devam ediyor ve kulaksız'dan babanın sözünden çıkmanın cezasını çekti. sadreddin'in karısı'na gelince ulan iki bölüm önce tokat attı dövdü diye ağlayıp annemin evine gideyim baba diyen mazlum kadın sen değil miydin? noldu da amk birden coştun dolaplar çevirmeye başladın hele ki babanın merhameti üzerine. bi insanın 180 derece dönüşü anca bu olur.
mümtaz ve ünsal ilişkisine gelirsek, bence mesele sinan'ı almak değil. poyraz'ın operasyonda ele geçirdiği paralar bir şekilde ünsal'ın işine yarıyordu ve tatar kemal'de kaldı. mümtaz'ın bahri baba'daki ses kaydının bahri babayla bağlantısı da merak konusu ve bahri baba bile rüşvet olayını biliyorken, mümtaz'ı sevmediği de aşikarken bu ses kayıtlarını niye kullanmıyolar merak ediyorum. unutuldu mu yani?
poyraz'ın tutuklanmasına gelirsek tahminimce bahri baba vs öğrenecekler ve poyraz'ın o gece nerede olduğunu ve şahitinin var olup olmadığını soracaklar ve ayşegül ile olduğunu söyleyemeyeceği için bir süre sıkıntı çekecekler. muhtemelen ayşegül'ün gizlice ifade vermesi ile poyraz kurtulacak gibi.
sefer'in çiçek yerine portakal ile gitmesi ne kadar komik olsa da çok ince bir hareketti. zülfikar'ın bu harekete gülmesi beni şaşırttı diyebilirim. ulan adam yararsız bir çiçek yerine hastalanmaması için c vitamini götürdü resmen. dizinin başından beri odun olan sefer ilk kez ince bir hareket yaptı kimse anlamadı. (acaba gerçekte biri yapsa ne tepki alır*)
zülfikar'ı meyhane'de polise tepkisi bence doğruydu o ne amk toplumun yemek yediği iki tek attığı mekana gelip oturup telsizi sonuna kadar açmak. ayrıca mutfaktaki kredi kartı muhabbeti bence zorlamaydı. orta da hiç bir şey yok iken lap diye bu mevzuya girmesi güzel olmadı. tamam seviyoruz ama bokunu çıkartmayın.
bahri baba'nın zülfikar ile sefer'i affetmesi ise en doğru hareketti.
--spoiler--
dizinin final sahnesine geri dönersek; poyraz'ı aklamak için kulaksız'ın telefon kaydı, en son nereye gittiği, gitmeden önce en son kiminle konuştuğu gibi şeyleri incelemeyip olayı sadece ayşegül'ün ifadesine bırakacaklar gibi hissediyorum ya hadi hayırlısı.
poyraz kalem kameralar ile falan ajanlık yapıyorken olay sadece ayşegül'ün ifadesine kalırsak her zamanki klasik türk dizisi olacaktır.
edit: sinemadaki yaşlı teyze ve amcanın aşk filmini bırakıp poyraz ile ayşegül'ün kavgasını izlemesi çok güzeldi. (unutmuşum yazayım dedim)
thug life:
poyraz: daha önce sinirlenince çok güzel olduğunu söyleyen oldu mu?
ayşegül: hayır.
poyraz: zaten gülümseyince güzel oluyorsun.
ezel izleyenlerin kesinlikle beğeneceğini düşündüğüm süper bi aşk-intikam-mafya dizisidir. ki ben sadece kardeş payını takip ederdim 2. oldu bu. kesinlikle denenmeli.
sansürler, yayın ilkeleri vs gibi klasik türk dizi sektörüne takılmasa amerikan tarzı bir dizi gibi çekilse tüm türkiye'nin hayranlıkla bahsedeceği ama amerikan tarzı ve sansürsüz çekilmediği için kötülenen dizi.
şahsen türk dizileri içinde şu an izlenebilirliği olan bir dizi. evet her türk dizisi gibi acı ve aşk unsurları biraz fazla ama dizinin aynı zamanda eğlenceli bir dizi olması ve özellikle ilker kaleli'nin gösterdiği performansında samimi olması ve mimikleri ile izleyiciye bunu hissettirmesi bence dizinin izlenme oranını arttıran bir unsur.
ayrıca işler güçlerin yapımcısı olan limon film'in işte parmağının olması bence diziyi gerçekten etkiliyor. ilker kaleli'nin de sesinin güzel olması da cabası.
ve şarkı söyleyebilen başrollerin olduğu dizilerin tutması da zaten leyla ile mecnun ve işler güçler gibi dizilerle kanıtlanmıştır.
poyraz karayel zülfikarkarakteri ile de dışarıdan bakınca "odun la bu" denilebilecek bir görünümün içine adeta greenpeace üyesi bir karakter yerleştirmeleri de çok başarılıdır.
son olarak burçin terzioğlu yerine ezgi asaroğlu oynasa daha bi samimi olur kanaatindeyim. burçin terzioğlu her ne kadar güzel olsa da mimikler konusunda yetersiz kalıp samimi bir rol sergileyemiyor.
tam bize göre dizi.. aşk, mafya, komedi ve hüzün... müzikler tanıdık. öyle olmuş böyle olmuş tuzun içine elini sokmuş. baba 1-2-3, ezel bizim aile ne varsa...en güzel karışımı yapmak Bir Nuh a bir de Nuh a nasip olmuş. seyret vaktini alıyor mu dalıp gidiyor musun seni gıdıklıyor mu? sıkmasın yeter! böyle gider. tatmin ettikten sonra gerisi koy görüne rahvan gitsin! güzel bir dizi işte ,oscar jüri misin amk.
Sefer ve sema ikilisinin ilerleyen bölümlerde çift olması ihtimalini düşünerek sefer karakterine şimdiden üzülüyorum
Zira sema gibi bir insan bildiğin ömür törpüsü insana. Ofsaytı bilen futboldan anlayan kadın olsa ne olmasa ne içinde zerre insaniyet olmadıktan sonra. Sefer ve Zülfikar evet suçlu karakterler ama ne Sadrettin gibi evlat olsa sevilmez ne de süt içen psikopat zafer gibi şerefsiz insanlar değiller.
Icinde cok karizma bir adami bulunduran dizi. Lakin ismini hatirlamiyorum. Kendisi mafya. Dik durusuyla one cikiyor. Birde mafyanin kizina degerli bir mucevher armagan etmisti. Bilen varsa ismini aydinlatsin lutfen.
edit: bu aksamki bolumde poyraz sicmistir. Kiza ole davranilirmi okuz?
Eski bir ezel izleyicisi olarak burçin terzioğlunun burda da mafyavari bir adamın kızını canlandırması bana tekrar o diziyi hatırlattı ve bu diziden o tadı alamamak da üzdü.
Kanimca güzel olan dizidir. Zülfikar karakteri ile güzel anlar yasatmaktadir. Ama bana cok mantiksiz gelen bir durum var ki, bir cocuk annesi yurtdisindayken babasinin tanistigi bir kadini babasina bu sekilde yamamaya nasil bu kadar hevesli olabilir. O kismi disinda severek izliyoruz efem.