şimdi postmodermist görüşlerin genel amacına bakarsak evvela,
amaç hemen hemen her konuda ortak değer, bilgi, kuram sağlayarak, insanlar arasındaki çıkar ilişkisinin rekabet boyutunu işbirliğine dönüştürmeyi amaçlar, ki ben burada postmodernist bir yaklaşımdan öte, pragmatik caner ile pozitivist bir ateistin karşılaştırılmasını görüyorum.(mal dememin sebebi yazılan paragraftır)
ensest ilişki dediğiniz şeyin tarihine, ne zaman ortaya çıktığına bakmalı evvela.
ensest ilişki yüksek derecede gen benzerliğinden ortaya çıkar,
yeterli üreme gerçekleştirememiş, dnaları açısından uzaktan yakından alakası olmayan iki farklı bireyin, bir kaç göbek akraba evliliğinden doğan sorunları yaşayacağını düşünmemekteyim.
eldeki imkansızlıklar da gözönünde bulundurulduğunda ahlaken de bir hata bulamamaktayım.
adem ve havvadan ayrı canlılar yarattıysa bu kuruna ters değildir. veya adem ve havva ilk canlılar değilse kurana ters değildir. çünkü kuran insanlara ilk insanlar şunlardır gibi bilgi vermez. veya yaratılışı bilimsel zeminde açıklamaz. kuran ademden hiç bahsetmeseydi sadece nuhtan bahsetseydi ,insanlığın nuhla başladığını iddia edeceklerdi. dikkat edin edeceklerdi dediğim kesim inananlar veya inananları eleştirmek için kutsal metinlerdeki insanın atasının nuh olduğu varsayımından hareket edenler. kutsal metnin böyle bir iddiası yok.
adem öncesinden bahsedilmemiştir.bu konuda agnostik olunabilir. bu da postmodern bir manevra değildir. tercihtir.
adem ve eşinin kutsal metinde yer alma nedeni sadece o dönem müslümanlarına "şeytana uymayın" mesajı verme amaçlıdır. insan soyunun nereye dayandığına dair bir bilgi verme işlevi görmez bahsi geçen ayetler. bu da tarihsellikle açıklanabilir ancak.
tarihsel açıdan kuranın kökü incil, tevrat değildir. ve tarihsel açıdan kuran hz muhammed ürünü de değildir. tarihselci bakışın non-teist yorumuna göredir. teist yorumu zaten biliyorsunuz.
bazı hadislerin uydurma olduğu bellidir. bu gün liderler için bile yüzlerce hikaye uydurulur. rivayetlerin ve hadislerin ,dönemin tarihi dokusunu gösterdiği doğrudur. fakat bu ; bir inançlının her rivayet ve hadisi kabul edeceğini göstermez.
post-modernist islam dediğiniz olguyu zamanında farabi başta olmak üzere; el-razi, kindi, ibn-sina gibi doğu bilginleri icra etmeye çalıştı. Lakin, lise çağlarında edebiyat öğretmenimizin öve öve bitiremediği, gazali denilen sıfatsız, islam dünyasını kökten karanlığa gömdü.
velhasıl post-modern islam diye bir şey olamaz. biz halk dilinde bu akıma "tatlı su müslümanı" benzetmesi yapıyoruz.. kur'an ın emirleri açık ve nettir. Götünüzden element uydurmaya kalkmayınız.
adem ve havvanın çocukları ensestle çoğalıp çoğalmadığı konusunda somut veri yoktur.bunu nereden çıkartıyorusunuz. ve farzedelim ki ensestle çoğalınmış olsun. günümüz ahlaki değerleriyle ,insanlığın ilk zamanlarındaki ahlaki ortamı yargılamak postmodern bir yargılama biçimidir.
bir kaç yorum yukarıda kuranın bu konuyla ilgili bilgi vermediğini , bu konu üzerinde söylenecek her şeyin spekülasyon olduğunu belirttim.
kurana inanmayan birinin ,şahsi inancına dayalı olarak ,islamı eleştirecek şekilde tarihi gerçekler tanımı yapması son derece subjektiftir. hele somut veriler,deliller olmadan bunlar hakkında "tarihi gerçekler" demek hatalıdır.
iyi de tarihçinin islamı kabul etmesini ve öyle bir analiz yapmasını iddia etmedim ki. tarihi veri varsa analiz edilir.bahsettiğim konu non-teist inancın, objektif tarihsel bakış açısı olarak değerlendirilmesinin yanlışlığı.
postmodern islam ile anlatılmak istenenin islami hermenötik olmasından ötürü bir sonuca varamayacak açımlamalar yapılmaktadır.
tarihçi; ancak adem ve havva nın hikayesinin yazılı olduğu kaynakları tahlil eder, sarih ve sahihliğini inceleyerek değerlendirir. kaynaklar adem ve havva nın yaşamlarından farklı kesitler sunuyor ve bu kesitler arasında adem ve havva ya ilişkin değişimler gözleniyorsa kurucu tarih devreye girer ve birbirinden ayrılan kesitlerin arasında çeşitli olaylar kurgulayabilir. örneğin a kaynağı x yılında y kişisinin 2 çocuğu olduğunu, z kaynağı ise yine y kişisinin x+5 yılında 3 çocuğu olduğunu gösteriyor ve her iki kaynak da tarihçi tarafından kabul ediliyorsa y kişisi x ile x+5 yılları arasında bir çocuk sahibi olmuştur diyebiliriz.
ilahiyatçı için durum biraz daha farklıdır. ilahiyatçı verilenleri ve verilenler üzerinden gerçekleşmesi mümkün olmayan durumları çıkarımlar, bunun üzerinden varsayımlar türetir. ilahiyatçının işi daha çok gramer ve dilden kaynaklanan belirsizlikler üzerinedir. bir olaya ilişkin ifadenin onu hangi durumlarla sınırlayacağını araştırır. ona meydan okuyan ise önüne sürekli yeni sorunlar çıkaran sosyal ve fenni bilimlerdir. toplumsal ve fizikokimyasal yapı karmaşıklaştıkça cevabı aranan sorular ve cevap bulunması gereken sorular arttığından dolayı nasslardaki örtük manalar sorgulanır, ayetler yeniden yorumlanır, ama neyin ışığında?
postmodern islam ise daha çok politikada kullanılan, genelde modernist devrimlere karşı gelişen karşı devrimci-gerici hareketlerin arkasına sığındığı bir örtüden ibarettir. islamcı örgütler batı karşısında uğradıkları başarısızlığı daha yeni ve güçlü bir islam anlayışı getirdikleri iddiasıyla başarısız olmuş modernist çevrelere kabul ettirme çabasındadırlar.