Benim doğduğum köylerde
Meyhane ve cami birbirine yakındı
işte kafam bu yüzden karıştı
Anla biraz.
Benim doğduğum köylerde
un satan adam
"Buraya park eden orrospu çocuğudur." yazmıştı.
Evet çift r'liydi.
Ben mizahı ilk kez böyle tattım,
gülümse biraz.
Sen Carslberg kadar tatlı ve yeşilsin.
Benim doğduğum köyler de yeşil şişelerle doluydu.
Sen de iç o Danimarka birasını,
iç biraz.
Benim doğduğum köylerde
bir cümle yankılanıyordu ansızın:
imam Hatipler Kapatılsın.
yine yorgunum bu sabah
sanki bulutlar üzerime yüklenmiş gibi
omuzlarımda bir ağırlık
babam görse keşke şu halimi
dökülse dilinden, konuşsa birazcık
"sen mi taşıyacaksın bu dünyanın yükünü?"
"bırak, koş gel yanıma ufaklık." şiir battaniyenin altında
karadenizin buz gibi suları varmış
hoyrat mı hoyrat kadınları varmış
o hoyrat kadınların kösele gibi pıttıkları varmış
köseoğlu sucuğu gibi sıçarmış eskiler
ortalama bir sevgiyle sevdik
ortalama sevinçler
ortalama bir ayrılık oldu
ortalama bir acı
ne olacak işte
gözlerin, gülüşün falan
farklı geliyordu
ortalama bir farktı bu
her sevilende görüldüğü kadar
her sevenin gözündeki kadar
sen, sen olmaktan çıkıyor
ben, ben olmaktan çıkıyor
sonra ortalama bir yerde
pembe pembe buluşuyorduk
sonra;
gelincikler falan işte...
gelincikler ya... işte ne olacak
ne olacak ki yani
hem yılanlar dolaşır
uzun uzun otlar
ve gelinciklerin altında
ay ışığı, mum, en sevdiğimiz yemek
kaleler, miğferler, burçlar...
ortalama meydan muharebeleri
ortalama antlaşmalar
ortalama pişmanlıklar
burç demişken işte
burçlarımız pek uyuşmuyormuş
yükselenimiz de ortalama
uzun uzun sohbet etmek
bazı şarkılarda denkleşmek
şarkılar ki
en güzel olanları
ayrılıklar ve aşk acısı,
yiten umutlar ve hayal kırıkları,
şarkılar ki
bu ayrılık ve acılardan
ortalama kalplerde aşk doğurur
şarkılar ki
ortalaması olmayan
ortalama zevkleri büyütmek
ortalama zıtlıklardan
ters kutuplarla ilgili çıkarımlar
ne olacak ki yani
sonra insan... tuhaf insan
ortalama bir tuhaflıkta
gidene mi ağlar
gitmesine mi ağlar
düşünde kurduklarına mı
yıkılana mı
kendine mi
ortalamada kalmışlığa mı?
bugün günlerden pazertesi,
sen gideli çok oldu unuttum.
yeni dumanımın ertesi,
fırında simit bile bulamadım.
martıların ince çığlık sesi,
kanadım kırıldı takamadım.
yırtar atar yüreğimi kisvesi,
sana bakmaya kıyamadım.
(bkz: dadaizm) saçmalama sanatıdır . Zirve noktası dadaistlerle yapılmış şiir türüdür . Bide garip akımı mı ne vardı taklitçi bir grup şair bunları şiar edinmiş.
hiç haz etmem eski şarkılardan içinde sen yoksan,
benliğimin her tarafı ağrıyor yüreğim parçalandı bir parçası noksan.
dün varsa bugün bugündür yokluğunda dün ertesi gün,
dünüm bugünüm geleceğim sensin bana verdiğin gün.
düşüncelerim hiroşima kadar zayıf düştü
bir anda toz bulutuna dönüştü bilinçaltım
hiç yapmadığım birşey denedim bugün
çabalamak mesela.
tanrı son sıraya bıraktı
aşkı mutluluğu..
acı ilk sırada.
şehvet saçan kırmızı dudaklarınla-darıl bana-
unutursam doğum günümü,
annemi babamı şaşırma.saçmalıyorum sadece.
ölüm idam şekli ise o davete iple gelir
makberime elemi gelipte dikme benim
izbe kader sis gibidir, sesimle silme beni
ne anlatıyor bu siktiğimin postmodern ibneleri.
düşüncelerim hiroşima kadar zayıf düştü
bir anda toz bulutuna dönüştü bilinçaltım
hiç yapmadığım birşey denedim bugün
çabalamak mesela.
tanrı son sıraya bıraktı
aşkı mutluluğu..
acı ilk sırada.
şehvet saçan kırmızı dudaklarınla-darıl bana-
unutursam doğum günümü,
annemi babamı şaşırma.saçmalıyorum sadece.
kitap aldım geçen gün
"sessiz harfler" adı.
Okudum hüzünlenirken,
Koydum sonra laptopumun üstüne.
Yarısına gelmişim nerdeyse.
Bitecek yakında.
Bitecek.
Bu yabancılık da bitecek.
Ben göremesem de bitecek.
Bakkaldan uzun parliement aldı, geceleri uzundu.
Sabahları soğuk olurmuş kumsallar, soğuktu yatağının solu.
Pille çalışırdı vücudunun sol tarafı, tv kumandasında pil bile yoktu ve bu yüzden tekrar kaçırdı en sevdiği diziyi,
öyle ya onu kaçırdığından beri hiçbir şeyi yakalayamaz oldu.
Merak etme mutlu son, adam yayından kaldırıldı kadın 9 canlı.