başbakan erdoğanın söylediklerini önce şaka sanıp sonradan gerçek olduğunu öğrenince şok olan yazar. hayır gözlerim bunun yüzünden dolmuyor elbet ama insan ister istemez soma için ağlayabiliyor.
cuma günü bildiğin tatil öncesi herkesin işini öğleye kadar yapıp öğleden sonra da bitti bu hafta sözleri ile geçireceği bir gün iken nedense bu yazarsa son mesai saatine kadar yoğun geçmektedir.
hayatta en çok korktuğu şeyler başında çişinin ucuna kadar gelip baş göstermesidir. hani böyle çıktı çıkacak kafasıyla dışarıya doğru bir sağa bir sola bakar ya işte o durumdan çok korkar. neyse ki direnmesini de bilir.
80 lerin sonunda 90 ların başında çocuk olan yazar. öyle ki doğduğu sene çekilmiş top gun filmini sarıp sarıp baştan izleyebiliyor. 90 ların şarkılarından yabancı türkçe play listler hazırlayıp hala ses kaydı yaptığı teypleri saklamaktadır.
akşama pink martini konserine gidecek yazar. sanki 15 yaşında ilk konseri pink floyd olan ergen gibi sevinçler içerisinde olduğunu söylesem yalan olur. tek tesellisi konser sonrası hissettikleri ilhan şeşen konserinden çıkan ayrılık acısı yaşamış birine artık koymayan şarkılar gibi gelir umarım.
sabah güne erken başlayarak günü güzel geçirmeyi umduğu yazar. ama şöyle de bir huyu var; güne başlarken giyeceği kıyafetler kesinlikle tertemiz daha önce hiç giyilmemiş ve uyum içerisinde en rahat ettiği kıyafetler olmalıdır ki o günü cidden rahat geçsin yoksa huzursuzluk duyup o gün bitsin istiyor.
Erken kalkınca güne güzel başlamasını bilen yazardır kendisi. ayrıca bu sözlük olmasa da başka sözlüklerde kim kiminle dumduma yöğrenmeye başlıyor ve başladıkça sözlüklerden soğuyor. burada da var biliyorum da karşıma çıkmaz umarım. tek takılmak hoşuma gidiyor.
haftasonu hafta içi demeden biyolojik saati yüzünden saat 8 dedin mi uyanan yazar. boğzım da acıyor zaten bi kızılaya gidip biber gazı çeksem boğaz ağrısı sinüzit falan bir sene idare eder beni.
ortalama 6-7 saat olan uykusu haftasonu erken kalkılmasına rağmen 4 saate kadar inen içi dışı bir yazar. içi dışı bir dediysem o kadar kendimden bahsetmezdim sanırım.
yağmuru hiç mi hiç sevmeyen bir yazar olmasının yanında ankara batıkent gibi bir yerde oturduğundan dün yüzmemek için yolunu değiştiren yazardır ayrıca kendisi.
güne erken başlamasına başlayan yazar ama güne ne kadar erken başlasa da öğlene kadar yataktan çıkmayan yazardır ayrıca. bu ne yorgan sevdasıdır anlamadım gitti.
güne başlangıcı ne kadar güzel yaparsa o kadar güzel devam eden yazar. hayır aslında günü geçtim haftaya ne kadar güzel başlarsa günleri öyle güzel geçiyor. hatta aybaşını güzel başlarsa..