şekilciliğin en komik ve her insanda az buçuk olan olan takıntısıdır. götü boklu bir halı saha maçına giderken bile poşet seçiminde dikkat edilir. ulan bim poşetine o kokulu ayakkabıları koyunca karizma gidiyor da adidas poşetinden koku gelmiyor mu? ne yazık ki hepimize aşılanmış bir duygudur bu. aşmak veya takmamak da çok marifet değildir. ama yaparız bunu.
Bunların özellikle karton tipte olanı makbuldür. Üzerlerindeki markalar da erkekler için, Tommy Hilfiger, Lacoste, GAP; bayanlar için ise Mango, Vakko, ipekyol gibi markalar seçilesidir. Hiçbirini bulamamanız halinde ise, havaalanından alınmış free shop poşetleri son çare olarak kullanılabilir.
Yanımızda bulunan birşeyi bir yere götürürken üstünde tanınmış bir mağazanın ismi yazmalı veya tasarımı güzel olmalıdır. Yoksa eziliriz büzülürüz. Hele poşeti birisine teslim edeceksek marka poşet olması mecburidir. Yolda yürürken herkes poşete bakabilir, iyi bir poşetse gururlanırız. Bakkal poşeti veya sürepmartekt poşeti olamaz. Üzerinde marketlerdeki tartı makinesinin patlıcan 2 kg diye yazan beyaz veya siyah poşetler karizmayı yerle bir eder. Asla kullanılmaması gereken poşetlerdir. Utanır insan ya.
