doğum gününü kutlasam mı kutlamamasam mı bilemediğim adam.
adam her sevdiğim kıza benden önce göz koymuş oluyor. iyi ki doğdun diye nasıl diyeyim ben şimdi bu herife.
hakkında bu kadar entry girilince doğum günü olduğunu tahmin ettiğim kardeş insanı... pişmanlıktan uzak bir yaşını, yaşaması dileklerimi de iletirim bu vesileyle.
adnan başkan ile görüştüm "doğum günü hediyesi için mayıs'ı beklesin" diyordu, bunu da iletmeyi borç bilirim boynumda...
dans ettirebilmek için karşısına slav rıkından birini çıkartmanız ya da çok içirmeniz gereken yazar. yoksa olmuyor. bir ara niyeti bozdu gothic evil'i gözü kayıyodu ama gothic evil oralı bile olmadı.
hatır için çiğ tavuk yemiş ve takdirimi kazanmış adam. beraber yola çıkılabileceklerden.
bir de bu adam hoşgörü yoksunu dediler. lan karşındaki gerizekalı andaval ise hoşgörü sınırını zorlarsa normal insanın yapması gerekeni yapar posee de.
definasyon sözcüğünü bildiğim için dumura uğrayan, bu adam o vücudu kaç yıl uğraştı da bu hale getirdi diye düşünmekten kendimi alamadığım yazar, bodyguard, definasyon özürlüsü...
ne derseniz artık. *
artık kızıl dilberi olmadığım yazar. çok üzülerek söylüyorum ki saçlarım artık kızıl değil bayım. kızacak belki ama kafamda saç kalmayacak ne yapayım? kendi rengime dönünce sarışın olacağım söz. lens de takacağım hatta. tey tey! *
geçen üç beş yazar toplandık. gökyüzünde süzülen bir uçağa bakıp "posee bunu bizim için kaldırmıştır kesin" diye andık uzaktaki bir sevgiliyi anar gibi. öyle işte. yanımızda olmasa da geyiğini yaparız her daim.