bugün

içgüdüsel bir hareket. Zira o portakal suyunda bir nesil saklı.
Sabah evde taze sıkılmış portakal suyu bulup da bir yudum içip bırakmak ekmek arasını birşeyler atıştırıp koşar adım evden çıkan insanlara büyük saygısızlıktır.
Bir de çıkmam lazım benim geç kalıyorum deyip kahvaltı masasına şöyle göz ucuyla bakayım, ağzıma bir şey atayım derken ayaküstü kahvaltı yapanlar da olur ki sanıyorum bir keresinde yapmıştım.

Ancak hiç portakal suyundan bir yudum alıp da ben çıkıyorum havasında zengin hareketim olmadı. *
(bkz: adamı kusturan amerikan filmi klişeleri)
Hep yapmak istediğim bir eylemdir. Lakin henüz kısmet olmamıştır. Bir gün uyanıyorum, hadi biraz aksiyon, heyecan yapayım diyorum. Sonra işsiz olduğum aklıma geliyor, "oğlum yat uyu yaa!" Diyorum kendi kendime. Öyle Hevesim kursağımda kalıyor. Şöyle bir lokma ekmek, bir dilim peynir, bir yudum taze sıkılmış portakal suyu yarım yamalak ayakta atıştırıp koşarak evden çıkmak istiyorum. Ama söz, zengin olunca ilk bunu yapacağım!
O ne öyle be? Zengin miyiz biz ne işimiz var porkatal suyuyla.
Öğleye doğru açlıktan kıvranacak kişi hareketidir.
Kendimi arada sabahları meyvesuyumdan bir yudum alarak çıkarken buluyorum. Okula gitmiyormuşumda iş yerine gidiyormuşum gibi oluyor.
Annecim alman heyetiyle toplantım var, şirketimiz için çok önemli. Çıkmam lazım, denerek ekşın tavan yapılır.
Dizilerin vazgeçilmez sahnelerinden biridir. Evde bulunan her eleman kahvaltı yaptıkları sırada bir yudum portakal suyu içerler ve evden çıkarlar.
allah bunu yapabilecek düzeye gelmeyi nasip etsin ama bu israfı yapmamızı nasip etmesin.
Valla gerekirse termosa koyariz en sevdigim icecek arkamda birakamam.

Filmlerin klisesi, aceleyi temsil eder.
Amerikanvari bir davranıştır gözümde, türk dizilerinde sıkça görür olduk sonra. Pompalayıp durdular bizden olmayan eylemleri gözümüze kulağımıza. Oysa annelerimizin bize öğrettiği 'tabakta yemek bırakılmaz arkandan ağlar' dı, biz böyle öğrendik, hem nereden çıktı şimdi bu bizden olmayan hal ve hareketleri aptal kutu da gösterip gelecek nesillerimizi, bizi biz yapan değerlerimizden uzaklaştırıp asimile etme çabaları. Amerikan kültürünün toplumumuzdaki dayanılmaz hafifliği, heyhat.

konuyu buradan üretim alanında ne denli sığ ve asalak bir millet olmamıza da bağlayabilirim, gelgelelim bizim şu aptal kutuda gösterilenlere bön bakıp kah tasalanan insanların, bunları kayda değer bulup ve üstüne üstlük mütemadiyen her söylemi ciddiye alıp, anında o anki duygunun rengine bürünmesine artık eskisi kadar şaşırmadığıma da.

(bkz: Kahrolsun illuminati)

Bardakta kalan bütün olanlardan habersiz portakal suyu üzerinden sosyoekonomik mesaj verdim lan bildiğin, yıllar sonra mistik gücümü keşfetmişcesine keyiflendim bak şimdi.

Olayların buraya geleceğini bende tahmin etmemiştim..
bunu yapan cidden zengindir.

mesela ben olsam açlıktan ölürüm aq, bünye alisik degil cunku.

bi iki lokma ekmek yersem yaninda tutar belki.
Portakal sevmem. Suyunuda sevmem. Aslına bakarsanız ben sabah sabah bir şeyler yiyip içmeyi de pek sevmem.
tatlım ben çıkıyorum dedikten sonra yapılır.
Diğer el ile acele kravatı bağlamaya çalışmak ve masada oturan diğer aile mensuplarının şaşkın ve tebessüm dolu bakışları karşısında yanaklarına bir öpücük kondurarak evden hızlıca çıkmakla devam eden bir sekans. (bkz: hollywood breakfast klişeleri)
Ne tabağın ne bardağın dibinde bırakmak adetim değildir o yüzden bardakta sadece bir yudumluk portakal suyu kalmadıysa hayatım boyunca yapamayacağım eylemdir kendileri.
bu çok acelesi var anlamında bir klişe anlatım biçimidir.Bütün kış sıkma portakal özellikle greyfurt 2 tl/kg civarındaydı .
zenginliği her türlü gösterebilirsiniz.ama adamın acelesi var...
Çayın yerini hiçbiri tutmuyor...
Benim ruhum fakir.
asgari ücretle yapmanın çok zor olduğu eylem.
Ofise geç kalmaktır.
hayatımın zengin ve gurursuz kısmında yapmayı planladığım hareket.
eve girerken portakal suyu almayı gerektirir.
zengin geç kalsa kalsa kendi düzenlediği toplantıya geç kalır ona da özel arabayla gitti için oturup bitirmek varken bu ne acele.
akşam dönüşte de eve girdiği an yorgundur ve odasına çekilir.