Eskisehirin tam içinden geçen ve şehire aynı venedik havası veren bir çaydır. Kışın üzerinin buz tutması dolayısıyla insanların üzeride yürüyebildiği ve Eskişehir belediyesi tarafından halka cüzi bir miktarda üzerinde kayıkla geziler yapılmaktadır ancak şu anda üzerindeki köprülerinin yeniden yapılma aşamasında olduğu için bu geziler askıya alınmıstır.
dünyanın en delikanlı ve saldırgan hayvanlarından biri. ayıya, kurda, yılana kafa tutanları görülmüştür tv'de. intikam beslediği düşmanına saldırmak için, peşinden kilometrelerce yol tepebilir.
kısa, bodur, tıknaz ve oldukça kaslı bir hayvandır. yanlarında sarı şeritleri bulunan parlak ve düz kahverengi bir kürkü vardır. kürkü uzun, sık ve kalın kıllardan oluşur ve su tutmaz, ayrıca soğuk coğrafyalarda yaşayan porsuklar için de soğuğa dayanıklı çok sağlam bir koruyucudur. yetişkin bir porsuk 60-90 cm arası uzunlukta (yatay olarak), 10-25 kg. ağırlıktadır. kuyruk uzunluğu 30 cm'yi bulur. görünüşü ve tabiatı ona "pis kokan ayı" ya da "iğrenç kedi" gibi lakapların takılmasına sebep olmuştur.
boyutlarından beklenmeyecek kadar güçlü, inatçı ve saldırgandır.kendisini sokan arılara hiç aldırmadan bir arı kovanına dalarak balı keyifle midesine indirdiği, kobra yılanı gibi son derece zehirli hayvanlara ve ayı gibi kendisinden hacimce çok daha büyük ve güçlü hayvanlara hiç çekinmeden saldırdığı, çakallara kan kusturduğu, tilkilerin korkulu rüyası olduğu belgesellerde izlenmiş ve saptanmıştır. hatta kendisine saldıran bir timsahın direk ağzına dalarak timsahın boğazını içerden yırtıp dışarı çıktığı bile rivayet edilmektedir. (eh bu kadarı da tevatür olsa gerek ama doğruysa da hiç şaşırmam)sanırım inatçı yapısının bir sonucu olarak, içinde yaşadığı ortamda hep aynı güzergahı takip ettiği, hep aynı yollardan gidip geldiği saptanmıştır.
pek bir küçükken beni adalara gezmeye götürenler yüzünden belirli bir yaşa kadar deniz olarak bildiğim ancak "bu ne biçim deniz be?" deyip bu önermeden koşarak uzaklaştığım eskişehir'in merkezindeki çay. kışın hep taşardı benim gençliğimde*.küresel ısınma onu da vurmuştur sanırsam.
Yetişkin bir posuğun ön ayakları ve arka ayakları yaklaşık 6 cm uzunluğunda,ancak ön ayakları daha geniştir.Beş parmağı vardır.Her adımda 15 cm yada daha fazla yol alır.Porsuğu,vücudundaki siyah şeritlerden tanıyabilirsiniz.Ayak izleri dışında dışkıs,topraktaki 20-30 cm çapındaki oval biçimli yuva girişi varlığını belli eder.Onun izlerine ormanlarda,bozkır ve tarım alanlarında rastlayabiliriz.
ormanların kralı asladır derler ama siz inanmayın. kral porsuktur.tepesi atmış bir posuk gözünü kırpmadan bir aslana dalabilir ve onu o kadar yorar ve bezdirir ki kendi bölgesinin dışına çıkarabilir.ayılarla sürekli kapışmaktan idmanlıdır çünkü. ayrıca hem aşırı derecede inatçıdır, hemde vücut hacminin kat kat üzerinde bir güce sahiptir.direk rakibinin diline ya da bağarsaklarına saldırır. ikisinden birini tutturduğunda ise ....
Eskişehir'in merkezinden geçen, Adalar mevkiinde iki tarafı kafelerle dolu ve kış aylarında dondurucu soğuğa teslim olup öğrencilerin üzerinde resim çekilmesiyle anılara yataklık eden ırmağımsı çay.
1999 öncesinde insnların yanından geçerken burunlarını tıkayarak iğrenerek geçtiği, 1999 seçimlerinden sonra belediye başkanı olarak seçilen yılmaz büyükerşen in sihiri ile bugün insanların içlerinin ferah bir şekilde kenarında dolaştığı, gondolla gezdiği eskişehir in ortasından geçen çay.