çizmek gerekir efendim bu çerçeveyi. çünkü içimizde yer alan bir çok şahıs yada toplumun en tepe noktasında gösterilen insandan tutun da, en lumpen denebilecek herkesi ilgilendiren bir mefhumdur. malesef en çok telaffuz edildiği yer de büyük ihtimalle lise sıralarıdır.
öncelikle pornografi elbette yasal bir konu. devlet güvencesi var da diyebiliriz. tıpkı genel ev mantığı gibi. yani insanlar bir şekilde içlerindeki dürtüleri yada değişik duygulanımlarını reel hayatta yaşamayıp sanal ortam yada mekanlarda yaşasınlar anlayışıdır. sanıyorum ki bunun temel argümanı da suçun önüne geçmek ve evrensel ahlak yasasını(var ise tabi) muhafaza etmektir.
ilk bakışta mantıklı gibi duran bu davranış biçimi, kavramı biraz zorlayıp kurcalamaya başlayınca belirgin bir çöküş gösterir ve davranış bozukluğuna meyillenir.
hiç porno film izlemediğini söyleyen insan ya yalan söylüyordur yada gerçek toplumdan uzak bir münzevi hayatı yaşaması yüksek olsılıktır. insanlar en azından meraktan bile porno filmleri bir kez yada defalarca izlemişlerdir. burada bir insanın porno izlemesinin temel sebebini bulmaya çalışırsak karşımıza ilk olarak kısıtlanmış bir toplumda cinselliğini yaşayamayan bireylerin içgüdü ve dürtülerinin beynimize ok gibi saplandığını görürüz. bayağı bir ifade ile yokluğun olduğu yerde insanlar ne kadar yapay olduğunu bilseler bile bu görüntülere meyil etmekte ve bundan zevk almakta, mastürbasyon yapmaktadır vb...
izlenen durumun teatral içeriği bir yana, aynı zamanda alenen bir röntgencilik de yaşanmaktadır. insanoğlunun başkalarının yaşamlarını merak etmesini ve sinemanın da bu temelden beslendiğini başta alfred hitchcock olmak üzere bir çok sinema kuramcısı da belirtmiştir. fakat burada olay biraz çığırından çıkmakta tabi.
belli yaş gruplarına(daha doğrusu belirli bir yaşın üzerindekilere) hitap ettiği söylenen porno sektörünün bugün her yaş grubundan genç ve yaşlı insanların ulaşımına açık olduğu yadsınamaz. özellikle ilk gençlik döneminde bireylerin hormonların yoğun baskısı altında olduğu düşünülürse bu hem faydalı hem de zararlıdır. çünkü bu gençlerin(burada yaş grubu esnetilebilir)bir şekilde cinsel ihtiyaçlarını tatmin etmeleri gerekmektedir. fakat günümüzde pornografinin ekstrem(belki de avant garde) bir hal aldığı gerçeği de burada yine etkindir.
başlığın da ifade ettiği gibi tam da burada sınırları iyi çizmek gerekiyor işte. çünkü pornografi adı altında şiddet, tecavüz ve aşağılama görüntüleri dolaşmakta. insanlar da bunları sürekli görerek zamanla norm olarak algılmakta ve bunu bilerek yada bilmeyerek kendi yaşamına yansıtmakta. bahsedilen durum şu an ne kadar net görülebilmekte bilmiyorum fakat yakın zamanda iyice ayyuka çıkacağı düşüncesindeyim.
kabul etmek gerekir ki freud' un belirttiği gibi her insanın içinde sapkın bir yan vardır. önemli olan bu kısmı baskılamadan aşağılara itmek olmalı herhalde. bunu daha önce çok iyi bir insan olarak bilinen birinin cinnet geçirip çocuklarını öldürmesi gibi bir olayla örneklendirebiliriz. yani iyi ve kötü yanlar bizim bilinçaltımızın parçalarıdır. sorun şu andaki pornografi kavramının insanların sapkın dürtülerinin dışa vurumunu sağlaması.
bunlar arasında en çok şiddet ve (istisnalar elbette var fakat çoğunlukla) kadınların aşağılanması olduğunu görüyoruz. 14 yaşında bir çocuğun bu görüntüleri sıklıkla izlediği ihtimali göz önüne alınırsa, bu gencin ileriki yaşamında sosyal anksiyete bozukluğu yaşayacağını ve özellikle de karşı cinsle hayat boyu sorun yaşayabileceğini varsayabiliriz.
bunun haricinde internet olanaklarının gelişimi ile birlikte birçok evden seksüel içerikli canlı yayın yapılması gibi grotesk ve absürd durumlar ise kollektif bir bilincin oluştuğunu ve işin kötüsü bu bilincin oldukça vasıfsız ve kirli olduğunu göstermeye yeterlidir.
peki bu durum için bir çözüm sunulabilir mi? açıkçası çok geçerli bir çözümün şu anda mümkün olduğunu sanmıyorum. bizim yaşadığımız çağın en büyük yanlışı özgürlük ile andavallığı birbirine karıştırması. yani bunun önüne geçmek için biraz geç kaldık. ancak bundan sonra bu konuda global ölçekli bir aydınlanma yaşanırsa(ki hiç ihtimal vermiyorum) pornografinin sınırının iyi çizilmesi gerekir. insanların cinsel tatminlerini yaşamalarının önüne geçilemeyeceği gibi, pornografi ile şiddet, aşağılama, bayağılaştırma vb. gibi silahlar kullanarak etik kavramını zedelemek kimseye yarar getirmeyen bir abesle iştigal görünümüdür.
