istatistiklere göre pornografik görüntüleri en çok 12 ila 17 yaşındaki erkek çocuklar izliyor. Aslına bakılırsa, birçoğunun başlıca cinsel eğitim kaynağı pornografidir ve bunun sonuçları son derece korkutucudur. Bir raporda belirtildiği gibi, “Pornografide, ergenlik çağındaki hamileliklerden ve AIDS gibi cinsel yolla bulaşan hastalıklardan hiç söz edilmemesi, sergilenen o sapık davranışların hiçbir olumsuz yönünün olmadığı şeklinde yanlış bir fikrin uyanmasına yol açıyor.”
Bazı araştırmacılar pornografiye maruz kalmanın çocuk beyninin doğal gelişimini de etkilediğini söylüyor. Medya Eğitim Enstitüsü başkanı Dr. Judith Reisman’ın vardığı sonuç şöyle: “Nörologların beynin, pornografik seslere ve görüntülere verdiği içgüdüsel karşılık konusundaki gözlemleri şunu gösteriyor: Pornografi izlemek, beynin yapısında, kişinin bilinçli seçim yapma yeteneğini ortadan kaldıran biyolojik bir değişiklik meydana getiriyor. Bu, özellikle çocukların kolay etkilenebilen zihinleri için zararlıdır; çünkü pornografi onların, gerçek yaşamı kavrayabilme ve dolayısıyla fiziksel ve ruhsal açıdan sağlıklı, mutlu bir yaşam sürebilme gücünü tehlikeye sokar.”
