kuzenimi iş üstünde yakaladığım zamandan hatırladığım cümledir. anında saçmalamaya başlamıştı. amaç kafa karıştırmak.
" insanlar neden bu videoları çeker ki? hayır ayıp yani, şikayet etmeyi düşünüyorum. bu arada annem gelmedi di mi? yemekte ne var? hangi yıldayız? "
"Akşam geç saatte otel odasına vardım. TV'yi zor açtım. Açıldı, ama orada anormal bir görüntü. Karıştırdım, karıştırınca tamamen açıldı. Biraz baktım, çok çirkin. Devam ettim. Memleketin ne durumda olduğunu öğrenmem lazım. 10-15 dakika seyrettim, iğrendim kapattım. Sonra bir daha açtım, gene kapattım. Otelden ayrılırken ekstra masraf ödedim bunun için. Parayı ödedim, kapıda da gazetecilere hemen anlattım..."
Odanın kapısı kapılıdır ve malum videoyu izleyen bireyin bir kulağı dışarıda en ufak bir sese bile tetiktedir. O kadar tetiktedir ki, apartmanda komşuların ayak seslerini duyup tam 2 defa bölmüştür işini. Apar topar toplanıp, pijamayı yarım yamalak götüne çekip kapının gözünden gelenin kim olduğuna bakmıştır. Nitekim bu 2 bölünüş, kendisini çok duyarlı olduğunu ve her sese böyle tepki verirse işini bitiremeyeceğine inandırmıştır. Bu sebepten mütevellit kendini az biraz daha duyarsızlaştırıp, modunu değiştirmiştir. Artık videoyla daha bir iç içedir. Nefes alış verişi ise artık gitgide hızlanmaktadır.
Tabi o sırada, işi erken biten ve eve yeni gelen baba, yorgun argın merdivenleri tırmanmaktadır.