efsane kuşaklardan biridir. bu kuşaktan olmaktan gurur duyarım ben de. o şifreli yayına rağmen insan büyük bir azimle oradaki görüntüyü kafasında canlandırıp çözebilirdi kendince. az çok da tatmin ederdi bu sonuç. reklamların şifresiz olması iyiydi özellikle. pek bir olayı olmasa da mayolu, bikinili koca memeli kadın görmek güzeldi o reklamlarda. o yaşlarda değerliydi böyle şeyler hem.
camdan ya da aynadan yansıtarak, kafayı 45 derecelik açıyla sağa ya da sola yatırıp bakıldığında şifreli yayınının görünmesi efsanesiyle karşılaşmış kuşaktır.
görüntü analizinde uzmanlaşmış nesildir, dudak okuma yöntemiyle meclis tv seyrederlerdi, yasama yılı açılışını dört gözle bekleyen bu nesli, tunceli milletvekili olan kamer genç bozmuştur sonra üstüne televole de çıkmış tuz biber olmuştur.
karıncalı ekranın normal görebilmek için türlü şehir efsaneleri denemiş (aynaya saç spreyi sıkmak gibi), başarısız olduğu içinde karıncalı izlemek zorunda kalmış, mağdur edilmiş bir nesildir.
'büyüyünce cine5' alcam hırsıda yaptırmışlığı vardır.
O ne idugu belirsiz goruntulere kendi yorumumuzu katip sebeplendigimiz yillar. Simdi bakiyorumda mahmut tuncer bile daha bi otuzbirlikmiş, yormuşuz zihnimizi.
içinde bulunduğum kuşaktır. hey gidi günler eskiden bir sevişme sahnesi görelim diye neler yapardık şimdi açın televizyonları, dizi adı altında şifresiz yayın yapılıyor. şimdiki nesil çok şanslı.
çok kanallı televizyona geçiş yıllarını anımsatır, herkes çatılarda seninki daha güzel çekiyo benimki daha güzel çekiyo günlerini hatırlatır, devlet düzenleme yapana kadar star'da, cine5'te, teleon'da, hatta sat1'de sürekli erotik yayınlar olmuştu, çocuk sayılırdım daha geceleri gizli gizli açar televizyonu seyrederdim, merak işte, internet denen zımbırtı zaten yoktu ortada, hey gidi günler nereden nereye geldi her şey, o günleri hatırlayan biri olarak çok şanslı hissediyorum kendimi teknolojinin boku henüz çıkmamış mutlu yıllardı, o yılları yaşamamışlara söylemeden edemeyeceğim telefon denen alet çok özeldi o zamanlar, bırakın herkesin elinde cep telefonunun olmasını herkesin evinde bile sabit telefon yoktu, almak için yazdırılır çıkarmı diye beklenirdi şansa artık çıkarsa, babam o zamanlar öyle kolay çıkmıyor diye iki tane birden yazdırmıştı ikisi birden çıkmıştı pek bi havalıydı yanyana dururdu bizim telefonlar.