kendi alanındaki en tepe noktadaki kişiyi madara edip, bir kerede, zahmetsizce tahtına kurulma sevdasındaki kişilerdir. orta çağ avrupası'ndaki sövalye düelloları gibidir. kaybeden ölür, kazanan o mevkinin sahibi olur.
hip-hop kültürünün bir parçası olan diss atma hadisesi de buna örnek teşkil eder. ortamlarda yeni yeni tanınmaya başlayan, metabolizması ışık hızıyla çalışan gençler en tepedeki adamlara diss atarak meşhur olma çabasındadırlar.
örnekleyelim en iyisi;
yow yow
hey sanal ortamın yüzsüz kahramanı
hey kelime oyuncusu, saray soytarısı
işte geldim karşına, kazıyacağım adını
ben potansiyel mefta, gerçek aşkın savaşçısı
peder zickler, zickleeer
seni kim zickler, zickleeer
hep bilindik tipler, sert ünsüzler
kıçından salladığın yalan tespitler
peder zickler, zickleer
seni kim zickler, zickleeer
yeah yow, bu sana son diss!
gibi..
bir de bu vardır bu tıfıllarda. "bu sana son diss". "illa ki son sözü ben söylerim, sen de kimsin adamım yeah" tripleriyle mücadeleyi kazandıklarını zannederler. biz onları öyle sevelim. ellemeyin çocukları.
aptaldır. magazin programlarında ki bıldırcın ablaların gündemde kalmak için birbirlerine şu orospu, bu götünü satıyo lan, bi çift kaşarlı tost, iki sandiviç versene rüstem abi gibi laf atmalarından özenmiştir.