etrafta hürrem yüzüğü yok hürrem bardağı görmekten ciddi anlamda sıkıldım. eline her makine alanın fotoğraf çekmesinden, herkesin nutella yemesinden, herkesin ugg giymesinden ve aynı marka parfumlerden. biraz kalıbınızın adamı olun kendi tarzınızı yapın be ne bu.
haydi gidelim haydi şarkısını yazarı olan kazım koyuncu söyleyince kimsenin bilmemesi fakat şarkıcı bile olmayan popüler bir insan söyleyince herkesin şarkıyı ezbere bilmesidir popüler kültür. yani kötü bir şeydir.
sözlük sitelerini devamlı güncel tutan etkenlerden sadece biri.
ne zaman televizyonda ünlü bir zaatı gördüğümüzde ve ekran başında söylememesi gereken bir kelimeyi söylediğinde çoğu sözlük yazarı, pot kıran ünlü zaat için "an itibarı ile söylememesi gereken bir söz söylemiştir ve program sunucusunu şoke etmiştir" tarzında giriler girmekte, bu da sözlüğü yaşatan önemli etkenlerden birinin popüler kültür olduğunu kesin olarak kanıtlamaktadır.
popüler kültür olgusu, medya temelinde aktif izleyici kuramı çerçevesinde ele alınırsa
- ki ana akım yaklaşımının istediği budur - "yemekteyiz, var mısın yok musun türü programlar, kitlelerce sevildiği için vardır" sonucuna ulaşırsınız.
izleyici kimdir,
gerçekten aktif midir,
yoksa pasifleştirilmiş midir,
maruz mu bırakılmıştır gibi sorular temelinde ele alındığında "popüler kültür" konusunun kitlelerin genel tercihlerinden öte bir durum olduğu görülecektir.
popüler kültür okuyup anlamadan, sorgulamadan bir şeyi benimsemek veya kötülemektir.
atatürk'ün, che'nin yalnızca adını duyup "atatürk" veya "che" tişörtü giymektir.
bir kaç kişide gördüğü için beğenmediği halde bir ayakkabıyı almaktır.
akp'nin "iyi veya kötü" ne yaptığını bilmeden akp'ye bok atmak, akp'yi desteklemektir.
bir kitabın içeriğini bilmeden, yalnızca çok sattı diye o kitabı satın almaktır.
kahvelerini beğenmediği halde starbucks'ta kahve içmektir.
lakin, atatürk ve che'nin neler yaptığını okuyup, anlayıp, benimseyip "atatürk" veya "che" tişörtü giymek değildir.
bir kaç kişide gördüğü için değil beğendiği için o ayakkabıyı almak değildir.
akp'nin "iyi veya kötü" ne yaptığını öğrenip akp'ye bok atmak, akp'yi desteklemek değildir.
bir kitabın içeriğini bilip, sevip, çok sattığını hiç önemsemeden o kitabı satın almak değildir.
kahvelerini çok sevdiği için starbucks'ta kahve içmek değildir.
bunlar bireysel tercihlerdir.yalnız popüler kültürden ayırt etmek zordur.çünkü toplumda, popüler kültürden etkilenerek yapılan seçimler, bireysel tercihlerden dolayı yapılan seçimlerden üstün gelmektedir.
can dündar'ın editörlüğünde, bir kaç yıl önce milliyet gazetesi eki olarak yayımlanmış olan ek. arşivlik yayındı, sağlam yazar ve gündem konuları vardı. ünsal oskay, her hafta arka sayfada tam sayfa röportaj verirdi.
her insan sevdiğini öldürür demeseydi ramiz dayı , çlgın kalabalıktan uzak ıssız adamda geçmeseydi eğer ıssız adamda , hassan sabbah'ta alıntı yapmasaydı ezel dizisi yönetmeni nasıl ünlü olurdu bu adamlar bu eserler..
tabii bu ülkede , ünlü olmak neye tekabül eder ona bakılırsa şayet görülür ki , bu ünlü yapılan kişiler ve şeyler aslında kirletilmiştir..
kapitalizmin maşasıdır. Beyni etleştirilmiş kitleleri kolayca yönetmek için hedef kitleye dayatılan sözde kültürdür. Popüler kültür sığdır. Popüler kültür seçme özgürlüğünü kısıtlar ve seçmeme özgürlüğünü de ortadan kaldırır. Popüler kültürün dediğini yapmak, sunduğu seçenekleri seçmek, sunmadığını seçmemek zorundasınızdır. Popüler kültür "... fan page"dir. Daha çok kaydırmak mümkündür ama bu üşengeçlikte, gecenin bu saatinde yapamayacağım.
Son olarak, popüler kültürün ezel dizisiyle oscar wilde'yi bile orospu etmesi insana çok koymaktadır...