kaç yıl önce hatırlayamıyorum,hesaplamaya dahi üşendim. anaokuluna gittiğim dönemlerde vuku buldu bu hadise. annemin de öğretmen kadrosunda bulunduğu anaokulunun düzenlediği bir pikniğe gitmiştik okulca. (çayır çimenlik bir alana gidip yemek yiyip koşma konseptli.saç kurutma makinesiyle mangal yelleyen 5 yaşında bebeler canlanmasın gözünüzde)
ahmet de anaokulundaki sınıfımdan arkadaşım. yedik içtik,atladık,düştük kalktık gitme vakti geldi. ahmet'in ailesi ile de tanışıyor bizimkiler,eskiden bir ahbaplıkları var. arabaya binerken birden anneme ahmet'in de bizimle gelmesini o akşam bizde kalmasını söyledim. büyükler konuştu, ahmet zaten dünden razı, kabul edildi sonuçta ertesi gün aynı yere gideceğiz.
dediğim gibi 5 yaşındayız,evde kalınca yapacak etkinlik fazla yok.eve dönüş yolunda boş boş oyuncak çarpıştıracağımızı düşünürken annemin "hadi çocuklar banyoya" demesiyle irkildim.
annemin beni yıkaması normal bir hadise,sıkıntı yok. ama annemin ahmet'i yıkaması? ulan yaşıma göre enteresan bir travma,düşünsene arkadaşın birazdan önünde çırılçıplak, annen tarafından yıkanacak. olayın garipliğini fark edemeden yıkadı beni annem. sonra kuruladı. ardından ahmeti çağırdı,garibim o da şaşkın şaşkın yürüdü banyoya,girdi içeri. ama kapı kapalı değil. e tabi o anlık merak,arkadaşını o halde görmenin yaratacağı şaşkınlığın cazibesiyle kapı aralığından olayı kesiyorum. ahmeti oturtmuş annem bir tabureye,yıkıyor. sonra kaldırdı ayağa,vücudunu ovalarken bir an ahmet arkasını döndü ve o tanımını bildiğim ama canlı örneğini henüz görme imkanı bulamadığım popo bir anda karşımda beliriverdi. niyeyse özellikle o küçük saniye hafızama kazınmış.
popo. komik bir kelime. ama ne zaman bir ortamda telaffuz edilse aklıma ahmet ve tabi ki onun poposu gelir. neyse ki daha sonra argo imdadıma yetişti de vücudun söz konusu bölgesine popo demeden de isim verebildim.