bir beşiktaşlı olarak bülent'in çıkık kolla oynadığını görerek türklüğümle gurur duyduğum bu maçta, beni havaya sıçratan penaltıdır ki beni beşiktaş ya da milli takım dışında bir takımın havaya sıçratacağını rüymada görsem inanmazdım.
türkiye'de hayatın durdugu andir. koskoca ev halkı içersinde bir tane galatasaraylı olmamasına ragmen birbirine sarılıp aglamaktir. arabalarla sokaklara dolusup fütursuzca korna calmaktir.
galatasaray'ın uefa kupasını almasına vesile olan penaltıdır. bizleri gözyaşlarına, haykırışlara itmiştir. derhal araba ile konvoya çıkılmıştır. eskişehir'de yer yerinden oynamıştır.
yüzümün kızarıp, sesimin kısılmasıyla birlikte hayatta duyduğum en müthiş duygunun açığa cıktığı andır. babama baktığımda kıpkırmızı suratı hala karşımda, kafası bir üst daireye gelecek kadar zıpladığını hatırlıyorum, bütün evin pencerelerini açmıştık nefes alabilelim diye, 'taksime gidelim baba' deyişimle arabaya bindiğimizi hatırlamaktayım. evin 1 km uzağına gidememiştik. allah tüm tesadüf severlere de bu duyguları yaşatır dileğiyle bu anılarıma bir son veriyorum.